Özgür CEBE/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2008 13:45
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Güneydoğu illerinde faaliyet gösteren Barbara Anna Lakeberg isimli CIA ajanı hakkında yakalama emri çıkardı. Lakeberg'in DTP mitinginde elindeki Kuran'la terörist Öcalan propagandası yapan "PKK'lı İmam"la bağlantısı da tespit edildi.
Batman’da DTP bünyesinde oluşturulan inanç komisyonu üyesi ve Saidi Nursi düşüncesindeki bir dini cemaat lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Bulut’un da aralarında bulunduğu 14 sanıklı davada adı geçen ve Amerikan gizli servisi CIA elemanı olduğu ileri sürülen Barbara Anna Lakeberg adlı kadın hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yakalama emri çıkardı. Polisin her herde aradığı Amerikalı kadın ile ilgili Adalet Bakanlığı da Başsavcılıktan bilgi istedi.
Batman’da nevruz kutlamaları sırasında teröristbaşı Abdullah Öcalan ve Saidi Nursi posterlerini açıp yasadışı slogan attıkları için tutuklanan 14 sanıkla ilgili davada adı geçen ABD’li kadın ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. ‘PKK’ya yardım etmek,
Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanuna muhalefet, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve askerlikten soğutmak, PKK örgütü adına suç işlemek ve örgüt propagandası yapmak’ suçlarından 5 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle haklarında dava açılan sanıklardan cemaat lideri 53 yaşındaki Hüseyin Bulut ve yardımcısı Aydın Tunçyüzlü’nün, CIA elemanı olduğu iddia edilen Amerikalı Barbara Anna Lakeberg adlı kadın ile olan bağlantıları belirlenince, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı kadın hakkında yakalama kararı çıkardı.
Budist olan ve iyi derecede Kürtçe konuşabilen Lakeberg’in Kuzey Irak’ta insan hak ve özgürlükleriyle ilgili bir dernek kurduğu, bu derneğin bir şubesini ise Diyarbakır’da açmak istediği, bu konuda da sanıklar Hüseyin Bulut ile Aydın Tunçyüzlü’den yardım istediği telefon görüşmeleri ve sanıkların ev ve işyerlerinde ele geçen dokümanlardan belirlendi.
Barbara Anna Lakeberg’in Güneydoğu’da yaşayan bölge insanını CIA ajanı olarak gördükleri şeklinde telefonla her iki sanığa bilgi verdiği belirlenince, kadın hakkında yurt çapında yakalama kararı çıkarıldı. Lakeberg’in halen Türkiye’de olabileceği, yasal yollardan yurtdışına çıkış yapmadığı tespit edildi. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü de, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı gönderip adı geçen ABD’li kadın hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı yönünde bilgi istedi. Banka hesap hareketlerinde yüklü miktarda para tespit edilen sanıklardan Aydın Tunçyüzlü’nün evinde ise Barbara Anne Lakeberg’in kaleme aldığı mektup da kadın ile ilgili dosyaya delil olarak konuldu. Lakeberg kendi el yazısıyla yazdığı mektupta, “Sizin için önemli olan bir ülke ya da toprak parçası var. Afrika ile aynı şekle sahip sizin için çok önemli olan bir yer var bu toprakların ortasında. Kendiniz için önemli olan bir iş var bu topraklarda” dediği yer alıyor.
ABD’li kadın ile ilişkisi olduğu tespit edilen cemaat lideri Hüseyin Bulut’un ise, ele geçen CD’lerde cemaat üyeleri yönelik konuşmasında, “Türk milleti denen millet kendine istediğini bu millete istiyor mu? Adaletsizlik, zulüm var. Ne zaman harf inkılabı olursa demek ki Deccal (Atatürk’ü kastediyor) ne olmuş çıkmış, kim harf inkılabı yaptı, Deccal olayı bitmiştir. Harf inkılabı yapana destek veren de Deccal’dir. Bugün Sevr anlaşmasından bu yana Kürdistan 8 parça olmuş. Suriye, İran, Irak, Türkiye, Nahçivan, Azerbeycan ve Sovyetler’dedir bu parçalar. İmamlar melündür Arap ırkçılığı yapıyor. Yani Kürdistan’ı kurtaracak Kürtlerdir. Risale-i Nur Kürt’lerin imdadına gönderilmiş. Bizim de devletimiz olsun, dinsiz bir devlet olsun. Şerefime namusuna dinsiz bir devlet bizim Kürtlerin bu halinden hoştur.
Keşke Rusya’nın, İsrail’in işgalinde olsak, İsrail ne kadar vicdanlı, merhametli şevkatli. Yani Türkiye’ye göre ha. Milletimin kurtuluşu için bin tane oğlum olsa demokratik Cumhuriyet için feda edeceğim. Devlet olsun da bizim olsun, dinsiz olsun. Çünkü Türkler meşrutiyette bize zulmetti” dediği tespit edilmişti.
Bulut’un telefon dinleme kayıtlarında da din dersi adı altında yanına aldığı kız çocuklarına haraket, fiili livata ve anal ilişki teklifinde bulunduğu belirlenmişti.