Güncelleme Tarihi:
CHP'nin ‘‘Yeni Yaşam Biçimi’’ başlıklı raporunda, partinin benimsemiş olduğu gelişme modelinin odağında insanın bulunduğu belirtiliyor. Gelişmenin amacı da ‘‘refahı toplumun tümüne, her bireye ulaştırmak, her birey için yüksek yaşam niteliği sağlayan; bireyin yalnızca maddi olarak değil, eğitim, kültür, bilgi,beceri, ulusun ortak değerleri açısından da zenginleştiği; ülkenin insani zenginliğinin arttığı, hakça bir toplumsal ve ekonomik yapıya varmaktır’’ diye açıklanıyor.
Raporda, teknolojik gelişmelerin, neredeyse her zevke, her keseye uygun tüketim malı üretimini mümkün kıldığı ve bunun, insanların tüketim iştihalarını daha da kabarttığı belirtiliyor. Bunun da ‘‘yükselen beklentiler çağını’’ getirdiği belirtilen açıklamada, ‘‘sosyal demokrat iktidarların da halkın yükselen beklentileri arasında olduğu’’ kaydediliyor.
Ülkenin insani zenginliğini, çeşitli toplumsal kümelerin refahtan ne kadar pay aldıklarının belirlediğinin belirtildiği raporda, Türk toplumu, ‘‘köküne, geleneğine bağlı, ama değişime açık bir toplum’’ olarak niteleniyor. Raporda, Türk toplumunun beş farklı gelişmişlik düzeyinde, farklı gelir dilimlerinde, beş değişik yaşam biçimi geliştirdiğinin gözlemlendiği bildiriliyor.
KLASİKLER: HERŞEYİ BİLİRLER % 24
Klasikler, klasik Türk tiplerinden oluşur. Türkiye'nin toplumsal mozayiğinin temel rengini bu grup belirler. Toplumun yüzde 24'ünü oluştururlar. Bu grubun üçte ikisi 40 yaşın altındadır. Aile bağları en güçlü gruptur. Geliri kendisine yeterlidir.Ortadirek tanımına en çok bu grup uymaktadır. Bu gruptakiler geleneklerine çok bağlıdırlar.Ancak, çıkarlarına uygun olduğu zaman yenilikleri reddetmekler. Her konuda bilgili olduklarına inanırlar. Toplumda mevki sahibi olmaya para sahibi olmaktan daha fazla önem verirler. Bu grup kendini sağcı olarak tanımlamaktadır. Sağcılığın nedeni, ‘‘solculuğun komünizm kavramını hatırlatmasındadır’’. Bununla birlikte seçimlerde oy kullanırken, kendi çıkarlarını da göz önünde bulundurmayı öğrenmiştir. Kendilerine daha iyi, daha özgür, daha güvenli bir yaşam sağlayacak partiyi ve hareketleri desteklemektedir. Batılı ülkelerden örnek alınmasının yararlı olacağına inanan bugrup pek kitap okumaz.
YAKINANLAR: KARAMSARLIK DİNAMOSU % 17
İkinci grupta, yakınanlar yer alır. Erkeksi bir gruptur. En çok kahve meyhanelerde rastlanır. Erkek erkeğe toplanır ve sürekli yakınırlar. Toplumun içindeki ağırlığı yüzde 17 olarak belirlenen bu grubun sesi, diğerlerinden daha güç çokar. Türkiye'de karamsarlık motorunun dinamosu olan bu grup, yakınmayı yaşam biçimi haline getirmiştir. Siyaset ve futbol konuşmaktan hoşlanan bu gurup,siyaseti siyasetçiden, futbolu futbolcudan daha iyi bildiği kanaatindedir. Bununla birlikte, eğitim düzeyleri düşük, bilgileri kulaktan dolmadır. İçki ve sigara tüketen bu grubun yaşlıları rakı içen akşamcılardır. Pek dindar olmayan bu grup, kadınların çalışmasından yana olup türbana karşıdır. Takım tutar gibi parti tutmaz, kendisine zarar vermeyecek her partiyi destekleyebilir.
YENİLİKÇİLER: UMUTLU İYİMSERLER % 10
Üçüncü grup, gelişmiş ülkelerdeki bireylerin özelliklerine benzerlikler taşıyan yenilikçiler grubudur.Geliri ortalamanın çok üstünde olan bu grup, zenginliğin erkeklerde olmasından dolayı erkek ağırlıklı bir gruptur. Kentlerde ve kent merkezlerinde yaşayan bu yüzde 10'luk grubun eğitim düzeyi çok yüksektir. Bu gruptakiler, çalışmayı, para kazanmayı, yükselmeyi ön plana aldıklarından aile daima ikinci planda kalır. Genellikle, ya kendi işinin başında, ya da bir yerde yüksek dereceli yöneticidirler. Kent kökenlidirler. Para için yer değiştirmekten çekinmezler. Büyük evlerde oturur, görünüş itibariyle de klasik Türk tipinden ayrılırlar. Evine bilgisayar almaya başlayan bu grup, çocuklarının iyi yetişmesi gerektiğine inanır. İçkiyi seven bu grubun, yemek zevki de gelişmiştir. İyimserdir, umutludur. Hayattan beklentisi yüksektir. Bütün yeniliklere çok açıktır. Özgürlüğe, eşitlikten daha fazla önem veren bu grup, kadınların çalışmasından ve özgürce yaşamasından yanadır. Bu gruptakiler, kendilerini solcu diye tanımlarlar. Sinemaya, tiyatroya gider, kitap okurlar.
GERGİNLER: UCUZ MALCILAR % 25
Dördüncü grup, kentlerin ve kasabaların kıyısında yaşayan kadın ile erkeği eşit dağılmış, eğitim düzeyi çok düşük, gizli işsizi epey fazla, yüzde 25'lik bir paya sahip olan bir gruptur. Bu gruptakiler, küçük evlerde kalabalık aileler halinde yaşarlar. Çocuk sayıları fazladır. Hedefleriyle düşük olan gelirleri arasında uçurum olduğu için sürekli gergin ve sinirlidirler. Eline para geçtikçe bunu mala yatırır. Malların kalitesinden çok ucuzluğu önemlidir. Hakkının yendiğine, sahip olması gereken hiçbir şeye sahip olamadığından yakınan ve gergin olan bu grup, gelecekten pek umutlu değildir. Dini inançları güçlüdür. Dünyadan umudunu kestikçe dine eğilimi artar. Oy vermeden önce partilerin yaptığı konuşmaları dinleyenler, en fazla bu gruba mensup olanlardır. Çünkü kendilerine yapılacak vaatleri duymak isterler. Aynı zamanda, otoriter yönetim biçimine en meraklı olan grup da bu gruptur.
UZAKTAKİLER: DOĞUŞTAN TEMBELLER % 25.7
Beşinci gruba giren uzaktakiler, en eğitimsiz, en fakir özellikleriyle toplumsal yaşamın çok uzağına düşmüşlerdir. Kadın ağırlıklı, kırsal kesimde yaşayan, çok erken evlenen, çok fazla çocuk doğuran, erkekleri sakallı ve tespih çeken, kalabalık kümeler halinde yaşayan bu grup, toplumun yüzde 25.7'sini oluşturur.Gruptakilerin ihtiyaçları en düşük düzeyde olmasına karşın, gelirleri ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez. Temel ihtiyaçları dışında kalan diğer grupların kullandığı hemen hemen hiçbir mal ve hizmeti kullanmazlar ve tüketmezler. Durumu tevekkülle karşılayıp, takdiri ilahi olarak değerlendirirler. Bütün umutlarını öteki dünyaya bağlamışlardır. Bu yüzden, dini inançları çok güçlüdür.Eşitliğe en fazla önem veren bu grup, çalışmasının karşılığını alamadığı inancıyla tembelliği en fazla benimseyen gruptur. Oy verirken büyüklerine danışır. Bu grup için, partilerin dine karşı tutumları büyük önem taşır. Aile bağları fazla güçlü değildir.Birbirleriyle yemek yeme, dertleşme, paylaşma gibi ortak davranışları bulunmayan bu gruptaki ailelerde saygı anlayışı, küçüklerle büyüklerin birlikte konuşmasına da engeldir.