Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, koronavirüs salgınından sorumlu bir çıkış için iki tedbir alınması gerektiğini vurgulayarak “İlk tedbir, test sayısının arttırılması ve filyasyon yönteminden, yaygın ve tesadüfi test yöntemine geçilmesidir. İkinci tedbir ise koruyucu ekipmanlara erişimin kolaylaştırılmasıdır” dedi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulunan Öztrak, özetle şunları kaydetti:
ALINMASI GEREKEN İKİ TEDBİR
“Koronavirüs salgınıyla mücadelede belli bir aşamaya gelindi. Artık ‘salgından çıkış’ ve ‘yeni normalleşme’ stratejileri konuşulmaya başlandı. İkinci bir salgın dalgasına yakalanırsak, bunun yol açacağı can kayıpları ve kaçıracağımız ekonomik fırsatlar çok büyük olacaktır. Sorumlu bir çıkış için mutlaka alınması gereken iki tedbiri tekrar hatırlatıyoruz; İlk tedbir, test sayısının arttırılması ve filyasyon yönteminden, yaygın ve tesadüfi test yöntemine geçilmesidir. İkinci tedbir ise yüz maskesi başta olmak üzere, koruyucu ekipmanlara erişimin kolaylaştırılmasıdır.
MASKE MESELESİ ÇÖZÜLEMEDİ
Ancak üzülerek ifade edelim ki maske meselesi hala çözülemedi. Tek kullanımlık maskeler defalarca kullanılıyor. Sadece vatandaş değil, üretici de perişan. Ne üreticilerden maskeleri satın alıp millete dağıtabiliyor ne de üreticilerin maskeleri dışarıya satmasına izin veriyor. Kendi milletine maske dağıtamayanlar, ‘55 ülkeye şefkat eli uzattık’ diye çıkıp övünüyorlar. O ülkelerin bazıları da maskeleri teröristlere dağıtıyorlar. Bu tabloyu da milletimizin bilgisine sunuyoruz.
İNGİLİZCE Mİ SORSAK?
Biz kaç haftadır, ‘Rusya’dan aldığınız S-400’leri aktive ettiniz mi?’ diye sorduk. Cevap vermediler ama Amerikalılar sorunca cevap vermişler. Acaba bundan sonra sorularımızı İngilizce mi sorsak? Sarayın Amerikalılara verdiği cevaptan, füzeleri aktive edemedikleri anlaşılıyor. Gerekçe COVID-19. Anlaşılan COVID-19, S-400’ün bilgisayarlarına da bulaşmış.
ÇİN’DEN SONRA TÜRKİYE
Demokrasi sandıkla gelenin sandıkla gittiği, yasama, yargı ve yürütmenin birbirini, dengeleyip, denetlediği, herkesin hukuk önünde eşit, basının ise özgür olduğu rejimin adıdır. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günüydü. Bugünü maalesef hakkıyla kutlayamıyoruz. Dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içinde 154. Sıraya düştük. Çin’den sonra en fazla gazetecinin tutuklandığı ülke Türkiye.”