Güncelleme Tarihi:
CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Erdal Aksünger, Musa Çam, Mustafa Moroğlu, Mehmet Ali Susam, Rıza Türmen, Rahmi Aşkın Türeli, Aytun Çıray, Birgül Ayman Güler, Hülya Güven, beraberinde Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Gürsel Tekin ile parlamentoda basın toplantısı düzenledi.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in görevlerinden birinin idari vesayet yetkisini kullanmak olduğunu anımsatarak, “Acaba bu idari vesayet yetkisi gerçekten adil, demokratik şekilde kullanılıyor mu yoksa baskı aracına dönüştürülüyor mu?” diye sordu.
Günaydın, İzmir Büyükşehir Belediyesinde 52 vergi denetmeni, 5 Sayıştay denetmeni, 2 Mülkiye müfettişi, yaklaşık 20 bilirkişinin görev yaptığını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin 1 Ocaktan bu yana müfettiş, denetçi, bilirkişinin “kıskacı altında” olduğunu ileri süren Günaydın, şöyle devam etti:
“Bu olağan ise İstanbul, Ankara, Sakarya, Samsun, Kocaeli, Bursa, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Erzurum, Kayseri, Konya Büyükşehir belediyelerinde kaç tane mülkiye müfettişi, vergi denetmeni, bilirkişi görev yapıyor? Eğer orada da 80'e yakın denetmen, müfettiş, bilirkişi görev yapıyorsa, demek biz haksızlık yapıyoruz. Bu İzmir'e özel uygulamaysa İçişleri Bakanı hakkında verilen gensorunun ne denli gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İdari vesayet yetkisi, CHP'li belediyeler genelinde, özelde İzmir Büyükşehir Belediyemiz üzerinde bir baskı, yıldırma, taciz politikasına dönüşmüştür. Bu işin peşini CHP olarak bırakmayacağız, sorumlularından hesap soracağız.”
“Kapıyı sütçü çalmadı”
Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının evlerine baskın yapıldığını, bu sabah saat 06.00'da kapıyı sütçünün değil, “eşkıyanın” çaldığını öne sürdü. Bunu “eşkıyalık” diye nitelendirdiklerini belirten Yüksek, demokratik denetimlere karşı olmadıklarını ancak bütün kurumlarda bunun yapılması gerektiğini söyledi.
Başta Kayseri Belediyesi olmak üzere AK Parti'li bir çok belediyelerde yolsuzluk iddialarına rağmen müfettiş gönderilmediğini öne süren Yüksek, CHP'li
belediyelerde sürekli baskı olduğunu, denetim adına taciz boyutunda bir süreç yaşadıklarını savundu. Yüksel, bütün yaşananları, “ileri faşizm” olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, Paris'teki EXPO 2020 adaylığına ilişkin programı yarıda keserek İzmir'e döneceğini, İzmir milletvekillerinin de bugün İzmir'e gideceğini belirtti.
Rıza Türmen, bu olayın, hukukun siyasallaşmasının yeni bir örneği olduğunu öne sürerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan ilk olay olmadığını, bunun süreç haline geldiğini söyledi. Türmen, bu filmin devamının olduğunu, seçimler yaklaştıkça filmin devamını izleyeceklerini kaydetti.