CHP'nin Ankara adayı Karayalçın mı?

İŞTE GÖRÜŞMEDEN FOTOĞRAFLAR

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı ile ilgili, “Sayın Karayalçın çok yaşamsal, önemli bir karar alıyor. Bu kararı kendi arkadaşlarıyla çevresiyle paylaşmalıdır, değerlendirmelidir. Birlikte bir oluşumu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yoksa bizim kendi aramızda herhangi bir sorun, bir sıkıntı yoktur” dedi.

Baykal ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Genel Merkezi'nde yaptıkları görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundular.

Karayalçın, bir gazetecinin, “Solun tek adayı olmak için solun diğer partileriyle görüşüp görüşmeyeceği” sorusu üzerine, “Evet işte onu anlatmaya çalışıyoruz. Bu sefer işin şansa bırakılmaması gerekiyor. Bu sefer kararlı davranılması gerekiyor. Kesin olarak Ankara'nın bu bilgisiz, beceriksiz, yetersiz, yeteneksiz yönetimden kurtarılması gerekiyor. Yalnızca solun birlikteliği değil, tüm Ankaralıların, sol partiler dışındaki partilere oy kullanan Ankaralıların da bu çerçevede, bu birliktelik içinde yer alması gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“SHP'nin, mi CHP'nin mi adayı olacaksınız?” sorusunu Karayalçın, “Kimseyi şaşırtmayacak bir açıklamayı da önümüzdeki günlerde ayrıca yapacağız” diye yanıtladı.

Baykal da “Birlik genelleştirilebilir mi?” sorusu üzerine, “Biz somut ve alçak gönüllü hedefler koyarak çalışıyoruz. Şimdi Ankara'da böyle bir oluşumu gerçekleştirme göreviyle karşı karşıyayız. Bunu yapıyoruz. Tabii Ankara'da bunun başarılması çok etkili bir örnek oluşturacaktır. Türkiye'nin her yerinde buna benzer arayışlar hızlanacaktır. Bu konuda bir özendirici örnek ortaya koymuş olacağız. Onu da öngörüyoruz tabii. Ama şimdi sadece bunu düşünüyoruz, çünkü onları düşünürsek bunu yapamama riski vardır. Şimdi işimiz Ankara konusunu çözmektir, ona bakıyoruz” karşılığını verdi.

Deniz Baykal, “Niçin beklenecek, uzlaşılmayan bir konunu mu var?” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Uzlaşılamayan bir konu yok ama hepimiz belli bir ortamda çalışıyoruz. Birazdan merkez yönetim kurulumuz toplanacak arkadaşlarımla izlenimlerimi, değerlendirmelerimi paylaşmalıyım. Sayın Karayalçın çok yaşamsal, önemli bir karar alıyor, bu kararı kendi arkadaşlarıyla çevresiyle paylaşmalıdır, değerlendirmelidir. Birlikte bir oluşumu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yoksa bizim kendi aramızda herhangi bir sorun bir sıkıntı yoktur. Ama bunun gerçekleştirmesinin gereklerini birlikte yerine getirmeye çalışıyoruz.”

Karayalçın, “CHP'nin kurumsal ittifaka karşı olduğu biliniyor, ön koşulunuz oldu mu?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Değerlendirmemizden Ankara için bir birlikteliğin gerekliliğini karşılıklı olarak ifade ettik. Bunun yönetimi öyle olmalıdır, böyle olmalıdır türünden bir tartışma içine girmedik. Onun da gerekli olduğunu sanmıyorum. Yapılması gereken şey bellidir. Hedef açıktır. Bunun gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ankara'da gerçekleştirilecektir, başka yerlerde gerçekleştirilmesi olanakları mutlaka aranmalıdır. Ben 2009 seçimleriyle 2011 seçimleri arasında bir köprü kurulması gerektiği düşüncesindeyim. Böyle bir süreç içinde değerlendirmelerin yapılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Ama bir yöntem tartışması sorunu olmadı olmaz da. Böyle bir sorunun yaşanacağını düşünmüyorum.”

'KARAYALÇIN DOĞRU DEĞERLENDİRMELER YAPTI'

Ankara'ya yönelik sorulara muhatap olduklarını, kendilerine sürekli ne yapacaklarını, nasıl bir oluşumla Ankara halkının karşısına çıkacaklarının sorulduğunu belirten Baykal, bu ilgiyi çok iyi anladığını dile getirdi. Baykal, “Gerçekten Ankara'da bir yeni yerel yönetim döneminin açılması ihtiyacı, talebi olağanüstü yüksektir. Ankara yeni bir belediye şansını önümüzdeki seçimlerde kullanma kararında gözüküyor, bizden de bu bekleyişe uygun anlayış içinde davranmayı, bir dayanışma ve bütünleşme yaklaşımı içinde olmamızı bekliyor. Bu doğrultuda baskılar, talepler bize geliyor” diye konuştu.

Bunların hepsini saygıyla karşıladığını ve hak verdiğini ifade eden Baykal, şunları söyledi:

“Sayın Karayalçın ve ben bu sorulara bir süredir bu dikkat içinde yanıt verdik. Karayalçın'ın muhtemel bir adaylığını önlemeye yönelik caydırıcı bir kampanyanın işaretleri belediye başkanı tarafından verildi. Bunun böyle bir beraberliği engellemesi amaçlanıyordu çok açık bir biçimde. Bu değerlendirmelerimi sizlerle paylaştım. Bir korkunun, bir telaşın ifadesi olarak sayın Karayalçın'ın adaylığını engellemeye yönelik bir kampanyanın yürütülmekte olduğuna dikkatinizi çektim ve Karayalçın'ın adaylığının bir telaş, tedirginlik yarattığını gördüğümü ifade ettim. Sayın Karayalçın da çok doğru ve yapıcı değerlendirmeler yaptı; 'Önümüzdeki seçimde Ankara'da yeni bir belediyecilik dönemini açmak için üzerime ne düşürse yapmaya hazırım, nerede durmam gerekiyorsa orada dururum, nereye gitmem gerekiyorsa oraya giderim' diyerek, gerçekten özlediğimiz saygın siyasetçi anlayışı yansıttı. Bunları dikkatle izledik.”

“BÜTÜN ANKARA HALA ONUN BELEDİYECİLİK DÖNEMİNİ ÖZLEMLE HATIRLIYOR”

Baykal, bunların üzerine dün akşam Karayalçın'ı evinden arayarak bugün partiye çaya davet ettiğini anlattı. Karayalçın'ın da bunu büyük bir incelikle kabul ettiğini söyleyen Baykal, “Çayımızı içtik, sohbetimizi yaptık, değerlendirmelerimizi yaptık. Kamuoyuna daha yaptığımız açıklamaları birbirimize karşı ifade ettik. Çok yararlı, çok verimli güzel bir gelişme oldu. Hepimizin hedefi belli” diye konuştu.

Karayalçın'ın, saygın, birikimli, belediyecilik deneyimine sahip biri olduğunu, başarılarının kanıtlandığını dile getiren Baykal, bütün Ankara'nın hala onun belediyecilik dönemini özlemle hatırladığını kaydetti. Baykal, “Bu son dönem belediyeciliği bir Karayalçın özlemini daha da yükselmesine neden olmuştur” dedi.

Ankara'nın çok ciddi sorunları bulunduğunu, kent kimliğinin tehdit altına girdiğini kentin dokusunun bozulduğunu söyleyen Baykal, Ankara'nın otoyolların kesiştiği bir kent haline dönüştüğünü, insan-çevre ilişkisinin allak bullak olduğunu öne sürdü. Ulaşımın da büyük bir sorun haline geldiğini ifade eden Baykal, Ankara'nın en önemli konusu olan metronun Karayalçın sonrasında unutulduğunu savundu.

Ankara'nın modern, çağdaş bir belediyecilik anlayışına ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Baykal, ulaşım sorunu çözecek, metro konusunu sahiplenecek ve sosyal sorumluluğu kişisel ilişkilerle değil hemşehrilik kimliğine dayalı olarak gerçekleştirecek, yoksullara yardımcı olacak, katkı verecek bir örnek, çağdaş, modern belediyeciliğe Ankara'nın ihtiyacı olduğunu vurguladı. Baykal, “Sayın Karayalçın'ın bunu gerçekleştirecek birikimde olduğunu biliyorum. Bu anlayışlarımız etrafında önümüzdeki dönem için neler yapabiliriz, nasıl yapabiliriz, ne gibi sorunlar var, bunları değerlendirdik. Geniş bir anlayış birliği içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Önümüzdeki günlerde bu doğrultuda daha somut adımlar atılacaktır. Ümit ediyorum, Ankara'nın özlemine cevap veren bir sonucu birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Baykal, Karayalçın'a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, önümüzdeki dönem yerel yönetim çalışmalarında kendisine yürekten başarılar diledi.

KARAYALÇIN'IN KONUŞMASI

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da dün akşam saatlerinde Baykal'ın kendisini aradığını, bu çağrı uyarınca CHP'ye geldiğini belirtti. Karayalçın, Baykal'ı kendi partisinde çay içmeye davet ettiğini, Baykal'ın da bunu kabul ettiğini söyledi.

Uzunca süredir birlikte olamadıklarını, bugün geniş bir değerlendirme yaptıklarını anlatan Karayalçın, bunun çok yararlı olduğunu, öncelikle Ankara'yı tartıştıklarını söyledi.

Yerel yönetimlerle ilgili Türkiye'nin önünde duran başka sorunları da ele aldıklarını ifade eden Karayalçın, ayrıca Baykal'a SHP'nin hazırladığı “Yerel Yaşam Projesi”ne ilişkin bilgi sunduğunu kaydetti.

Karayalçın, öncelikli konularının Ankara olduğunu belirterek, “Uzunca bir süreden bu yana Ankara'yla ilgili değerlendirmelerimi hemşehrilerimle paylaşmaktaydım. Bunu bir kez daha kendisine doğrudan ifade etme fırsatı buldum” dedi.

Baykal'ın, metroyu ve o bağlamda değerlendirilmesi gereken projeleri özellikle ifade ettiğini aktaran Karayalçın, “Ben de çok memnunum. Çok yararlı bir görüşme oldu. Çok iyi bir değerlendirmede bulunduk. Bu değerlendirmenin ve bu birlikteliğin önümüzdeki günlerde daha somut bir biçimde sizlere, kamuoyuna anlatılması, açıklanması söz konusu olacaktır” dedi.

TERÖRLE MÜCADELE

Baykal, terörle mücadele değerlendirme toplantısında İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni bir yapılanmaya gidilmesinin kararlaştırıldığının anımsatılarak, buna ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

“Terörle mücadelenin bir koordinasyon ihtiyacı ortaya koyduğu açıktır. Ama bu koordinasyon ihtiyacına İçişleri Bakanlığında oluşturulacak bir yapılanmanın etkili bir çözüm oluşturacağından emin değilim. Çünkü koordinasyon bizzat İçişleri Bakanlığı ile başka bazı güvenlik kuruluşları arasında ve güvenlik kuruluşlarının ötesinde dış politika, siyasi ortam arasında bir işbirliği şeklinde kendisini gösteriyor. İhtiyaç o noktadadır. İçişleri Bakanlığı bünyesindeki bir oluşum belki İçişleri Bakanlığının kendi iç sorunlarının çözülmesi bakımından yararlı olur. Ama bir koordinasyon ihtiyacının bulunduğu çok net bir şekilde açıktır. Tabii işin siyasi özü, siyasi temelidir asıl konu olan. Bu çerçevede de Sayın Başbakan'a terör konusunda ve diğer konularda muhatap dayandırmak mümkün olmuyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak bizi ademe mahkum etti. MHP Genel Başkanı'nı muhatap kabul etmedi. Sanırım Barzani dışında onu mutlu eden muhatap görünmüyor.”

Baykal, bir soru üzerine, Hükümet'in terör konusunu doğru kavrayamadığını, asıl sorunun buradan kaynaklandığını savundu. Terör konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Hükümet'in kafasının karışık olduğunu savunan Baykal, çelişkili açıklamaların da bunu yansıttığını öne sürdü.