Güncelleme Tarihi:
YÜRÜYEN BİR GRUBUN ÜZERİNE ATEŞ AÇILABİLİR
Pekşen, başvurusuna ilişkin yazılı açıklamasında ise itiraz gerekçelerini şöyle sıraladı: "OHAL kapsamında çıkarılan 696 sayılı KHK ileTürk Ceza Kanununda suç sayılan eylemlerin siviller tarafından işlenmesi halinde cezalandırılmayacakları düzenlenmektedir. Hukuk herkes için eşit şekilde uygulanır. KHK’larla birileri için ayrı bir hukuk oluşturulamaz. 696 sayılı KHK ile gerçekleştirilen düzenleme, sadece geçmişteki darbe girişimiyle sınırlı değil. 'Bunların devamı niteliğindeki eylemler' ifadesi ile son derece belirsiz, öngörülebilir olmayan, her yana çekilebilecek bir ifade tercih edilmiş. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan vatandaş veya yabancı milletten her kesimin can güvenliği büyük tehlike altındadır. Bu KHK hükmü doğrultusunda ortaya çıkabilecek tehlikeler son derece ciddi boyuttadır. Örneğin ülkemizde yaşayan bir kısım vatandaş, kendi görüşlerine göre bir darbe girişimi ya da bir terör eylemi olduğunu düşünüyorsa, bu karşı tarafın yaşamına son vermek için yeterli bir nedendir. Yine aynı şekilde; bir kişi, kendisiyle aynı görüşte olmayan bir başka kişi veya grubun düzenlediği bir yürüyüşe veya etkinliğe katılanların üstüne ateş edebilir, birçok kişinin yaşamına son verebilir ve bundan dolayı da hiçbir ceza almaz.
İLKEL ANARŞİ DÖNEMİ
Bu itibarla 696 sayılı KHK hukuk devletini ortadan kaldıran, toplumu ilkel bir anarşi durumuna sürükleme yolunda atılmış dehşet verici son derece vahim bir adımdır. 696 KHK ile herkesin herkesle savaş içinde olduğu, bireylerin cezalandırma yetkisine sahip bulunduğu ilkel anarşi dönemine geri dönülmektedir. Bu KHK ile kimin hangi eylemi, darbenin devamı ya da terör eylemi olarak göreceği belli olmayıp, herkes herkesi öldürebilir ve cezasız kalabilir. Böyle bir anarşi ortamının doğuracağı sonuçlar kestirilemez.”
İŞTE TARTIŞMA YARATAN O MADDE:
"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."