CHP'li Özgür Özel'den Hulusi Akar açıklaması

Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, bütçe görüşmelerinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile arasında geçen diyaloğun, konuşulmaya devam edildiğini söyledi.

Türkiye'de hukukun tersine işlediğini öne süren Özel, önce Cumhurbaşkanı'nın cezadan bahsettiğini, sonra suçu tarif ettiğini, daha sonra mahkemelerin harekete geçtiğini, son olarak da zarar gördüğü iddia edilen kişinin kendisine verilen görevi yerine getirdiğini savundu. Özel, "Akar'ın, AK Parti
Genel Başkanı'nın grup toplantısında verdiği talimatla" bugün kendisine 500 bin liralık tazminat davası açtığını ileri sürdü.

Özel, tazminat hukukuna göre tazminatın, alan kişiyi zenginleştirmeyecek, veren kişiyi de fakirleştirmeyecek kadar olması gerektiğini belirtti. Özel, 500 bin lira ödemesi halinde kendisinin fakirleşeceğini ifade ederek, "Ama Akar, şunu iddia ediyor; 'Ben 500 bin lira para alsam da zenginleşmem' diyor. Son 49 yıldır aldığın maaşı biliyoruz, ondan önce de öğrenciydin, yaşam şeklini biliyoruz. Sen 500 bin lira alsan da zenginleşmeyecek bir servete sahip olduğunu nasıl iddia ediyorsun?" diye sordu.

"Kendisini Genelkurmay Başkanı beni asteğmen sanıyor"

Akar'ın 49 yıl çalışması karşılığında 135 bin lira emekli ikramiyesi aldığını belirten Özel, 49 saniye için ise kendisinden 500 bin lira istediğini söyledi.
Milli Savunma Bakanı Akar'ın, dava dilekçesinde asker kişilerin işledikleri ya da asker kişilerin sivillere karşı işlediği suçları düzenleyen Askeri Ceza Kanunu ile kendisini savunduğunu kaydeden Özel, şöyle konuştu:
"Akar, halen beni asteğmen kendisini de Genelkurmay Başkanı sanıyor. Atanmış, parlamentodan güvenoyu almamış, parlamentoya sorumluluğu olmayan bir Milli Savunma Bakanı, yılda bir kez gireceği parlamentoda, bütçe sırasında giriyor her biri seçilen 142 milletvekili olan bir gruba bağırıp, çağırıyor, azarlıyor. Eğer Türk milletine hakaretten dava açılacaksa, Türk milletinin temsilcilerine hakaret eden, parmak sallayan, onlara emir vermeye çalışan bir eski asker, yeni milli savunma teknisyeninin bu tutumu karşısında açılabilir. Sen kimsin de milletvekillerine bağırıyorsun? Sen bunu yaptığında sana o parmağı indirtirler ki indirttik, sana o sözleri söyletmezler ki söyletmedik, bundan sonra da haddini bildirmeye devam ederiz. Açacaksa bir dava, bunun için de açabilir."

"Hodri meydan"

Özel, Akar'ın dava dilekçesine göre avukatının, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, "fesli deli Kadir" ziyareti ve Meclisin yönetim şekline yönelik tepkileri karşısında açılan davalardaki avukat ile aynı olduğunu kaydetti. Özel, avukatın bile havuzdan kullanıldığını öne sürdü.

Öğrencilere, akademisyenlere, gazetecilere, sanatçılara, ana muhalefet grup başkanvekillerine, sözcülerine ve liderine açılan davalar silsilesinin tamamen sindirmeye, korkutmaya, geriletmeye yönelik olduğunu iddia eden Özel, Akar'ın ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında bir santim eğilmesi halinde savunmasız öğrencilerin, akademisyenlerin, sanatçıların, Türkiye'nin diz çökmek zorunda kalacağını savundu.

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Susturamadınız, sözle yenemediniz, üzerimize gelerek kaba kuvvetle engel olamadınız şimdi mahkemelerinizle ve büyük tazminat davalarıyla bizi susturmaya çalışıyorsunuz. Ey Erdoğan, doğrudan seni muhatap alıyoruz, kuklalarını değil, gücün yetiyorsa bizi sözle sustur, aklınla yen, siyaseten bizim söylediklerimize cevap ver. Karşımıza televizyonlara çıksınlar, sorularımıza cevap versinler. Karşımıza çıkmaya cesareti olmayanlar bizimle mahkemelerde hesaplaşacak. Restinizi görüyoruz, biz varız. O mahkemede olacağım. Balyoz, Ergenekon, askeri casusluk davası mağdurları ve seninle birlikte görev yapmış, seni çok iyi tanıyan, ciğerini bilen TSK mensupları, bunları sana karşı şahit dinleteceğim. Cesaretin var mı avukatının yanında duracak mısın? Ne
gördülerse onu anlatacaklar, sen var mısın? Varsan hodri meydan bu tarihi yüzleşmede, o duruşma salonuna gelecek cesaretin var mı yok mu görelim."

"Sayın Bahçeli siz nerede duruyorsunuz?"

Özel, konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü açıklamalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli'nin en büyük tepkisinin, çözüm sürecine olduğunu ifade eden Özel, "Sayın Bahçeli, çözüm sürecinin Kara Kuvvetleri Komutanı kim? Askere 'duyma, görme, önünden de geçse elleme' diyen Kara Kuvvetleri Komutanı kim? Ona talimatı veren saray. Şimdi aynı saraydan talimat alıyorsunuz." dedi.

Özel, Bahçeli'nin, "Akar'a silah, bayrak ve Kur'an-ı Kerim hediye ettim. Sayın Akar, bayrağa, silaha, Kur'an'a sahip çıkmıştır." dediğine işaret ederek, Akar'ın darbeden sonra verdiği şikayet dilekçesi ve mahkemeye yolladığı ifadesinde, Bahçeli'nin kendisine hediye ettiği silahın, darbe gecesinde kaybolduğunu söylediğini belirtti. Akar'ın, Bahçeli'nin verdiği silaha sahip çıkamadığını belirten Özel, "İnşallah diğer hediyelerine de sahip çıkamadığını önümüzdeki günlerde tecrübe etmeyiz. " dedi.

"Biz bir, bütün olarak durduğumuz yerde duruyoruz. Peki Sayın Bahçeli siz nerede duruyorsunuz? " sorusunu yönelten Özel, şunları kaydetti:
"30 büyükşehirden 27'sine aday çıkaramayan, yüzde 18'lerden baraj altına gelmiş, ittifakla AKP'nin paçasına tutunmuş bir muhalefet partisi. Türkiye'nin önemli bir partisi olan MHP'yi Alparslan Türkeş'ten tek parça teslim almış, iki parçaya ayırmış bir lider, şimdi 'siyasi itibar' diyor. Önce gidin bakalım milletvekillerinizin, partinizin, size 3 yıl önce oy veren milliyetçilerde, seçmen kitlenizde itibarı nedir? Sokaklara çıkamayan, kahvelere gidemeyen, gittiği yerlerde kendisini milliyetçi hareketten gelen kitlelere izah edemeyen bir duruma gelmişler, itibar sıfırlanmasından bahsediyorlarsa, itibar sıfırlaması; hediye ettiği silahı 'korudu' diyen adamın, silahı kaybettiğindeki itibar sıfırlanması kadar olmaz Sayın Bahçeli. "

Bahçeli'nin, Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin açığa çıkarılması gerektiğine yönelik açıklamasının sorulmasına ise Özel, "49 yıl bu mesleğe ömür vermiş, kafaya silah dayanmış, 'Siz olsaydınız ne yapardınız' sorusunu soran birine bunu sorsa, birebir cevabı alır. Bence Bahçeli, Akar'ı ziyaret etsin, bir tane daha silah götürsün, sonra da 'Yurtta Sulh Konseyi kimdi, senin kafana silahı kim dayadı, dayatanlar kimlerdi, o gece başarılı olsalardı Türkiye'yi kimler yöneteceklerdi?' diye sorunca cevap birinci ağızdan Hulusi Akar'dadır." karşılığını verdi.