Güncelleme Tarihi:
Köktürk'ün soru önergesi şöyle:
''Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet Arı 2009 yılında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i tehlikeli bularak dinlenmesini istedi. ÖGM’ye gönderdiği talep yazısında ‘Ergenekon Terör Örgütünün yargı’ ayağı ve ‘tehlikeli’ ifadesini kullandı.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başmüfettişi 2009 yılında hakim ve savcıların dinlenmesi için İstanbul özel görevli 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin için, ‘tehlikeli’ ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.
Aydınlık’ın ulaştığı ‘gizli’ ibareli belgede, dönemin Adalet Başmüfettişi Mehmet Arı’nın imzası bulunuyor. Başmüfettiş talep yazısında, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yürüttüğü tahkikat kapsamında içinde dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in de olduğu bazı hakim ve savcılar hakkında izleme ve dinleme kararlarının uzatılması isteniyor. Hakim ve savcılar için ‘tehlikeli’ diyen Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet Arı aynı yazıda, “Ergenekon Terör Örgütü” ifadesini de kullanıyor.
Görüntü kaydı da istendi
Dönemin Başmüfettişi Arı’nın, İstanbul Özel Görevli 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği gizli ibareli yazı şöyle:
“Ergenekon Terör Örgütünün birçok kurumun yanı sıra yargıya sızma konusunda yoğun gayret gösterdiğinin anlaşılması, bu konuda sızma taktikleri geliştirmesi hususunun örgütsel temel belgelerde yer alması, örgütün gizli hiyerarşik bir yapıya sahip bulunması, çok katı disipline bağlı hücre yapılanmasını benimsemesi ve amaçları doğrultusunda kamuoyunda infiale sebep olabilecek nitelikte eylemler gerçekleştirebilecek kadar tehlikeli olması, başka herhangi bir şekilde veya yöntemle örgütün yapısının deşifre edilmesinin ve işlenmiş oldukları suçların delilleriyle birlikte ortaya çıkartılmasının mümkün bulunmaması nedeniyle, aşağıda isimleri geçen şahıslar hakkında daha önce alınan tedbir kararlarının uzatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.”
Başmüfettiş aynı talep yazısında hâkim ve savcıların bir hafta süreyle işyerlerinin de teknik araçlarla izlenerek ses ve görüntü kaydının alınmasını istiyor.
Hâkim ve savcıların dinlenmesini talep eden Mehmet Arı önce HSYK Başmüfettişi ardından da Yargıtay üyesi oldu.” (Aydınlık Gazetesi, 14 Mart 2012)
Buna göre:
1. Mehmet Arı’nın, İstanbul eski Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Aykut Cengiz Engin hakkında ÖGM’ye gönderdiği talep yazısında; “Ergenekon Terör Örgütünün yargı ayağı” ve ‘tehlikeli’ ifadelerini kullandığı doğru mudur?
2. Sayın Aykut Cengiz hakkında yapılan dinlemelerde herhangi bir suç unsuru bulunamamasına karşın, yukarıdaki ağır suçlamalarla Sayın Engin hakkında teknik takip talebinde bulunan Mehmet Arı’nın; HSYK Başmüfettişliğine getirilmesi, sonra Yargıtay’a üye seçilmesi, Hakim ve savcıların görevde yükselmesinde, meslekte birikim, kıdem ve liyakat unsuru yerine başka kriterlerin yer aldığını mı göstermektedir?
3. Mehmet Arı’nın Başmüfettişliğe ve Yargıtay üyeliğine yükselmesinde; hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmayan Ümraniye Davası (Ergenekon Terör Örgütü diye nitelendirilen dava) ve bu davayla ilişkilendirdiği kişiler hakkında ağır nitelendirmelerde ve “atfı cürüm”de bulunması etkili olmuş mudur?
4. Hâkim ve savcıların dinlenmesini ağır isnatlarla talep eden Mehmet Arı’nın; bu iddialarına ve isnatlarına maruz kalan hâkim ve savcıların özlük haklarını ve kişilik haklarını korumak, Adalet Bakanlığının ve HSYK’nın görevi ve sorumluluğu değil midir?
5. Doğrulanmayan bu ağır iddiaları dile getirerek Sayın Aykut Cengiz Engin ve diğer hakim ve savcıların özlük hakları ve kişilik haklarıyla oynayan Mehmet Arı hakkında Adalet Bakanlığınız, HSYK veya Yargıtay başkanlığınca herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
6. Bu tür uygulamalarla gündeme gelen Adalet Bakanlığı ve yargı uygulamalarına karşı halkımızın adalete güven duygusunu koruyabilmesi mümkün müdür?