İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2011 15:54
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, son dönemlerde Türkiye’nin dünyanın en büyük 16’ncı ekonomisi olduğunu her yerde anlatanların, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı verilerine göre insanca yaşama endeksinde Türkiye’nin 83’üncü sırada bulunmasına görmezden geldiklerini söyledi. Batum, bu kriterler arasında yer alan hak arama özgürlüğünü kullanmak isteyenlerin karşılarında Tekel işçileri itfaiyeciler ve Torba Yasa’ya karşı çıkanlarda olduğu biber gazı, cop ve dayak bulduklarını belirtti.
EGE-KOOP 27’nci Olağan Genel Kurul Toplantısı İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’na yapıldı. Genel kurulunun açılış bölümünde CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Parlamenter Birliği İzmir Şube Başkanı ve eski milletvekili Metin Öney de yer aldı. Divan Başkanlığı’nı Yusuf Turan’ın yaptığı Genel Kurul’un açılışında konuşan Süheyl Batum, ürettiği 26 bin konutla sağlıklı bir çevrede insanca yaşamanın en temel koşumunu sağladığı için Ege-Koop’u kutladı. Batum, Ege-Koop’un sadece konut üretmeyen ve düzenlediği 41 panel, 18 eğitim semineriyle insanalrın kültürel, toplumsal, siyasal, hukuksal yönden de katkı verdiğini söyledi.
Süheyl Batum, son dönemlerde Türkiye’de sadece yapılan ihracatla ve dünyanın en büyük 16. ekonomisi vurgusu yapılan bir söylemin egemen olduğunu söyledi. Batum, şöyle dedi:
"Bir toplumu biçimlendiren, gelişmiş, çağdaş, modern toplum yapan sadece o toplumun toplam ulusal geliri ve ekonomik büyüklük olarak 16’ncı sırada olması değildir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının insanca yaşam kriterlerine göre Türkiye 83’üncü sıradadır. Siz eğer Türkiye’nin ulusal gelirinde 16’ncı büyük olduğundan gurur duyar, her yerde anlatır, ancak insanca yaşama kriterleri acısından seksen üçüncü olduğunuzu gözden kaçırır, anlatmazsanız bu sizin hiçbir zaman Türkiye’yi ilk 20 içine sokma amacınız olmadığını gösterir. En tehlikeli olan da budur."
Batum, Türkiye’nin 83’üncü sırada yer aldığı ’insanca yaşama kriterleri’ arasında yaşama süresi, okul süresi, bölgeler arası eşitsizlik, gelir dağılımı, kadın-erkek eşitsizliği, kadınların iş gücüne katılımı, kadınları parlamentoya katılımı, basın özgürlüğünün bulunduğu söyledi. Türkiye’nin 2010 yılında hapisteki gazeteci sayısını sadece bir olarak BM’ye bildirdiğini belirten Batum, gerçek sayılar verilse sıralamada daha da geriye gidileceğini belirtti. İnsan hakları ihlalleri, çocuk işçi sayısı, eğitim kalitesi, kişi başı karbondioksit miktarı, temiz havaya, yeterli besine ulaşma, güvenli yaşamın da bulunduğunu söyledi.
HAK ARAYANA BİBER GAZI
Batum, Dünya Ekonomik Forumu 2010 rakamlarına göre kişi başı gelir sıralamasında 139 ülke arasında Türkiye’nin 54’ncü, fikri-haklarda 83’üncü, yargı bağımsızlığında 87’inci, Hükümet’in kamu harcamalarında güvenirliliğinde 96’ncı, ilkokul kalitesinde 94’üncü, eğitim sistemi kalitesinde 95’inci, matematik fen bilimleri eğitimi kalitesinde 99’uncu, kadınların sosyal ve siyasal yaşama katılmasında 131’inci sırada bulunduğunu belirtti.
İnsanca yaşam sıralamasında 83’üncü sırada olan bir ülkede hak arama özgürlüğü de olmadığını belirten Batum, "Hak arayanlar karşılarında dayak, biber gazı, cop buluyorlar. ’Ben 83’üncü sırada kalmak istemiyorum. Sağladığı haklarla daha yukarıda yeralmak istiyorum’ diyenlere eğer 83’üncü sırayı görmezden geliyorsanız vereceğiz tek şey var biber gazı cop ve dayak. Tekel işçilerinde, itfaiyecilerde ve torba yasaya karşı çıkanlarda da bunu gördük. Eğer, 83’üncü sırayı görmezden geliyorsanız, ’Acaba bunların içinde sıraya beğenmeyin nifak sokmak isteyenler var mı?’ diye telefon dilemeleri meşru hale getirilir, İddianamelerde, ’Yaptığı toplantılarda her şeyin kötüye gittiğini söylemek suretiyle insanları yılgınlığa itiyor. Böylece terör örgütlerin önünü açma faaliyeti üstlenmiş’ sözleriyle saçma sapan ibareler eklersiniz" dedi.
"FİŞLEME VAR"
Türkiye’de fişlemenin devam ettiğini belirten Batum, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Danıştay nedeniyle yargıç alamamaktan şikayet ettiğini gerekçe olarak da sınavlara kamera konulmasını gösterdiğini belirtti. Sınavlarda bilgisayarda kaç virüs bulunduğu, ilk Türk operasını kimin sahneye koyduğu gibi sorular soruduğunu, bunları bilmeyen adayların hukuku çok iyi bilse de hakim olmadığını belirten Batum, sınavı 7 kez kaybeden adayın açtığı davada, Emniyet Müdürlüğü’nde öğrencilik yıllarında bazı olaylara karıştığı ispatlanamamış iddialarının yeraldığı bilgilere ulaşıldığını söyledi. Batum, "Yani Yargıç adayının gençlik çağında eyleme katılıp katılmadığı yönünde Emniyet Müdürlüğü’nde kayıt var. Bu fişleme değil mi? Anayasayla fişlemeye son diye bilboardlardaki yazıları görüp, inanıp yüzde 58’imiz oy vermedi mi Anayasa’ya?" dedi.
ASLAN TOKİ’Yİ ELEŞTİRDİ
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, yaptığı konuşmada 26 bin standartı yüksek konut ürettiklerini söyledi. Aslan Ege-Koop’un 26 yıllık yatırım toplamının 1 milyar 320 milyon dolar, sadece 2010 yılı yatırım tutarının ise 150 milyon TL olduğunu söyledi. Emsallerine göre konutları yüzde 30 daha az maliyetle tamamladıklarını belirten Aslan hiçbir kooperatifte örneği görülmediği şekilde ortaklarına 5-16 bin lira arasında para iade ettiklerini dile getirdi.
İzmir’de 2010 yılı Ocak- Haziran döneminde konut satışlarında geçen yılın aynı dönemine göreyüzde 47 azalma olduğunu belirten Aslan, bunun inşaat sektöründeki krizi gösterdiğini söyledi. Aslan, konut satışlarında KDV oranının, sigorta primlerinin, tapu harçlarının, inşaat malzemelerinden alınan vergilerin ve belediye tarafından alınan ruhsat, otopark, yol, kanal katılım bedelleri gibi harçların yüksek oluşunun sektör için ciddi bir problem olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 38 ilinde kentsel yenileme ve dönüşüm projesi uygulayan TOKİ’nin İzmir’i görmemezlikten geldiğini belirten Aslan, "Şimdi; zaman yitirmeden Belediyeler, TOKİ, Mimar ve Mühendis Odaları, Ege-Koop, Sivil toplum örgütleri, Merkezi Hükümet temsilcileri bir araya gelerek kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm için bir eylem planı hazırlayıp uygulamaya koymalıdırlar. Hükümet, bu konuda İzmir için özel yasa hazırlamalıdır" dedi. Genel Kurul açılış konuşmalarından sonra basına kapatıldı.