CHP'li Anadol: "Nükleer program askıya alınmalı"

Güncelleme Tarihi:

CHPli Anadol: Nükleer program askıya alınmalı
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2011 13:03

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Japonya'da deprem ve tsunami sonrası nükleer reaktörde yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin nükleer programını gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, güvenli yakıt ve atık teknolojileri geliştirilinceye kadar nükleer programın askıya alınmasını istedi.

Haberin Devamı

Anadol, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Japonya'da deprem ve tsunami sonrası yaşanan nükleer felaketin bütün dünyayı sarstığını, felaketin nükleer santrallerin yarattığı tehdidi yeniden gündeme getirdiğini kaydetti.

Mersin Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santral için lisansın 1976 yılında verildiğini anımsatan Anadol, Akkuyu'nun 35 yıl önceki lisans temel alınarak yapılacağını söyledi.

Santralın kurulacağı bölgeye 25 kilometre uzaklıkta olan Ecemiş fayının 1976 yılında ölü kabul edildiğini, daha sonra fayın birinci derecede deprem riski taşıdığının bilimsel olarak kanıtlandığını dile getiren Anadol, bölgedeki deniz suyunun ise soğutmaya elverişli olmadığını anlattı.

Sözleşmede, nükleer atıkların bertaraf edilmesi konusunda Rusya'ya bir yükümlülük getirilmediğini belirten Anadol, CHP olarak bu gerekçelerle Akkuyu konusunda Meclis araştırması istediklerini, konuya ilişkin önergeyi TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.

Anadol, şöyle devam etti:
“Hükümetin bu konuda duyarlı olmasını bekliyorduk, ancak sayın Başbakan'ın yaptığı açıklamalar tüm dünyanın gösterdiği hassasiyeti hükümetin göstermeyeceğini ortaya koymuştur. Rusya, nükleer projelerini durdurmuştur. Yeniden güvenlik koşulları yaratma çabası içindedir. Bu santralı da Rusya yapacaktır ama sayın Başbakan tüm dünyaya parmak ısırtacak bir bilgisizlikle, o bilgisizliğin verdiği kör cesaretle nükleer santraldeki tehlike ile evdeki mutfak tüpünün yaratacağı tehlikeyi eşdeğer olarak sunabilmektedir. Sözlerini hayretle, dehşetle ve ibretle izledik.

Türkiye, Fukuşima santralında yaşanan felaketten sonra tüm dünya gibi nükleer programını gözden geçirmelidir. Mutfak tüpü safsatasını bırakmalıdır. Tüm dünya faaliyetlerini ya durdurmuştur ya da durdurmayı tartışmaktadır. Japonya'daki olaylar imkansız olduğunu düşündüğümüz risklerin tamamen göz ardı edilemeyeceğini gösterdi. Akkuyu'yu yapacak olan Rusya da nükleer programını gözden geçirme kararı almıştır. Aynı gün Rusya'ya giden Sayın Başbakan, Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile görüşmesinde Akkuyu'da güvenlik tedbirlerinin artırılmasını istemekle yetinmiştir. Dilek ve temennide bunuyor. Anlaşılan Sayın Başbakan durumun ciddiyetini kavrayamamıştır.”

“MERSİN HALKINA SORUN”

Kemal Anadol, hükümetin enerji politikasını gözden geçirmesini, güvenli yakıt ve atık teknolojileri geliştirilinceye kadar nükleer programın askıya alınmasını istedi.
Akkuyu ısrarından vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Anadol, Mersin halkına sorulması ve kararı Mersin halkının vermesi gerektiğini vurguladı.

Tacidar Seyhan da Ecemiş fayının canlılığı ve deniz suyunun sıcaklığı konusunda bilgi vererek, “Hamam suyuyla nükleer santral soğutulmaz. O bölgede nükleer santral kurmak katliamdır. Eğer Akkuyu'ya kazma vurulursa Türkiye'nin kalbine vurulmuş olur” dedi.

Seyhan da nükleer programının askıya alınmasını istedi.

Ali Rıza Öztürk ise Başbakan Erdoğan'ın “nükleer patlamayı kestane, mısır patlaması” sandığını ileri sürerek, “Türkiye, tüpgaz patlamasını dahi önleyemezken ciddi düşünmesi lazım” dedi.

Rusya'nın İran'da da santral kurduğunu anımsatan Öztürk, “Sayın Enerji Bakanına sorun bakalım, İran'da kurulan santrale ne olmuş? Niye çalıştırmıyorlar? Bir sorun mu var?” diye konuştu.

Seyhan, “Böyle bir ortamda neden kazma vuruluyor?” sorusu üzerine, yapılan anlaşmanın doğalgaz alımı ve petrol nakli ile bağlantılı olduğunu ifade ederek, “Türkiye'nin taviz vermeye zorlandığını” kaydetti. Seyhan, Başbakan'ın neye karşılık söz verdiğini açıklamasını talep etti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!