Güncelleme Tarihi:
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle, başbakanlık, parti başkanlığı ve milletvekilliği görevlerinin sona erdiği iddiasında bulundu. Kart, "Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevlerini hep birlikte sürdürmek isteyen; bu suretle müteaddit anayasal ve yasal ihlâlleri gerçekleştiren R.T.Erdoğan ile AKP Tüzel Kimliği hakkında; yasal yaptırımların uygulanması, idari ve yasal önlemlerin alınması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tarafımızdan başvuruda bulunulmuştur" açıklaması yaptı.
Kart, başvuru dilekçesinde Erdoğan'ın başbakanlık, AKP Genel Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı görevlerini hep birlikte kullanması ve sürdürmesinin; Adalet ve Kalkınma Partisi Yetkili Kurullarının da bu eyleme iştirak etmesinin Anayasanın 101,102 ve 103.maddeleri ile Siyasi Partiler Yasası'nın 104.maddesine aykırı olduğunu ileri sürdü.
"GENEL KURULA BAŞKANLIK EDEMEZ, İVEDİLİKLE ÖNLEYİN"
Kart, dilekçesinde Erdoğan'ın 27 Ağustos'ta yapılacak Ak Parti Genel Kurulu'nu yönetemeyeceğini ve bunu engelleyecek idari ve yasal önlemlerin ivedi olarak alınması talebinde bulundu.
"PARTİ İLİŞKİSİ DE MİLLETVEKİLLİĞİ DE BİTER"
Kart, başvuru dilekçesinde "Anayasanın 101/son, 102/2,3. maddelerine göre; 1. Tur seçim sonucunda geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği sona erer" hükmünü anımsattı.
"RE'SEN SONA ERER"
Ardından da "Buna göre; YSK’nın geçici sonuçları açıkladığı 11 Ağustos 2014 tarihi ya da en geç kesin sonuçları açıklayacağı tarih olan 15 Ağustos 2014 tarih itibariyle ; R.T.Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş olup, Anayasa gereğince ve re’sen partisiyle ilişiği kesilmiş ve TBMM Üyeliği-Milletvekilliği sona ermiştir. Bu konuda hiç kimsenin ayrıca ve bizzat beyanda bulunmasına gerek yoktur" dedi.
Atilla Kart, dilekçesini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçle paralel olarak; Adalet ve Kalkınma Partisinin de, kendi tüzüğünün 78 ve Siyasi Partiler Yasasının 15/son maddesi uyarınca, en geç 10 gün içinde Merkez Yönetim Karar Organında, AKP Genel Başkan Vekilini seçmesi zorunluluğu vardır. Seçilecek Genel Başkan Vekili, AKP’yi 45 gün içinde Genel Kongreye götürecek ve bu süreci yönetecektir.
Yasal ve anayasal hükümler böylesine açık ve âmir olmasına rağmen; gerek R.T.Erdoğan ve gerek AKP’nin Yetkili Organları, yasa ve anayasadan kaynaklanan görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmedikleri gibi; R.T.Erdoğan’ın Genel Başkanlık ve Başbakanlık görevini sürdürmeye devam ettiği, bu arada 27 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak AKP Genel Kongresini de yöneteceği anlaşılmaktadır.
Cumhurbaşkanı konumunda olan birilerinin, bir siyasi partinin Kongresinin öncesi ve yönetimine doğrudan müdahil olmasının; Anayasadaki hukuk sistemimizle, Parlamenter Sistemle, Kuvvetler Ayrılığıyla ve sair hükümlerle bağdaşmadığı açıktır.
AKP’nin Yetkili Organları da, R.T.Erdoğan’la birlikte doğrudan ve iştirak halinde sözü edilen eylemleri gerçekleştirmişlerdir. Bu ihlâller halen devam etmektedir. R.T.Erdoğan; Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez, yeni bir krizin odağı haline gelmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inisiyatif ve sorumluluk alarak; bu süreci hukuk yoluyla müdahale etmelidir. Öncelikle R.T.Erdoğan’ın; AKP’nin Yetkili Kurullarının çalışmalarını yönetmesini, 27 Ağustos tarihinde yapılacağı açıklanan Genel Kurul hazırlıklarını ve Genel Kurulunu yönetmesini engelleyecek idari ve yasal önlemleri ivedi olarak yerine getirmelidir. Yapılacak inceleme sonucunda da, Siyasi Partiler Yasasının 104 ve sair bağlantılı maddeleri uyarınca, gerekli yasal yaptırımların uygulanması için Anayasa Mahkemesine başvurulması amacıyla , iş bu başvurunun yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Arz olunan ve re’sen görülecek sebeplerle;
(a) R.T.Erdoğan’ın eylemleri ile AKP’nin Yetkili Organlarının eylemleri, Anayasanın 101/son, 102/2,3 ve 103. maddeleriyle sair ilgili hükümlere açıkça aykırıdır. AKP kendi tüzüğünün 78. maddesini ve Siyasi Partiler Yasasının 15/son maddesini açık bir şekilde ihlâl etmiştir.
(b) 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 104. maddesi uyarınca başlatılmasını ve yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz. Bu taleple birlikte yukarıda açıklaması yapılan idari ve yasal önlemlerin alınmasını keza ivedi olarak saygıyla talep ediyoruz."