Güncelleme Tarihi:
CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Hakkı Suha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Okay, “AKP mutfağında hazırlandığını” belirttiği anayasa değişiklik teklifin pazartesi ya da salı günü TBMM Başkanlığına sunulmasının söz konusu olduğunu belirtti.
Okay, taslak metninde yer alan siyasi partilerin kapatılması, HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına yönelik hükümlerin korunması durumunda, TBMM Başkanı Şahin'den teklifi iade etmesini istedi. Okay, “İade edin, işleme koymayın. TBMM'nin tarafsız olması gereken başkanının yapması gereken de budur” dedi.
Teklifin, anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri ile demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu savunan Okay, kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı yargıç teminatının ortadan kaldırıldığını ileri sürdü.
TBMM Başkanlarının “havale memuru, evrak memuru olmadığını” belirten Okay, başkanların anayasayı korumakla yükümlü olduğunu belirtti.
Okay, “Böylesi bir tavır TBMM başkanının göstermesi gereken tavırdır” diye konuştu. Okay, Eski TBMM Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un benzer uygulama yaparak, anayasaya aykırı kanun tekliflerini iade ettiğini anımsattı.
TBMM Başkanı Şahin'in bazı soru önergelerini İçtüzüğe aykırı olduğu görüşüyle işleme koymadan iade ettiğini anımsatan Okay, “Şimdi Meclis başkanının, bu taslak metin içeriğinde olduğu gibi, eğer anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı şekilde teklif gelecek olursa iade etmesini bekliyoruz. TBMM Başkanına yakışan tavır da bu olacaktır” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, iktidarın, “nalıncı keseri gibi kendine yontacağı bir taslağa, partisinin itibar etmeyeceğini” ifade ederek, Anayasayı değiştirme konusunda, gelecek dönem parlamentosunun yetkili olduğunu savundu.
CHP Grup Başkanvekilleri Anadol, Okay ve Kılıçdaroğlu, düzenledikleri basın toplantısında, Anayasa değişikliği taslağını eleştirdiler, CHP'nin 2 yıl önce tüzük ve program kurultayındaki Anayasa değişikliğine yönelik önerileri anımsattılar.
Anadol, Türkiye'nin, işsizlik, açlık, yoksulluk ve dar gelirlinin sorunlarıyla uğraşırken, diğer yandan iktidar partisinin, giderayak, muhalefete düştüğünde kendini Yüce Divandan kurtarmak, güvenceye almak için demokratikleşme adı altında gündeme getirdiği Anayasa değişikliğiyle meşgul olduğunu iddia etti.
Anayasa değişikliği tartışmalarında CHP'ye yönelik eleştirilere işaret eden Anadol, bu eleştirilerde haklılık payı olabileceğini düşünerek, CHP'nin, Anayasa değişikliğiyle ilgili herkesten önce söylediği, en son 2 yıl önce kurultayda dile getirdiği ilkeleri bir broşür haline getireceklerini bildirdi.
Anadol, DP'nin baskısını artırdığı bir dönemde, 1960'tan önce CHP kurultayının toplanarak, “İlk Hedefler Beyannamesi” ni yayımlandığını anımsatarak, burada, üniversite özerkliği, hakim teminatı, basın özgürlüğü, grev ve toplu sözleşme hakkı gibi bir dizi demokratik açılımı gündeme getirdiklerini söyledi.
“ELİNE KİMSE SU DÖKEMEZ”
“CHP'nin demokratikleşme, Türkiye'yi çağdaş bir hukuk düzenine götürme konusunda, eline kimse su dökemez” diyen Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek parti diktatörlüğü kurmak için bir takım oyunlarla Anayasa maddeleri hazırlamak, adına demokratikleşme demek, asla inandırıcı değildir.
Niye AKP ile masaya oturmadınız sorusunun cevabı açıktır: Anayasa Mahkemesi tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmekten mahkum olmuş Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, kimseye sormadan, kapalı kapılar arkasında, nalıncı keseri gibi kendine yontacağı bir taslağa, CHP elbette itibar etmeyecektir. Anayasa Mahkemesi tarafından sabıkalı hale getirilmiş bir partinin, Anayasa değiştirmesine CHP razı olmayacaktır. Halkın deyimiyle, kediye ciğer emanet edilmez. 8 yıldır iktidardalar. Madem demokratikleşme diyor, neden 8 yıldır parlamentoda Anayasa değişikliğini gündeme getirip, ulusal mutabakat aramadı?”
“YETKİLİ PARLAMENTO, 24. DÖNEM PARLAMENTOSUDUR”
Anadol, dokunulmazlıkların ve geçici 15. maddenin kaldırılmasını gündeme getirdiklerini anımsatarak, “Bu halk bizi karşılıksız çek imzalasın, hosteslere sarkıntılık yapsın, polislere tokat atsın, ihaleye fesat karıştırsın, görevi kötüye kullansın, rüşvet alsın diye mi seçti? Hangi çağdaş parlamentoda bu kadar dosya birikmiş?” diye sordu.
Milletvekili sayısından daha fazla dokunulmazlık dosyası bulunduğunu, bu ayıbın TBMM'nin saygınlığını ortadan kaldırdığını belirten Anadol, “Biz dokunulmazlık derken, başta Başbakan Erdoğan, pencereden dışarı bakmayı tercih ediyor” dedi.
Anadol, Anayasayı değiştirme konusunda yetkili parlamentonun, 24. Dönem parlamentosu olduğunu ifade ederek, “Değişiklik taslağına göre Anayasa Mahkemesi üyesinin 16'sını Sayın Abdullah Gül seçerse, o Anayasa Mahkemesi olmaz, RTÜK olur” görüşünü savundu.
Taslağın, mevcut haliyle Meclisten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesine gidip gitmeyecekleri sorusunu Anadol, “CHP'nin yetkili kurulları gerekli kararı verir. Varsayım üzerine birşey söylemek istemiyorum” diye yanıtladı.
“PARTİ DOKUNULMAZLIĞI GETİRİLİYOR”
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu da Türkiye'de siyasetin en ciddi handikaplarından birinin, milletvekili dokunulmazlığı olduğunu belirterek, dokunulmazlığın bu şekilde Anayasada yer almasının, siyasete güveni sarstığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Yapılacak değişiklikle, milletvekili dokunulmazlığı yetmezmiş gibi parti dokunulmazlığı getiriliyor. Çok vahim, siyasete olan güveni temelinden sarsan bir olay. Parti dokunulmazlığı olmaz. Yöneticiler istediklerini yapacak, siz partilere dokunmayacaksınız. Acaba ülkeyi kimler yönetecek” diye konuştu.
CHP'NİN ÖNERİLERİ
CHP Grup Başkanvekili Anadol, CHP'nin 2008'de yaptığı Tüzük ve Program Kurultayında aldığı kararların bulunduğu, 344 sayfalık kitabı göstererek, burada bulunan Anayasa değişikliğine yönelik bölümlerden alıntı yaptı.
Anadol'un okuduğu bölümler şöyle:
-Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeniden yapılandırılacak, Adalet Bakanı ve müsteşarı kuruldan çıkarılacak, kurul üyeleri yargı organları tarafından seçilecek.
-Hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkında soruşturma başlatma yetkisi Adalet Bakanlığından alınarak HSYK'ya verilecek. Hakim ve savcılarla ilgili alınacak tayin, terfi ve disiplin cezası ile meslekten çıkarma cezası aleyhine yargıya gitme yolu açılacak.
-Kurul, iki alt kuruldan oluşturulacak. Adli Yargı Kurulu Yargıtay tarafından kendi üyeleri arasından, İdari Yargı Kurulu da Danıştay tarafından kendi üyeleri arasından seçilecek. Kurul, kendi başkanını kendisi seçecek.
-Adalet müfettişleri HSYK'ya bağlanacak. Hakim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma izni verme yetkisi HSYK'da olacak.
-Toplumsal cinsiyet ayrımcılığına son vermek için Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ile kadın hakları alanında Türkiye'nin taraf olduğu tüm uluslararası sözleşmelerin, toplumsal yaşama ve hukuk sistemine yansıtılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacak.
-Sendikalar Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası değiştirilecek, bu yasalardaki iş kolu sayısı azaltılacak. Noter zorunluluğu kaldırılacak. Örgütlenme ile ilgili yüzde 10 barajı düşürülecek.
-Grev uygulamaları üzerindeki yasaklar kaldırılarak, grevlerin etkinliğini sağlayıcı önlemler alınacak.
-Kamu çalışanlarına grevli toplu iş sözleşmesi yapma hakkı verilecek.
-Siyasi Etik/Ahlak Yasası çıkartılarak, milletvekillerinin yapamayacakları işler yeniden belirlenecek. TBMM Etik Kurulu oluşturularak, milletvekillerinin kamu kesimi ile çıkar çatışmasına girmeleri önlenecek.
-Milletvekili dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacak.
-Gençlerin ve kadınların siyasi partilerde ve siyasette aktif olarak yer almaları sağlanacak.