CHP'den Taksim'deki müdahaleye suç duyurusu

Güncelleme Tarihi:

CHPden Taksimdeki müdahaleye suç duyurusu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2014 16:55

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Taksim’deki müdahaleyle ilgili olarak " Ben buradan İçişleri Bakanı’na sesleniyorum, hukuku ihlal ediyorsun, yasaları çiğniyorsun, unutma birgün hukuk senden de hesap sorar. Böyle kabadayı kabadayı meydana çıkıp şunu yapacağız, kimse şunu yapamaz diyemeyeceksin ve dememelisin" dedi.

Haberin Devamı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP PM üyesi Sera Kadıgil ve CHP gençlik örgütü üyeleri Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki alanda toplandı. CHP’liler burada, Pazar günü uluslararası gençlik örgütleri temsilcilerinin katılımıyla Gezi Parkı girişinde basın açıklaması yapmak isteyen CHP Gençlik Kolları üyelerine polis müdahalesini protesto ettiler. CHP’liler basın açıklamasının ardından iki arkadaşlarının yaralanmasına yol açtıklarını belirterek müdahalede bulunan çevik kuvvet polisleri ve amirleri hakkında suç duyurusunda bulundular.

"POLİSİN GÖREVİ İNSANLARIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR"


Adliye önünde yapılan açıklamada konuşan CHP Parti Meclisi Üyesi avukat Sera Kadıgil, "Pazar günü basın açıklaması yapmak üzere Taksim’de biraraya gelen arkadaşlarımıza saldıran polis memurları hakkında suç duyurusu yapmak için toplandık. Partisi, görüşü, fikri ne olursa olsun insanlar bireysel yada toplu olarak görüşlerini açıklama konusunda serbesttirler. Bunu biz söylemiyoruz, kendileri 2012 yılında bir genelge çıkardılar. ’Basın açıklaması hiçbir izne yada bildirime tabi değildir’ diye. Bunu diyen hükümet her ne hikmetse alanlarda en küçük bir protestoya dahi sabır göstermeyerek üstümüze hunharca saldırıyor. Bu hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine hem de Anayasa’daki güvencelere aykırılık teşkil ediyor. Polisin görevi açıklama yapan insanları dağıtmak değildir. Bildirimli veya bildirimsiz yürüyüşler dahil biraraya gelmiş insanların güvenliğini sağlamaktır. Parti olarak arkadaşlarımızın arkasındayız. Darp ve hakaret suçlarından polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

"BİZZAT POLİS BASKISINA MARUZ KALARAK..."


CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da, "Uluslararası gençlik örgütü temsilcisi Türkiye’de nelerin yaşandığını baskıya ve polis şiddetine maruz kalarak görmüş oldu. İki arkadaşımız yaralandı biz o iki arkadaşımızın yanında olduğumuzu göstermek için suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.

"KANUNSUZ EMRİ YERİNE GETİRMEYİN"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da müdahale sırasında çekilmiş fotoğrafları göstererek yaptığı konuşmada, "Şu fotoğraf karelerine iyice bakın, polis memurlarının arkadaşlarımıza yönelik doğrudan doğruya bir metre yakın mesafeden yüzlerine doğru gazı kullandığı çok açık. Polis memurunun eşgali de belli oluyor. Siyasetçi kimliğimizden önce insan hakları savunucusu ve avukat kimliğimiz vardır, bu anlayışla bu polislerle yıllarca mücadele ettik. Ben bu polis memurlarına sesleniyorum yarın öbür gün ceza alacaksınız hiçbir tane siyasetçi yanınızda durmayacak. Evinize gidemeyeceksiniz işten atılacaksınız. Bu nedenle İçişleri Bakanlığının, emniyet müdürünün size dayattığı kanunsuz emri yerine getirmeyin" dedi.

"YÜRÜYÜŞÜ HAKKINI KULLANMAK MAALESEF İMKANSIZ HALE GELDİ"

"Eğer adalet varsa döner sizin başınızı keser" diyen Tanrıkulu sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye binlerce kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne mahkum oldu. Şimdi Anayasa Mahkemesi aynı vazifeyi üstlenmiş, bu hükümet aleyhinde onlarca mahkumiyet kararı verdi. Altını çizeceğimiz husus şudur, herkes önceden izin almaksızın düşünce, ifade ve toplantı özgürlüğünü kullanır. Bunun için izin almaya gerek yok, bunun için herhangi bir meydan da yasaklanamaz. Herkes kamuoyu oluşturmak amacıyla kamu düzeni aksasa bile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sahiptir. Ancak bu hakkı İstanbul’da ve Türkiye’de kullanmak maalesef imkansız hale geldi"

"SANA DA HUKUK LAZIM OLACAK"

Sezgin Tanrıkulu, "Ben buradan İçişleri Bakanı’na sesleniyorum, hukuku ihlal ediyorsun, yasaları çiğniyorsun, unutma birgün hukuk senden de hesap sorar. Böyle kabadayı kabadayı meydana çıkıp şunu yapacağız, kimse şunu yapamaz diyemeyeceksin ve dememelisin. Bugün başka bir yasayı meclise sevk ettiler. Halkından, özgürlüklerden, demokrasiden korkan iktidarlar ancak böyle bir otoriter yasayı meclise sevk edebilir ve yasalaştırmaya çalışırlar. Hangi valiye yetki vereceksiniz 48 saatlik gözaltı için, hangi valiye yakalama yetkisi vereceksiniz hakim ve savcı kararı olmadan 48 veyahut 4 gün? Edirne valisine mi vereceksiniz? Valilerin, tutumu ve tavrı ortadayken hukuku, yargıyı devre dışı bırakarak, hele hele güvenlik güçlerinin bu pervasızlığı ortadayken nasıl bunu yapacaksınız? Ama biz yılmayacağız. Hukuk içerisinde demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Buradan, dün kendisini Hz. Ömer’in sözleriyle tarif eden ’Zalim sultan’a sesleniyorum. Bin odalı sarayda da olsan birgün sana da hukuk lazım olacak" ifadeleriyle sözlerini bitirdi.

"ŞİDDET TÜRKİYE’DE HERKESE VAR"

CHP istanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de, "CHP gençliğinin bu mücadelesini destekliyorum, bugün aynı zamanda ’Kadına şiddete hayır’ günü, şiddet Türkiye’de herkese var, bugünü şiddete hayır günü olarak anmakta yarar var" dedi.

DİLEKÇEDEN

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na sunulan dilekçede, kimliği belirlenemeyen çevik kuvvet polisleri ve amirlerinin darp, hakaret, ifade özgürlüğünü engellemek ve 29911 sayılı kanuna muhalefet suçundan cezalandırılması talep edildi. Dilekçede CHP Sancaktepe Gençlik kolları ilçe başkanı olduğunu belirten Burak Aslan, 23 Kasım Pazar günü 7 ülke ve 3 kıtadan gençlerin buluşması ve dünyadaki gençlik hareketlerinin tartışılması üzere bir etkinlik planladıklarını ve etkinliğin 13.00’da Beylükdüzü’nde gerçekleştireceklerini belirtti. Arslan dilekçesinde konferans öncesi Gezi Pakı direnişini anmak için Gezi Parkı girişinde basın açıklaması yapmak istedikleri ancak polis tarafından engellendiklerini, polisin uyarı yapmadan kendilerine saldırdıklarını belirtti. Arslan, yarım metre mesafeden kendisine biber gazı sıkıldığını, darp edildiğini ve sinkaflı hakaretlere maruz kaldığını belirterek polislerden şikayetçi oldu.

Aras Atbaş da dilekçesinde kimliği belirlenemeyen çevik kuvvet polislerinden şikayetçi olduğunu belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!