Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de milyonlarca hasta ilacını Türk Eczacıları Birliği aracılığıyla yurtdışından getirtiyor. Yılda ortalama 1 milyar liralık ilaç bu şekilde ithal edilirken, bunların yarısını nadir hastalıkların tedavisinde kullanılan ve fiyatları 25-30 bine kadar ulaşan 'yetim ilaçlar' oluşturuyor. Ancak Sağlık Bakanlığı, 19 firmaya yurtdışından ilaç getirme yetkisi verirken, bu firmalardan bir tanesinin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nda bir doktor aracılığıyla hasta bilgilerine ulaştığı ve firmanın da hastaları ve eczaneleri tek tek arayarak 'ilacınızı biz de getirebiliriz' dediği iddia edildi.
20 DEPOYA YETKİ
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Türkiye'de ruhsatı olmayan ya da olsa da uzun süredir Türkiye'ye gelmeyen ithal ilaçların Türk Eczacıları Birliği tarafından kar amacı güdülmeden getirildiğini belirtti. Ancak Sağlık Bakanlığı'nın yasalara aykırı bir şekilde yurtdışından ilaç getirme yetkisini özel firmalara verdiğini söyledi. Özel, "Bu yetki eczacısı olmadan eczanelere mal satan depolara da verilmiş ve bu kapsamda 20 depo yetkilendirilmiştir. Söz konusu firmalardan biri de, geçmiş dönem milletvekillerinden birine ait.
"VERİ TABANININ ELİNDE OLDUĞU ANLAŞILMAKTA"
Bu firma da, T.C Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 'Şahsi Tedavi için Yurtdışından İlaç Temini' hususunda yetkilendirilmiştir. Bu firmanın ithal ilaç teminine yönelik reklam amacıyla, eczane ve hastalara mail ve SMS yoluyla ulaştığı ve İlaç Takip Sistemi’nin veri tabanın da elinde olduğu anlaşılmaktadır" iddiasında bulundu.
"KURUMA DOKTOR YERLEŞTİRİLDİ"
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesinde Özel, "Firmanın, kuruma bir doktor yerleştirdiğini, o doktor sayesinde verileri sızdırdığını, eczacıların ve hastaların iletişim bilgilerine buradan ulaştığı bilgisini Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun doğruladığı tarafımıza ulaşan bilgiler arasında" dedi.
"HASTALARI EVLENDİRDİLER"
Hürriyet'e konuşan Özel, söz konusu firmanın hastaları tek tek arayarak kendilerinden ilaç alınması için ikna etmeye çalıştıklarını, yine eczaneleri arayarak bu tür hastaları kendilerine yönlendirmeleri durumunda komisyon vermeyi teklif ettiklerini ileri sürdü. Özel, Türk Eczacıları Birliği'nin yurtdışından yılda ortalama 1 milyar liralık ilaç getirdiğini belirterek "Bu ilaçların yarısı yetim ilaçlar. Yani nadir görülen hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ve fiyatları çok yüksek. TEB bunları kar amacı olmaksızın getiriyor ve sadece masrafını alıyor. Bu bilgilerin gizli kalması çok önemli. Çünkü daha önce de yaşandı, bir ilaç firması o dönemde hemofili hastası kadın ve erkekleri tespit etmiş onları evlendirerek hasta çocuklar doğmasını amaçlıyordu. Bunun için de etik dışı bir çok yöntem denediler. Manisa Eczacılar Odası olarak o dönem biz de 'mor reçete' uygulaması başlatarak ilaçların hangi eczaneden satıldığının öğrenilmesini önlemiştik. Bu ilaçlar 25-30 bin liralık ilaçlar. Aynı sorunları bugün de yaşamamak için hasta bilgilerinin gizli kalması çok önemli" dedi.
Özel, önergesinde Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'na şu soruları yöneltti:
1. Söz konusu firmanın Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na bir doktor yerleştirerek eczacıların ve hastaların verilerine ulaştığı bilgisini, Bakanlığınız ne zaman öğrenmiştir?
2. Halen faaliyetlerine devam ettiğini gözlemlediğimiz söz konusu firmaya verilen “Şahsi Tedavi için Yurtdışından İlaç Temini” yetkisi iptal edilmiş midir? Edilmemiş ise, edilmemesinin nedeni nedir?
3. Söz konusu firmanın hastaların ve eczanelerin verilerine ulaşmış olması suç teşkil etmekte midir? Etmekte ise, bu konuda herhangi bir suç duyurusunda bulunulmuş ve soruşturma başlatılmış mıdır?
"SORUŞTURMA AÇILDI, İDDİALAR ARAŞTIRILIYOR"
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yöneticileri ise Hürriyet'in konuyla ilgili sorusuna "İddialar ile ilgili Kurumumuzca yürütülen bir soruşturma halen sürmektedir, henüz sonuçlandırılmamıştır" yanıtını verdiler.
3-5 MİLYON KİŞİ 'ÇOK NADİR HASTALIK' TAŞIYOR
Bir tanıma göre, her 10.000 kişiden 5 veya daha az kişide; bir başka tanıma göre de 50.000 kişiden 1 veya daha az kişide görülen hastalıklar 'çok nadir hastalıklar' olarak kabul ediliyor. Genelde yüksek mortalite oranlarına sahip, yaşamı tehdit eden veya güçten düşüren hastalıklar olarak biliniyor. Deneyim ve bilgi birikimin az olduğu ve teşhis edilmelerinin de genelde çok zor olduğu hastalıkların %80’i genetik geçişli oluyor. Avrupa’da 30 milyon kişinin, Türkiye’de ise yaklaşık 3-5 milyon kişinin nadir hastalık taşıdığı tahmin ediliyor. Nadir hastalıkların teşhisi, önlenmesi veya tedavisi için tasarlanan tıbbi ürünlere ‘Yetim İlaçlar’ deniyor. ‘Yetim’ deniyor çünkü geleneksel ilaç endüstrisi, çok nadir hastalıklarda söz konusu az sayıda hasta olunca bu ilaçları geliştirme ve pazarlama konusuna çok fazla ilgi göstermiyor.
TEB İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Harun Kızılay, Sağlık Bakanlığı'nın yurtdışıhndan ilaç temin konusunda 984 sayılı Kanuna aykırı şekilde bir kılavuz yayınlayarak 17 firmaya yurtdışından ilaç getirme izni verdiğini söyledi. Bu yetkilendirmeye itiraz ettiklerini ve Danıştay'da dava açıldığını belirten Kızılay, "Şuanda bazı firmalar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan sızdırıldığını düşündüğümüz verilerle eczacılara ulaşıyorlar. Onlara SMS ve mail yoluyla kendilerinin de ilaç getirdiklerini söylüyorlar. Oysa SGK ile bunların bir protokolü olmamasına karşın, 'var' diye hem kamuoyunu hem de hastaları yanıltmaya çalışıyorlar.
BİR TANESİ 1 MİLYAR AVRO'YA MALOLUYOR
Yeni bir yetim ilacın geliştirilmesi yaklaşık 12-13 yıl sürüyor ve 1 milyar Avro’ya mal oluyor. Ancak test edilip geliştirilen 5,000-10,000 molekülden sadece 1’i pazarlama ruhsatı alıp, hastaların hizmetine sunulabiliyor.Uzmanlar, böylesine önemli bir alanda, nadir/çok nadir hastalıkları olan hastaların, sağlık sisteminden daha yaygın hastalıkları olan hastalarla eşit ölçüde faydalanabilmesini sağlama yönünde çalışma yapılmasını istiyor. Bu alanda herhangi bir çalışma yapılmadığı takdirde, bu hastaların sağlık hizmeti ve diğer sosyal yardım/destek taleplerinin artacağı bunun da topluma sürekli bir maliyet yükleyeceğine dikkat çekiliyor. Bu alandaki araştırmaların sürdürülebilirliği ve hastaların tedavilerine erişimlerini sağlamak adına, çok nadir hastalıklar ve hastaları için yeni tedavi seçenekleri araştırıp geliştiren şirketlerin karşılaştığı sayısız güçlükleri ortadan kaldıran devlet politikaları oluşturulması gerektiğinin altı çiziliyor
Adı geçen firma bir sivil toplum kuruluşu gibi çeşitli açıklamalar yaparak medyada yer almaya çalışmakta, Sağlık Bakanlığı da buna sessiz kalmaktadır. Ayrıca İstanbul'da bazı paravan şirketlerin 'biz de yurtdışından ilaç getiriyoruz', diye ilaç listesi, mail gönderdiklerini öğrendik. Bununla ilgili hem Sağlık Bakanlığı'na başvuracağız hem de Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağız" dedi.