A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2009 17:23
MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan, Aden Körfezi, Somali karasuları ve Arap Denizinde görevlendirilmesini içeren Başbakanlık Tezkeresinin, dünya petrol sevkıyatının güvenliği ve dünyadaki petrol oyununun bir parçası olduğunu iddia etti.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için Hükümete 1 yıl süreyle yetki veren Başbakanlık Tezkeresi üzerinde MHP grubu adına söz alan Atılgan, Somali'nin, petrol sevkıyatı yolu olması nedeniyle stratejik bir noktada olduğunu belirtti.
Korsanlar nedeniyle dünya ticaretinin ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olunduğunu anlatan Atılgan, bu nedenle Çin, ABD, Rusya gibi küresel güçler ile BM ve NATO'nun bölgede etkin olmaya çalıştığını söyledi.
Atılgan, 21. Yüzyılda, savaşların, petrol ve doğal kaynaklarının sevkıyat yollarının güvenliğinden kaynaklanacağını öne sürerek, “Çünkü, dünyada bugün için enerji açısından petrol ve doğalgaza bağımlılık oranı yüzde 70'tir. 2030 yılında bu oran, yüzde 73 olacaktır. Başkanlık Tezkeresi, aslında dünya petrol sevkıyatının güvenliği ve dünyadaki petrol oyununun bir parçasıdır” dedi.
Tezkerenin daha iyi anlaşılması için Somali'nin bugünlere nasıl gelindiğini ve egemen güçlerin bölge ülkelerinde çıkarlarına bakılması gerektiğine dikkati çeken Atılgan, bölge ülkelerin tümünün, birbirleriyle sorunları bulunduğunu söyledi.
Atılgan, bölgedeki insanların Ortaçağ standartlarını yaşadığını ifade ederek, “Allah'ın Türk milletine yüklediği misyonu yerine getirmek için biraz daha büyük düşünmek ve gelecekte bu bölgelere adaleti, huzuru ve refahı getirmek geçmişte olduğu gibi gelecekte de bizlere düşen bir görev olacaktır” diye konuştu.
Somali'de deniz haydutluğu faaliyetlerinin son dönemde arttığını, bu durumun deniz ticaretinin akıbeti açısından ciddi bir endişeye neden olduğunu anlatan Atılgan, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda Türkiye'nin 3 gemisi kaçırılmıştır. Bu gemilere karşılık fidyeler verilmiştir. Fidye veren arkadaşlardan birisi de aramızda. Ne kadar verdiğini de bilmiyorum. Herhalde birkaç bin dolar vermiştir. Çünkü 2008'de korsanların fidyeden aldıkları toplam para 50 milyon dolar civarındadır. TSK işte böyle bir bölgede deniz kontrolünü sağlamak için deniz unsurlarıyla görev alacaktır. TSK, bu görevi başarıyla yerine getirecektir. Ayrıca bölgede karada oluşabilecek bir takım sorunların tezkere dışında bırakılması da doğru olmuştur. Alt yapısı ve hukuki yapısı ciddi bir şekilde hazırlanan bu görevi TSK, hakkıyla yerine getirecektir. Bölgeye gidecek olan birliklere başarılar diliyoruz. MHP olarak tezkereye olumlu oy vereceğiz.”
ELEKDAĞ'IN SÖZLERİ
CHP grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da Somali karasuları ve açıklarında yasadışı eylemleri yapan kişilerin, önceleri balıkçılıkla uğraşılırken bugün klaşnikof ve roketlerle donanımlı profesyonel korsan şebekeleri haline geldiklerini söyledi.
Asya'dan Avrupa'ya giden gemilerin, Aden Körfezi'nden geçmek zorunda olduklarını ifade eden Elekdağ, korsanların, bu bölgedeki yasadışı eylemlerinin, uluslararası deniz taşımacılığı ve ticaretini olumsuz etkilediğini, can ve mal emniyeti açısından çok ciddi tehdit oluşturduğu hususunda dünyada tam bir görüş birliğini bulunduğunu belirtti.
Elekdağ, bölgede bugüne kadar 500'e yakın korsanlık ve deniz haydutluğu vakasının yaşanmış olmasının tehdidin kazandığı vahim boyutu açıkça ortaya koyduğuna dikkati çekerek, bu tehdidin, Türkiye'yi de yakından ilgilendirdiğini, Türk ticaret gemilerinin söz konusu deniz yolunu yoğun bir şekilde kullandığını kaydetti. Elekdağ, şöyle konuştu:
“Bu nedenle Türk gemileri ve denizcileri de bu tehditten ciddi şekilde etkilenmiş durumdalar. Tezkerede açıklandığı üzere, deniz haydutları, 2008 yılı sonu itibariyle 3'ü Türkiye bağlantılı 15 gemi ile 37'si Türk olmak üzere 300'ü aşkın denizciyi rehin almışlardır.
Sorunun, uluslararası camia tarafından ortak bir yaklaşım ve işbirliği çerçevesinde ele alınması zorunluluğu, BM Güvenlik Konseyinin meseleye el atmasına ve 2008 yılında tehditle mücadeleyi öngören 5 karar tasarısını kabul etmesine yol açmıştır.”
AB ve NATO tarafından oluşturulan görev kuvvetlerinin, söz konusu bölgede korsanlara karşı operasyonlar yürüttüğünü, ayrıca ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Avustralya'nın da savaş gemilerini devriye ve koruma için bölgeye gönderdiklerini anlatan Elekdağ, Türkiye'nin de Gökova Fırkateyni ile NATO'nun operasyonlarına katıldığını belirtti. Elekdağ, “Ancak bu önlemler, Somali korsanlarını önlemekte yetersiz kalmıştır” dedi.
Korsanlığın, “uluslararası suç” olduğunu ifade eden Elekdağ, “CHP, dünya barış ve istikrarına yapacağı olumlu katkıyı ve ulusal çıkarlarımızı dikkate alarak, Hükümet tarafından TBMM'nin onayına sunulan tezkereye olumlu oy verecektir” diye konuştu.