Güncelleme Tarihi:
CHP’nin kuş gribi için parti içinde oluşturduğu, Kızıksa ve Doğu’ya giderek incelemelerde bulunan komisyon, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Doğu Beyazıt’ta yaşanan ölümlerden çok önce laboratuvarlarındaki incelemelerde kuş gribinin H5N1 türünü saptamasına karşın bunu halka duyurmayarak gizlediğini gösteren belgeye ulaştığı bildirildi.
CHP Sivas Milletvekili Prof.Dr. Nurettin Sözen, Muğla milletvekilleri Dr. Ali Arslan ve veteriner hekim Fahrettin Üstün ile Burdur Milletvekili veteriner hekim Ramazan Kerim Özkan TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
23 KASIM’DA HASTALIK SAPTANMIŞ
Kısa süre önce ellerine bir belge geçtiğini açıklayan Fahrettin Üstün, Tarım Bakanlığı laboratuvar sonuçlarını gösteren bu belgeye göre, 30 Aralık 2005’te Doğu Beyazıt’ta çocukların kuş gribi yüzünden ölmeye başlamasından çok önce, sekiz kanatlı vakasında H5N1 tipi virüs saptandı. Buna göre; 14 kasım ila 26 Aralık arasındaki tarihleri kapsayan dönemde Ağrı’da 3, Iğdır’da 2 ve Kars, Erzincan ve Pendik’te birer tane olmak üzere toplam 8 numunede "avian influenza" (tavuk vebası) teşhisi konuldu.
"H5’İ BULDU, DOĞU’YA SÜRÜLDÜ" İDDİASI
CHP’li Fahrettin Üstün’e göre, Kızıksa’daki hindi ölümleri sonrasında Manyas İlçe Tarım Müdürlüğü’nün aldığı numuneleri, İzmir-Bornova’daki Veteriner Kontrol ve Araştırma Ensitüsü’nin Tavuk Hastalıkları Laboratuvar Şefi Hanif Erturun inceleyerek H5’i saptadı, ancak N’nin tipini belirleyemedi. Üstün, bu sonuca varan uzman veteriner hekim Erturun’un, Bornova’dan alınarak, Doğu’da henüz kendisine ulaşamadıkları bir yere gönderildiğini savundu.
"RİSKLİ BÖLGELERDE ÜCRETSİZ GRİP AŞISI YAPILMALI"
Halkın kuş gribini beş büyük korundan birisi olarak gördüğünü belirten Sözen, Kızıksa’daki ilk vakanın gördülmesinden sonra bölgeye giderek incelemelerde bulunduklarını, daha sonra hastalığın Doğu Beyazıt’ta ortaya çıkması üzerine bu bölgeye de gittiklerini anımsattı. 27 Ocak’ta da araştırma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığı’na başvurduklarını belirten Sözen, "Uyarılarımız dikkate alınsaydı bu ölümler olmayacaktı. Manyas 7 yıldızlı bir otelse göçmen kuşlar için Türkiye’de 5 yıldızlı 10-15 tane daha otel bulunuyor. Buraların da kortrol edilmesi gerekirdi" diye konuştu. Sözen, "Bu hükümet için insanlar önemli değil çekilen acılar önemli değil, sadece kuş gribini idare etsinler yeter. Riskli bölgelerde oturanlara ücretsiz grip aşısı yapılmalı" diye konuştu.
İlkbaharla birlikte göçmen kuşların geri dönmesi sırasında hasbtalığın yeniden artabileceğini bir soru üzerine açıklayan Dr. Ali Arslan da "Bu hastalık Türkiye’de hep vardı, 1997 sonrasında virüsün yapısı değişti, insana bulaşmaya başladı. Bu köylüyü şaşırttı, daha önce bu hastalı gördüğü tavuğu kesip yiyordu bir şey olmuyordu. Bu çocukların ölümünden bu hükümet suçludur, sorumluluktan artık kurtulamaz" dedi.
"MALİYECİ İTFAİYECİ İTLAFTA ÇALIŞIYOR"
Mesleği veterinerlik olan milletvekili Ramazan Kerim Özkan da devlette çalışan veteriner hekim sayısının 10 bin olması gerekirken, 2 binlerde kaldığını bu nedenle, itlaflarda maliyeci, itfaiyeci ve nüfus memurlarının dahi kullanıldığını söyledi. Tarım Bakanlığında bu tahlilleri yapabilecek laboratuvar sayısının 7’ye çıkarıldığını, ancak bunun yetmeyeceğini, Manisa Tavukçuluk Enstitüsü’nün kabarık elektrik faturası yüzünden kapatıldığını anımsatan Özkan, "Ülkemizde bu hastalığın sönmesi mümkün değil, bu hastalıkla beraber yaşamaya alışmalıyız" dedi.