Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tarihi Washington ziyareti son gününe girerken, CHP Lideri’nin dün Fethullah Gülen Hareketi’nin temsilcileriyle buluşmasının yankıları sürüyor. Özellikle CHP’nin ulusalcı tabanından gelen eleştiriler sonrası, Kılıçdaroğlu’na gezisinde eşlik eden Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve İstanbul Milletvekili Osman Korutürk de konuyla ilgili bir açıklama yaptılar. Washington’daki gazetecilere gezinin geneli hakkında bilgi veren CHP temsilcileri, Gülen Hareketi ile kahvaltının, herkese karşı kucaklayıcı olmaya yönelik ilkesel bir duruşu temsil ettiğini söylediler.
RAHATSIZLIK OLACAĞI MUHAKKAK
Loğoğlu, cemaatle kahvaltı sonrası oluşan tepkiler için şunları söyledi: “Kahvaltı konusunda değişik çevrelerin rahatsızlık duyacağı muhakkak. Bunu biz kimseden gizlemedik. Bunun yapılacağını açıkça söyledik. Gittiğimiz yer, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da kurumu. Faaliyetleri hakkında farklı değerlendirmeleriniz olabilir. CHP, herkesin partisiyse, biz bütün vatandaşlarımıza erişmek ve ulaşmak durumundayız. Onun için nasıl diğer Türk kuruluşlarıyla görüşüyorsak, bunlarla da görüştük. Bu ilkesel bir duruş.”
ONLARIN GÖRÜŞLERİNE TABİ OLMADIK
Loğoğlu, bu görüşmenin CHP’li seçmenlerde bir rahatsızlık yaratıp yaratmayacağı yönündeki soruya ise “Mutlaka olacaktır. Ama genelde bunun doğru bir tavır, kucaklayıcı, birleştirici bir tavır olduğunu kabullenmemiz lazım. Yani bir kısım vatandaşları ‘Sen kötü düşünüyorsun’ diye dışlayarak gittiğimiz takdirde, bu olmaz” diye yanıt verdi. Loğoğlu, “Oraya gidince biz onların görüşlerine tabî olduk, onların görüşlerini benimsedik, neyse o görüşler, nasıl tarif ediyorsanız o da ayrı bir konu, öyle bir anlam yok. Bir siyasi partinin kapıları herkese açık olmalı” dedi.
ÜÇ MİLYON AKP'Lİ GELSE
Loğoğlu, seçimlerde CHP’nin Gülen Hareketi’ne yakın kişilerin oyuna talip olması konusunda ise “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi bunlar. Oy hakları var mı. Serbest iradeleri var mı. Eğer bizim görüşlerimiz onları ikna ediyor ise zaten siyasette uzlaşı odur” dedi. Korutürk de “Mesela 3 milyon AKP’li bize oy verse istemez misiniz” diyerek Loğoğlu’nun sözlerine destek oldu.
GEZİ VE İSRAİL ÖNCELİKLİ
Loğoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün ABD Kongresi’nde yürüttüğü temaslarda ise karşılarına en sık çıkan konunun Gezi Parkı ve İsrail olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’nun dün Cumhuriyetçi Çoğunluk Eric Cantor’la bir araya geldiğini, toplantıya Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ed Royce’un da katıldığını belirten Loğoğlu, dış politika konuları kadar Gezi’yi de ele aldıklarını anlattı. Kılıçdaroğlu’nun daha sonra Türk-Amerikan Dostluk Grubu eşbaşkanlarından Steve Cohen ve Ed Whitfield ile bir araya geldiğini belirtti. Cohen’in özellikle Türkiye’deki antisemitik söylemden duyduğu kaygıları aktardığı ifade edildi.
DAVUTOĞLU’NA İNANMAK GÜÇ
Loğoğlu, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili ise Amerikalı muhataplarının Türkiye’den gelen hükümet temsilcilerinin anlattıklarına inanmakta güçlük çektiklerini söyledi. Loğoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: “Gezi Parkı konusunda sordukları zaman, mesela Davutoğlu tarafından ifade edilen hususların inanılması güç olduğunu söylüyorlar. Çünkü ‘Biz Gezi Pakı’na olumlu bakıyoruz, Gezi Parkı’na katılanlara karşı iyi muamele ettik’ şeklinde ifadeler kullanıyorlarmış. Biz de 6 kişinin öldüğünü, 12 kişinin gözünü kaybettiğini, 7 bin yaralı olduğunu ve binlerce kişinin halen tutuklu olup mahkemelerde süründüğünü belirtmek durumda kaldık.”Korutürk de, “Uzaydan otomobillerin plakasını tespit eden adamın Gezi Parkı’nda ne olduğunu başkasından öğrenmesi şart değil” diyerek, Türk Hükümeti’nin Gezi Olayları’nı olduğundan farklı bir şekilde yansıtmayı başaramayacağını belirtti.
CUMHURİYETÇİ LİDERLE GÖRÜŞTÜ
Loğoğlu, Kılıçdaroğlu’nun, Kongre temaslarının ardından ise Cumhuriyetçi Parti’den gelen talep üzerine partinin Genel Başkanı Reince Priebus ile bir araya geldiğini aktardı. Verilen bilgiye göre Cumhuriyetçi Parti’nin merkezinde gerçekleşen görüşmede iki lider, parti genel başkanı olarak hangi konulara ağırlık verdiklerini konuştular. Priebus’un, zamanının yüzde 70’ini bağış toplamak, geri kalanını da medyaya çıkıp Demokrat Partililerle kavga etmek için harcadığını söylediği öğrenildi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra akşam yemeğinde Demokrat Partili milletvekilleriyle bir araya geldi. Öte yandan heyetteki diğer isimlerden Faik Öztrak IMF’le, Aykan Erdemir ABD Dışişleri Bakanlığı’yle, Aytun Çıray da Washington DC Belediye Başkanı Vincent Gray ile görüştü.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MEMNUN
İsrail konusu, CHP adına Amerikan Dışişleri Bakanlığı’yla görüşen Bursa Milletvekili Erdemir’in toplantısında da önemli yer tutu. Müsteşar Yardımcısı Dan Lawton ve Türkiye Masası’ndan John Ice’ın katıldığı görüşmede Erdemir, Kılıçdaroğlu’nun “CHP iktidarda olsaydı Mavi Marmara krizi yaşanmazdı” dediğini aktardı ve İsrail ile ilişkilerin önemine değindi. Erdemir, ayrıca Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının hem Kıbrıs sorunu hem de Türk-İsrail ilişkileri açısından bir barış boru hattı işlevi görebileceğinden bahsetti. Hürriyet’e görüşmeyle ilgili bilgi veren Amerikan Dışişleri yetkilileri de “Açıklık bizim için önemliydi” diyerek, görüşmenin kendileri açısından tatmin edici olduğunu belirtti.
MODERATÖRLE SURİYE KONUSU
Kılıçdaroğlu, dün ayrıca Washington Post gazetesine de bir ziyarette bulundu. CHP Genel Başkanı, burada da, gazetenin ünlü dış politika yazarı Jackson Diehl ve 2009 Davos Zirvesi’ndeki “one minute” krizinin moderatörü David Ignatius ile bir araya geldi. Bu görüşmede de ağırlıklı olarak Suriye ve İsrail konuları gündeme geldi.
RAHAT NEFES ALDILAR
Loğoğlu, genel olarak gezisinin Washington’da olumlu bir hava yarattığını belirterek, şunları söyledi: “CHP’nin bu ziyaretinin muhataplarımızda bir rahat nefes alma etkisi yarattığını görüyorum. Türkiye’nin sadece AKP’den ibaret olmadığının, bugüne kadar sadece AKP’nin alan hâkimiyeti kurduğu bu başkentte, Washington’da, üstelik her konuda net, olumlu cevaplar veren bir muhalefet partisi liderinin lezzetini yaşadılar. Bu onları rahatlattı.”
Osman Korutürk de, “Genel Başkan, burada Amerikalıların duymak istediklerini söylemek için özel bir gayret sarf etmedi. Size bir şey soruyor. İşte bizim Amerikalılara karşı şeyimiz vardır, çok yakın ilişki kurmak istiyoruz filan. Hiç öyle değil. Neyse bizim pozisyonumuz onu söyledi” dedi.