CHP'den 'casusluk' iddiası

CHP'li Özel, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile düzenlediği basın toplantısında, askeri casusluk davasının tanımının değiştiğini düşündüklerini söyledi.

“Bu davada tutuklu olan askeri personelin mesleki namuslarına casus lekesi, kişisel namuslarına da fuhuş lekesi sürülmüş durumda” diyen Özel, böyle bir davada ailelerin yaşadığı drama bir kez daha dikkat çekmek istediğini kaydetti. Özel, davanın başında insanlara “casusluk, fuhuş” var denildiğini, ancak ne olduğu sorulduğu zaman 10 ay boyunca ne olduğunun söylenmediğini belirtti.

''SADECE BİR KİŞİ ORDUDAN UZAKLAŞTIRILDI''

Özel, bugüne kadar sadece bir kişinin ordudan uzaklaştırıldığını bildiklerini ifade etti. Savcının davada adı geçen kişilerin birbirlerini tanımadığını söylediğini kaydeden Özel, “Savcı bunu söylüyor ama davada adı geçen 2 kişinin de evlerinde, mutfakta buzdolabının üzerinde poşet içerisinde aynı marka hardiskler bulunuyor. Kişi, 'ben bu hardiski hiç görmedim, elimi bile sürmedim' diyor ama üzerinde ne parmak izi aradılar ne de DNA testi uyguladılar” diye konuştu.

''ASKERLE İLİŞKİLİ KİŞİLER''

Bu davanın sanıklarının ya asker ya da askerle ilişkili kişiler olduğunu anımsatan Özel, davada, kendilerine hiçbir soru sorulmayan vali yardımcıları, kaymakamlar, daire başkanları, müsteşar yardımcılarının isimlerinin geçtiğini ve birçok bakanlıklarla kamu kurumlarının üst yöneticilerinin isimlerinin yer aldığını bildirdi. Özel, sadece Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bürokratların olmadığını söyledi.

''BABACAN'IN PASAPORT BİLGİLERİ KODLANMIŞ''

Davanın iddianamesinde yer alan bazı bilgilerden örnekler veren Özel, “Davaya konu olan askeri kişiler 1-3 yıl arasında yargılanıyor ve yeni salıverildiler. Oysa dışarıda olan ve iddianamede adı geçen, bir tek soru bile sorulmayan sivil bürokratlar ne yapmışlar: Bürokratlardan bazıları Ali Babacan ve ailesinin pasaport bilgilerini kodlamış, bazıları Hürkuş Projesi ile ilgili 290 sayfalık askeri belgeyi bulaştırmış, bazıları İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'a ait cinsel içerikli resim ve belgeleri bulundurmuş ve yayınlamışlar, bazıları da Mardin'deki Bilge Köyü katliamının soruşturmasına ilişkin gizli belgeleri bulunduruyorlarmış. Bu bürokratlardan bazıları, Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Babacan adıyla iki belge tanzim etmişler. Bunları ben söylesem gerçekten iddia olur” dedi.

''HABUR'DA İFADELERİ ALAN SAVCI''

Özgür Özel, davanın savcısının Habur'da ifadeleri alan savcı olduğunu belirtti.

''SİLİVRİ GİBİ CEZAEVİ YAPILIYOR''

İzmir Şakran'da Silivri gibi cezaevi yapıldığını dile getiren Özel, “Oraya 12 metre genişliğinde duble yol yapıyorlar. Demek ki oraya çok ziyaretçi bekliyorlar” dedi.
CHP'li Demir de “Türkiye komplo içerisinde” ifadesini kullandı.

''KIZ ÖRGÜTÜN 3 NUMARALI ÜYESİ, ALTINDA ALBAYLAR VAR''

Polisin İzmir'de genç bir kızın evine gidip arama izni olmadan arama yapılacağını söylediğini ifade eden Demir, “Kızı içeriye sürüklüyorlar. Kız, 'kamera şakası mı yapıyorsunuz, kamera nerede?' diye soruyor. Polislerden birisi 'bulduk' diyor ve mutfaktaki poşeti alıyor. Diğer odalara bakmadan apar topar kızı alıp götürüyorlar. Kız sonra bakıyor öğreniyor ki örgütün 3 numaralı örgüt yöneticisi ve altında da albaylar, binbaşılar var ama hiçbirini tanımıyor ve görmemiş, ancak hala içeride” diye konuştu.
CHP'li Ağbaba ise bugüne kadar 12 Eylül ve 28 Şubat'la ilgili kitaplar yayınlandığını ifade ederek, “Ama bu dönemle ilgili kitaplar çok kalın olacak” dedi.