AA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2012 16:41
CHP'li bazı milletvekilleri, Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği'nin, Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Dava dilekçesini sunmadan önce Danıştay önünde gazetecilere açıklama yapan CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, yönetmeliğin çıkarılmasının ardından yapılan 19 Mayıs'ta stadyumlarda törenlerin yasaklandığını, çelenk konulmasının yasaklandığını, sadece Gençlik ve spor il müdürlüklerinin çelenk koymasına izin verildiğini ileri sürdü.
Yıllardır içselleştirilen, neredeyse gelenek haline gelen ve ulusun coşkusunu ortaya koyduğu bayramların en alt seviyede ve sembolik bir şekilde kutlanmaya çalışıldığını öne süren Yılmaz, milli günler ve Atatürk'ün unutturulmaya çalışıldığını iddia etti.
Yönetmeliğin değiştirilmesinde, önceki kutlama biçimlerinin Mussolini ve Hitler dönemini hatırlatan militarist gösterilerin gerekçe gösterildiğini anlatan Yılmaz, “Birçok ülkede, İtalya, İspanya, Amerika'da ulusal bayramlarda askeri geçit törenleri yapılıyor. Askeri geçit törenleri hem ulusun kendine öz güvenini hem de bu günlerin herkes tarafından benimsendiğini gösteriyor. Başbakan kendisi aynen Hitler döneminde yapılan parti kongreleri gibi stadyumlarda kongreler yapıyor. Asıl bize diktatörlüğü çağrıştıran, o kongrelerdir” diye konuştu.
Yılmaz, geçen 19 Mayıs'ta halkın yönetmeliğe tepki olarak yürüyüş ve gösteriler yaptığını ifade ederek, “Hükümetin amacı, bu bayramları sembolik düzeye indirip unutturmak, okullarda bile kutlanmasına ilişkin bir şey yok” dedi.
Anıtkabir'e çelenk koyma töreninin sadece 30 Ağustos ve 29 Ekim'de yapılacağının öngörüldüğünü belirten Yılmaz, illerde de sadece vali, belediye başkanı ve garnizon komutanı dışında Atatürk anıtlarına çelenk koymaya izin verilmeyeceğini öne sürdü.
Yılmaz, yönetmeliğe göre 30 Ağustos tebrikatının ve resepsiyonunun Cumhurbaşkanlığı'nda yapılmasında ise sakınca görmediklerini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer de “Milleti millet yapan milli ve kültürel değerleridir. Bu hükümet toplumsal bilinci, milli değerleri yok etmeye çalışıyor” dedi.
Dinçer, 19 Mayıs'ta bazı alışveriş merkezlerinde folklor gösterisi yapıldığını ifade ederek, “Yıllardır coşkuyla kutladığımız bayramları sadece folklorla geçiştirmeyi kime nasıl anlatacağız, gelecek nesillere nasıl yansıtacağız bunu? Bir ülkeyi, toplumu yok etmek istiyorsanız kültürel ve milli değerlerini yok ediniz” diye konuştu.
Dava dilekçesi
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, İstanbul Milletvekili Nur Serter, Uşak Milletvekili Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 13 milletvekilinin imzasıyla verilen dava dilekçesinde, 16 Nisan 2012 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen ve 5 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikte, milletin yıllardır büyük coşkuyla kutladığı ulusal bayram coşkusunun ve kutlamaların yok edilmek istendiği öne sürüldü.
Yönetmeliğin Anayasa'nın başlangıç bölümündeki “hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğin karşısında koruma görmeyeceği” ifadesine, 2. maddesindeki laik, sosyal, hukuk devleti ilkesine, devletin amaç ve görevini tanımlayan 5. maddesine, kişi hak ve hürriyetlerine ilişkin maddelerine, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına, eğitim ve öğretimle ilgili 42. maddesine aykırı olduğu iddia edildi.
Yönetmelikle, 23 Nisan günlerinde çocukların bir günlüğüne devlet erkanının makamlarında sembolik olarak görev yapması uygulamasının kaldırıldığına da yer verilen dilekçede, Avrupa Parlamentosu'nun kaldırılan uygulamayı örnek aldığı ve bu yıl çocukların bir günlüğüne siyasetçilerin koltuğuna oturtulduğu kaydedildi.
Dilekçede, “Dünya bizi örnek alırken, ülkemizde bu güzel gelenek ortadan kaldırılmaktadır” ifadesi yer aldı.
Yönetmelikle, ulusal bayramlar, Atatürk günleri ve tarihi günlerin toplumsal hafızadan silinmeye çalışıldığı ileri sürülen dilekçe şöyle:
“Yönetmelikle ulusumuzun kurtuluş savaşının başlangıcı olan 19 Mayıs tarihi, TBMM'nin kuruluş günü olan 23 Nisan tarihi, Cumhuriyetimiz'in ilan edildiği 29 Ekim tarihi, ülkemizin işgalden kurtarıldığı ve büyük savaşı kazandığımız gün olan 30 Ağustos tarihi, büyük savaşın komutanı, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve devrimlerin mimarı büyük Atatürk unutturulmaya çalışılmaktadır. Böylelikle ulus olma bilincimiz, bayramlarda, sevinçte ve tasada birlikte olma duygumuz, tarihi hafızamız yok edilmek istenmektedir. Ulusal bilinci, tarihi hafızası yok edilmiş bir toplum ise bir ulus değil, olsa olsa ümmet topluluğu olur. Yapılmak istenen işte budur.”