Güncelleme Tarihi:
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de basın toplantısı düzenledi ve Manisa'nın Soma İlçesi'nde yaşanan maden faciasına değindi.
Altay, "4 gün boyunca madene ve işletmeye metieler düzdüler ve son 3 gündür de tek sorumlu ve günah keçisi olarak şirketi ilan ettiler. Burada bir sorumluluk varsa ki var, burada suçlular varsa var, bir suçlu hükümettir. Ondan sonra maden işletmesini işleten şirket. Üçüncü suçlu listesine sendikayı koymak mümkündür. Gelişmiş ülkelerde bu tür işletmelerde önce risk alanları belirlenir. Sonra riskler giderilir, sonra işçi madene sokulur. Bizde ise önce işçi madene sokuluyor. Bir olay gerçekleşiyor, ondan sonra bu olayların tekrar yaşanmaması için güya tedbirler alınmaya çalışılıyor. Hükümetin şu an yaptığı budur. Bu kabul edilemez."
ARINÇ'A ELEŞTİRİ
Soma'nın milletimizin yüreğine düşürdüğü acı kadar üzen başka bir olay olduğunu belirten Altay, "Soma'da devletin şefkatli yüzü, şiddet ve nefret olarak orada kendini hissettirdi. Devletin sıcak nefesi tazyikli su ve biber gazı olarak kendini gösterdi. Devletin okşayan eli tokat olarak kendini gösterdi. Devletin gücü ve saygınlığı tekme olarak kendini gösterdi. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Hükümetin tepki ve protestoya artık tahammülsüzlüğü saldırganlık boyutuna gelmiştir. Hükümetin başının tepki ve protestoya aynı ölçü ve şiddetle mukabil etmesini saldırganlık etmesini kabul etmem mümkün değildir. Hükümetin kolluk kuvvetleri marifetiyle tepki ve protesto hakkını kullanan vatandaşlara uyguladığı şiddeti bu güne kadar yaşadık gördük. Ama hükümetin başının bizatihi müşavirinin bizatihi vatandaşa şiddet uygulamasına maalesef Soma'da tanık olduk. Bunun da kabul edilmesi mümkün değildir. Aynı şekilde Başbakan'ın vatandaşa yönelik uyguladığı Taner Kuruca'ya yönelik uyguladığı şiddeti 'Ben görmedim diye' geçiştiren Başbakan Yardımcısı'nın, bununla beraber Erdal Kocabıyak'a atılan tekmenin 'savunulamaz' olduğunu açıklayan Başbakan Yardımcısı'na da bir iki laf etmek lazım.
''ARINÇ KONUŞURKEN YUSUF YERKEL ÜST KATTA ÇAYINI YUDUMLUYORDU''
'Tekme savunulamaz' derken, tekmeyi atan Yusuf Yerkel onun basın toplantısı yaptığı salonun üst katında çayını yudumluyordu. Bülent Arınç samimiyse, ciddiyse, bu konuda Yusuf Yerkel ile ilgili bir işlem yapılacağını orada basın mensuplarıyla paylaşmalıydı. Ben şimdi Bülent Arınç'a soruyorum. Başbakan'a tokat atıp atmadığını sormuş mu, sorabilmiş mi? Yoksa ters köşeye yatmaktan korktuğu için Başbakan tokat atmadı demek yerine ben görmedim demeyi mi tercih etmiştir.
''BAŞBAKAN SES KAYDINI YALANLAMADI''
Başbakan'ın 'Hakaret edersen tokadı yersin' ses kaydı yalanlanmadı. Kaldı ki Başbakan'ın, Bakanlar Kurulu salonunda ya da Başbakanlık binasında kimi bakanlara şiddet uyguladığını sosyal medyadan dinledik, izledik ve hiçbir yalanlama gelmedi. Hükümetin başının Taner Kuruca'a attığı tokatla ilgili hem Taner Kuruca'dan hem de milletimizden özür dilemesi gerekmektedir. Başbakanlık makamı eşkiyalık makamı değildir. Bu özrü biran önce Başbakan gerçekleştirmelidir. Özür dilemekte bir erdemdir" dedi.
''BAŞBAKAN'A PROTESTOYLA KARŞILIK VERECEĞİM''
Başbakan'ı eleştiren Altay, "Vatandaşına tokat atan Başbakan'a benim 'Başbakan' demek içimden gelmez. Meclis'e geldiği vakit Başbakan'ı protesto edeceğiz. Her vesileyle söylediği milli irade, milli irade sözlerine milli iradenin bir temsilcisi olarak milli iradeye atılan bu tokada Genel Kurul'da protestoyla karşılık vereceğimi peşinen söylüyorum" dedi.
GENSORU BUGÜN GÖRÜŞÜLECEK
Bakanlarla ilgili gensorunun bugün görüşüleceğini belirten Altay, "Bugün gensoruyu görüşeceğiz. Siyasi sorumlu hükümettir. Bir siyasi soruşturma mekanizmasıdır gensoru. Güney Kore'de gemi batt başbakan istifa etti. Japonya'da nükleer kaza olduktan sonra 3'ten fazla bakan istifa etti. Hükümet demokrasilerin olmazsa olmazını yapsın hesap verebilirlik ve istifa müessesini harekete geçirsin. Gensorudan muradımız kelle almak değildir. Gensoru sorumluların siyasi hesap verebilmesi için bir mekanizmadır. Biz bu gensoruyla kelle alıp hükümetten iki bakan düşürdük keyfini çıkartmak için bu gensoruyu vermiş değiliz. Yaşamını yitiren 301 vatandaşımızın hesabının siyasi sorumlulara ödetilmesinin demokrasinin gereği olduğu için bunu verdik. Bu katliamda üzülerek söylüyorum. Bu katliamdan bir siyasi çıkarsama hiç yapmadık. Kim yaparsa Allah belasını versin. Bu katliamda en çok konuşulan konulardan birisi de yaşam odalarıdır. Hükümetin bu pişkinliği karşısında Türkiye'nin bütün madenlerine yaşam odası kurmak bir zorunluluk ama esas bu hükümete bir utanç odası da kurmak zorunluluk odası kurmakta zorunluluk haline geldi" dedi.
''BAKANLAR İSTİFA ETMELİ''
Bakanların istifa etmesi gerektiğini belirten Altay, "İki bakana sesleniyorum. Onurunuzu, gururunuzu, şerefinizi Recep Tayyip Erdoğan'ın iki dudağının ucuna teslim etmeyin. Onurluca, bu işin siyasi sorumluluğunu üstlenerek istifa edin. Aksi tekdirde iki sayın bakandan birimi gidecek ikisi mi gidecek bilemem ama, iki sayın bakanın gururu, onuru, şerefi Recep Tayyip Erdoğan'ın iki dudağının ucunda olacak. Normal hiçbir insanın kabul edebileceği bir durum değildir" diye konuştu.