Güncelleme Tarihi:
Öztrak, basın toplantısında özetle şunları söyledi:
ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL
“2003’ten bu yana 2 bini maden emekçisi olmak üzere 30 bin işçimizi ‘iş kazası’ denen iş cinayetlerinde yitirdik. 8 yıl önce Erdoğan Soma’da ölen yüzlerce işçi için, ‘Bu işin fıtratında var’ demişti, Amasra’da da, ‘Biz kader planına inanmış insanlarız. Bunlar her zaman olacaktır’ dedi. 20 yıldır hükümet koltuğunda kendisinin oturduğunu da unutup, ‘Madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz’ deyiverdi. E eksiği, riski giderseydiniz ya. Bizim inancımızda, ‘Önce tedbir, sonra tevekkül’ vardır. İlmin, aklın emrettiği tedbirleri almayacaksın sonra ‘fıtrat’, ‘kader planı’ diyeceksin. Sadece Sayıştay’ın raporu da değil, yaşamını kaybeden madencilerimizin ailelerinin de tanıklığı var. Madencilerimiz patlama riskinin arttığını ailelerine açıkça söylemiş.
İPTALİNİ İSTEYECEĞİZ
Biz bu ucube yasayı iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne elbette taşıyacağız. Ancak bu iptal isteminin karara bağlanmasının, seçim sonrasına kalacağı yönünde duyumlar alıyoruz. Bu, Anayasa Mahkemesi için de büyük bir samimiyet sınavıdır. Anayasa Mahkemesi, ya seçimin adil ve güvenli olmasını ciddi bir biçimde sakatlayan bu yasayla ilgili iptal istemini ivedilikle görüşerek karara bağlamalı ya da bu sansür yasasını karara bağlayana kadar 29. Madde’nin yürütmesini durdurma kararı vermelidir.”