Güncelleme Tarihi:
Başvuru dilekçesini Anayasa Mahkemesine veren CHP Grupbaşkanvekili Akif Hamzaçebi, çıkışta açıklamalarda bulundu.
Anayasa Mahkemesine 2 yasal düzenlemenin çeşitli maddeleriyle ilgili iptal başvurusunu gerçekleştirdiklerini belirten Hamzaçebi, bunlardan ilkinin toplam 127 maddeden oluşan torba yasanın 15 maddelik bölümünden oluştuğunu söyledi.
Hamzaçebi, iptalini istedikleri 15 maddenin, 5651 sayılı İnternet Yayınlarının Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Kamu İhale Kanunu, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Vergi Usul Kanunu gibi kanunların çeşitli maddelerinde yapılan değişikliklerden oluştuğunu anlattı.
İnternet Yayınlarının Düzenlenmesi Hakkında Kanun'daki düzenlemelerin, kamuoyunun dikkatinde, herkesin yoğunlaştığı konu olduğunu dile getiren Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Her şeyden önce ifade edeyim ki, internet yasakları düzenlemesi getiren bu yasa ile Türkiye irtifa kaybetmiştir. Türkiye, bir yandan ağır aksak da olsa Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini yürütürken, bu yasal düzenlemeyle diğer yandan kendisini 3. dünya ülkeleri konumunda konumlandırmıştır. Twitter yasakları, Youtube yasakları, internet yasakları, medya üzerindeki baskılar, yasaklar, 21. yüzyılın Türkiye'sine, demokrasi çıtasını daha yükseltmek isteyen Türkiye'ye yakışmamaktadır. Türkiye'de sosyal medyadan, internetten, ifade özgürlüğünden, medyadan korka bir hükümet var. Tarihte zulmün ve baskının sembolü olarak anılan firavunlar Musa'dan korkarlardı. Türkiye'de zulmün ve baskının sembolü olan firavun ise kuştan korkuyor. Kuşla kavga eden bir yönetim var."
Düzenlemeyle ilgili, görünüşte, özel hayata internet yayınları yoluyla müdahale edilmesinin önlenmesi gibi bir amaçtan yola çıkıldığını savunan Hamzaçebi, gerçekte, özel hayata müdahalenin kurumsallaştırması sonucunu yaratacağını öne sürdü.
"TİB'in sınırsız ölçüde bilgi isteme yetkisi ihlal niteliğinde"
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) erişim sağlayıcılar, içerik sağlayıcılar, yer sağlayıcılardan neredeyse sınırsız ölçüde bilgi isteme yetkisine sahip olduğunu ifade eden Hamzaçebi, düzenlemenin özel hayatın gizliliğini ve kişisel verilerin korunması yönündeki anayasal güvenceyi ihlal edecek nitelik taşıdığını söyledi.
Hamzaçebi, internet sitelerine, elektronik posta yoluyla yapılacak tebligatın geçerli tebligat olarak kabul edilmesinin de gerek tebligat kanunuyla, gerek uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan tebligat güvenliğini zedelediğini savundu.
Kamu İhale Kanunu'ndaki düzenlemelerin, "Hükümet'in bitmeyen kamu ihale merakı, arzusu nedeniyle anayasaya aykırı biçimde gerçekleştiğini" öne süren Hamzaçebi, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'yla da Anayasa'ya aykırı değerlendirdikleri düzenlemeler bulunduğunu belirtti.
İptalini istedikleri ikinci düzenlemenin terörle mücadele ve özel yetkili mahkemelerin ilgili yasasında yapılan düzenlemelere ilişkin bazı maddelerden oluştuğunu belirten Hamzaçebi, özel yetkili mahkemeleri ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesini kaldıran yasal düzenlemenin iptal taleplerinde yer almadığını, çünkü CHP olarak bu düzenlemeleri olumlu bulduklarını ve desteklediklerini söyledi.
Hamzaçebi, şunları kaydetti:
"İptalini istediğimiz düzenlemeler, Hükümet'in yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını örtmek amacıyla savcı ve hakimleri, yargıyı baskı altına, hükümetin, yürütmenin kontrolüne almak amacıyla yaptığı düzenlemelerdir. Örneğin el koyma kararının, gizli soruşturmacı görevlendirme kararının oy birliğiyle alınması yönündeki düzenlemeler anayasaya aykırıdır. Böyle bir kararın oy birliğiyle alınması mümkün değildir. Nasıl müebbet hapis cezası oy çokluğuyla alınabiliyorsa bu kararlar da oy çokluğuyla alınabilmelidir. Teknik izleme, dinleme konularında da mahkemelerin oy birliğiyle karar alacağı yönündeki düzenleme, kara para soruşturmalarında hükümetin başını ağrıtan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında bilirkişi müessesesini hükümetin emrine alan düzenleme iptal talebimizin konusudur. Mahkemeler mevcut sisteme göre bilirkişi müesseseni başvurmak yoluyla yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının konusu olan kara paraları, konusu suç teşkil eden fiiller sonucu elde edilen varlıkları, bu yolla elde edilip edilmediğini araştırmak, tespit etmek amacıyla bilirkişi yoluyla inceletirler ve kararlarını buna göre verirler. Hakim bilirkişi tayin ve takdirinde serbesttir. Bu iradeye kanunla müdahale edilmesi doğru değildir. Bu Anayasa'ya aykırıdır ancak söz konusu yasa maddesiyle MASAK, BDDK, SPK gibi kurumların olumlu görüşü olmaksızın hakimler, 'burada kara para vardır, konusu suç teşkil eden bir fiille rüşvet alınmıştır. Bu varlığın kaynağı suç teşkil eden bir fiildir' şeklinde değerlendirme yapamayacaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir."
Atama, nakil, yer değiştirme gibi kararlarda mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararları vermesini engelleyen ve mahkemelerin yürütmeyi durdurma veya iptal kararı vermesi halinde gereğinin yerine getirilmesini engelleyen hükümleri de iptal konusu yaptıklarını belirten Hamzaçebi, Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'yla ilgili yaklaşık 40 bin yöneticinin görevini sona erdiren ve dershanelerin kapatılmasına yönelik düzenlemeleri içeren yasayı da yarın Anayasa Mahkemesine getireceklerini bildirdi.
Mahkeme önünde protesto
Bu arada, Dünya Demokrasi Hareketi üyesi bir grup, Anayasa Mahkemesi önünde protesto düzenledi.
Gruptakiler, üzerinde "200. iptal başvurusu için AYM'ye hoşgeldin CHP" yazılı pankart ve dövizler açtı.
Dünya Demokrasi Hareketi Genel Başkanı Bayram Zilan, Anayasa Mahkemesinin Twitter kararını eleştirerek, kararla özel hayatın gizliliği başta olmak üzere birçok konuda hak ihlali yapıldığını savundu.
Anayasa Mahkemesinin Twitter kararıyla "İtina ile her tür davaya bakılır, her türlü karar iptal edilir" dediğini savunan Zilan, "Psikolojim bozuldu, çocukluğuma iner mi AYM", "İzlediğim dizi yayından kaldırıldı, bir el atar mı AYM" gibi başvurulara da bakılıp bakılmayacağının açıklanmasını istediklerini söyledi.
Açıklamanın adından, gruptakiler, Anayasa Mahkemesinden çıkışını bekledikleri Hamzaçebi'ye şeker ikram etti.