Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntülerine ilişkin başlatılan soruşturma devam ediyor.
ONUR ÖKSEL İFADE VERDİ
Başlatılan soruşturma kapsamında Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel ifade verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında bugün Onur Öksel saat 10.00'da adliyeye geldi. Öksel, yaklaşık 1 saat süren ifadesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıt vermeden adliyeden ayrıldı.
CANAN KAFTANCIOĞLU DA İFADE VERDİ
Konuya ilişkin eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Burada yaklaşık 2 buçuk saat ifade veren Kaftancıoğlu daha sonra adliyeden ayrıldı. Öte yandan Kaftancıoğlu’nun Savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı. Şüpheli Kaftancıoğlu ifadesinde, "Yasa dışı yollarla elde edilen görüntü nedeniyle ‘şüpheli’ olarak ifadeye çağrılmış olmamın hukuki tanımını yapamıyorum. İlk ifadeye çağrılan ben olsaydım eğer ifadeye geldiğimde öncelikle bu gayrimeşru yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ifade vermeyi kabul etmezdim. Önce bu gayrimeşru görüntülerle ilgili sebep olanların ve sebep olanlarla ilgili sürecin ortaya çıkarılmasını ve bu husus ortaya çıkarıldıktan sonra bildiği her şeyi anlatacağımı ifade ederdim. 2018 Şubat ayında CHP İstanbul İl Başkanı olduğumda İstanbul örgütünün il kongresinde bir şey söylemiştim. Birincisi, İstanbul’u yeniden halka vereceğizdi. O güne kadar yapılan benim bilgim bütün il kongrelerinde adaylar İstanbul İl Başkanlığı’na yeni bir bina alacaklarını söz vermişler ama ne yazık ki İl Başkanlığı binasını alamamışlar. Ben söz vermeyeceğimi ama CHP İstanbul İl Örgütü’ne yakışan bir binayı İstanbul örgütü ile birlikte inşallah el birliğiyle alacağız, yapacağız’ demiştim’" dedi.
Kaftancıoğlu ifadesinin devamında, "2018’de İstanbul’un 39 ilçesinde kimi görseler, hangi partiliyle konuşsalar İstanbul örgütüne yakışan bir bina bakılmaya başlanıldı. Seçim çalışmaları başladı, bitti ve devamında yerel seçim çalışmaları başladı. Bu arada hala il binası alımı için araştırmalar devam ediyordu. Şu detayı da vereyim, Şişhane’de bulunan parti binası 5 katlı bir binanın son 2 katıydı. Bir dönem 1. kat satılığa çıktı. Bu katı almayı bile düşündük ancak arada satılmayan 2 katın bulunması, dairenin çok fazla masraf gerektirmesi nedeniyle bu binadaki daireleri almaktan vazgeçildi. Yerel seçimler bitti, ‘bir tuğla da sen koy’ dayanışma kampanyasını başlattık. Kampanya başlatıldığında emekli vatandaşın vereceği meblağla il binasının alınamayacağını ben de biliyordum ancak alınacak olan binada bir aidiyet hissetmesi için az da olsa herkesin katkıda bulunmasını istiyorduk. Bununla ilgili kampanyalar, çağrılar yaptık" şeklinde konuştu.
"TAPUDA RESMİ OLARAK GÖSTERİLMESİ KONUSUNDA ISRARCI OLDUM"
İfadesine devam eden Kaftancıoğlu, "Arayışımız sürerken son olarak Sarıyer’de bir projede satılık bir bina olduğunu ve bu binanın il parti binası için uygun olduğu yönünde arkadaşlarımdan tavsiye aldım. Bizzat yere giderek gördüm ve çok beğendim. Görüşmelere başladık. Yanlış hatırlamıyorsam avukat, mal sahibinin bina için 43 veya 44 milyon lira istediğini söyledi. Ben de pazarlık yapılması gerektiğini ifade ettim. Bize tapular değil, Emlak Konut ile Seas Besicilik arasındaki sözleşme protokolü gelmişti. Tapusu yoktu. Mal sahibiyle görüşemeyince avukat beye tam olarak siyasi parti olduğumuzdan dolayı satış vaadi sözleşmesine istinaden bu binayı satın alamayacağımı, bu şartlar altında pazarlığa oturamayacağımı, siyasi parti olduğumuzdan dolayı ne kadar bedelle satın alma konusunda anlaşırsak o bedeli olduğu gibi tapuda resmi olarak göstereceğimizi söyledim. Siyasi partiler taşınmaz alımlarında herhangi bir vergi ödemedikleri için ben özellikle satın alınan gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum. Tapuda bedelin 24 milyon lira olması ile 41 milyon lira olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır. Sonradan öğrendiğim kadarıyla satıcı bu binayı yaklaşık 1 yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde aldığı taşınmazı 5 yıl içerisinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış’’ şeklinde konuştu.
Kaftancıoğlu Savcılıkta verdiği ifadesinin devamında, "O tarihlerde uzun süredir bina arayışında olmamız ve binanın CHP il örgütüne çok yakışacağını düşündüğümden dolayı, satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim. Her ne kadar Taşkapan, satış sürecinin benimle başladığını ve el çektirildiğimi beyan etmişse de bu husus gerçeği yansıtmamakla birlikte bu hususta bilgi sahibi olması mümkün değildir. Kampanyayla ilgili yapılan bağışlar bankaya yatan ve resmi olarak hesaba gönderilen paralardır. Hesaplara gönderilen paraların miktarını bilmiyorum" dedi.
Kaftancıoğlu ifadesinde, "Paranın bir kısmının elden ödeneceğini CHP İstanbul İl örgütünün paydaşları olan il yöneticileri, ilçe başkanları, meclis üyeleri, İstanbul milletvekilleri, parti üyeleri ve parti iş adamları ile görüşerek durumu anlattım. Kendileri de sağ olsunlar bana güvendikleri için bu durumu kabul ettiler. Daha sonra hangi ilçe örgütüne veya hangi parti yöneticisine ne kadar para gittiğini bilmem, takip etmem mümkün değildir. Görüntülerdeki paraların bağış parası olduğunu biliyorum. Makbuz kesilip kesilmediğini bilmem mümkün değildir. Satın alma sürecinde CHP olarak hiç kimseye komisyon vermedik. 9 Aralık 2019’da avukatın ofisinde satıcı Ali Rıza Braka’ya 17 milyon lira para verileceğini biliyordum ancak paranın tamamı ödenememiş, geri kalan 1 milyon 490 bin liranın tapunun verileceği gün ödenmesi konusunda mutabık kalınmış" ifadelerini kullandı.
"TUNCAY YILMAZ’IN ORADA OLMASI BANA DA GARİP GELMİŞTİR"
Para alışverişinin olduğu gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da olduğunu söyleyen Kaftancıoğlu, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da olduğu günlerde siyasi çalışmalar için genel başkana ben eşlik ederdim. Özgür Nas o gün oraya gideceği bilgisini verdiğinde elden ödenen paranın mutlaka tutanak altına alınmasını söyledim. Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas’ın orada olacağından haberim vardı. Diğer kişilerin orada olduklarını bilmiyordum. Tuncay Yılmaz’ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz’ın orada olması bana da garip gelmiştir. Yılmaz’ın para getirip getirmediğini, getirdiyse de ne kadar getirdiğini bilmiyorum. 17 milyon liranın parti gideri olarak kaydedilip kaydedilmediğini bilmem mümkün değildir. Bu konuda gider kaydı tutmak benim yetkim ve görev alanımda olan bir şey değildir. Seçime 9 gün var. Bu soruşturmanın seçime 10 gün kalmışken CHP aleyhine siyaset eliyle yürütülen bir seçim kampanyası olduğunu düşünüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Kaftancıoğlu yaklaşık 2,5 saat süren ifadesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İFADE SONRASI AÇIKLAMA YAPTI
Kaftancıoğlu açıklamasında, "Herkes şu an takip ettiği üzere İl Başkanlığı binamızın alınmasıyla ilgili, şüpheli olarak ifade vermek üzere savcılıktaydım. Aslında savcılıkta ifadeden sonra açıklama yapmadan ayrılmayı düşünüyordum ama sizlerin özellikle de kadınların çoğunlukta olduğunu görünce fikrim değişmiş olabilir. Saatlerce kapıda beklediğinizi görünce sizler en azından hiçbir şey söylemeden gitmenin sizlerin emeğinize haksızlık olacağını düşündüğüm için bu açıklamayı yapıyorum" dedi.
"İFADE İLK BEN ÇAĞRILSAYDIM İFADE VERMEYİ REDDEDERDİM"
Kaftancıoğlu dün gece geç saatlerde İstanbul’a geldiğini belirterek, "Şüpheli olarak davet edilince eve girer girmez ilk yaptığım şey, neydi biliyor musunuz? Evdeki ayakkabı kutularını kontrol etmek. Evdeki bütün ayakkabı kutularını açtım. Ne mutlu ki hepsinin içinde ayakkabılar vardı. Ama bir acı gerçeklik var ki eskimiş ayakkabılarım, şimdi gene kadın arkadaşlar var. Buradan çıkışta bir tane ayakkabı almaya gideceğim. Yani bu vesileyle ayakkabılarımın yenilenmesi gerektiğini öğrenmiş oldum. Şimdi bunu biraz gülerek söylüyorum ama içeride de söylediğim bir şeyi tekrarlayayım, acı acı gülerek Aziz Nesin’in dediği gibi değerli arkadaşlar, gayri meşru ve yasa dışı yollarla ortaya sunulan görüntülerle ilgili ilk ifadeye çağrılan ben olsa idim, ifade vermeyi reddederdim diyerek ifadeye başladım. İlk ben olsaydım. Önce o gayrimeşru yollarla kayıtları yapanların hukuk karşısında sorumluluğu neyse ortaya çıkarılır, ondan sonra bizlerin bilgisine başvurulacaksa elbette Cumhuriyet Halk Partisi’nde her şey nettir. Bilgilerimizi paylaşırdık" diye konuştu.
"SEÇİME 9 GÜN KALA YARGIYI SÜRECİN PARÇASI YAPARAK SÜRDÜRECEKLERİ SÜREÇTİR"
Kaftancıoğlu, seçime 9 gün kaldığını belirterek, "Ne kadar üzücü ki 2019’da alınmış olan İstanbul İl Örgütünün katkılarıyla alınmış olan il binasını, seçime 9 gün kala, yok montajla, dublajla herhalde uğraşacak vakit bulamamışlar seçim öncesi. Cumhuriyet Halk Partisini, partimizi yıpratmak için kullanılan aparattan bir şey değildir. Ve bu davada şüpheli olarak gelmem, yanlış anlaşılmasın kendimi önemsediğimden değil, kendimi bildiğimden dolayı, yol arkadaşlarımı bildiğimden dolayı, seçim öncesi yapılan ve seçime kadar da sürdürmeye çalışacakları siyasallaştırılmış yargının, yargıyı da bu sürecin parçası yaparak sürdürecekleri bir süreçlerdir. İçeride de İl Binasının alımına dair bütün sorulanları aynı size anlattığım gerçeklikte yanıtladım" dedi.
SORULARI DA YANITLADI
Canan Kaftancıoğlu, "Süreci sizin başlattığınız ancak el çektirildiğiniz iddiaları var?" sorusuna "Öyle bir şey söz konusu değildir. Kaldı ki mal sahibinin avukatının buna dair ne fikri, ne de bilgisi olabilir. Öyle bir ifadeyi niye verdiği konusunda fikrim yok" diye yanıt verdi. "Görüntü kayıtlarının Tuncay Yılmaz’a verildiği" sorusuna ise Kaftancıoğlu, "Bilmediğim konuda yorum yapamam" dedi. "Fatih Keleş’in ’Bir tuğla da sen koy’ kampanyası yapıldığı yönünde ifade verdiğinin" sorulması üzerine Kaftancıoğlu, bu konuda detaylı ifade verdiğini belirtti.
7 KİŞİ İFADE VERMİŞTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında "Fatih Keleş’in CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı" şeklindeki paylaşım sonrasında paylaşılan ve içeriğinde bir çantadan çıkarılan para destelerinin sayıldığı video görüntüleri ile ilgili olarak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için resen soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı basın danışmanı Can Poyraz 14 Mart 2024’te şüpheli sıfatıyla ifade vermişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı ve CHP Beylikdüzü Meclis üyesi Fatih Keleş ise 15 Mart’ta ifadesini vermişti. Binayı satan Ali Rıza Braka ve İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ise 18 Mart’ta, Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan da "beyan sahibi" sıfatıyla ifade vermişti. Görüntülerde yer aldığı ileri sürülen Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel bu sabah ifade vermişti.