Güncelleme Tarihi:
CHP'nin 20'nci Olağanüstü Kurultayı, Ankara ATO Congresium Salonu'nda başladı. Parti delegeleri, belediye başkanları ve milletvekillerinin dışında seyirci alınmayan salona, Genel Başkan Özgür Özel, eski genel başkanlar Altan Öymen, Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin ile birlikte girerken Kemal Kılıçdaroğlu ise programa katılmadı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından, İstiklal Marşı okundu, divan başkanlığı seçimi yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek'in başkanlığa seçilmesinin ardından, 'Değişim', 'Türkiye İttifakı', 'Cam tavan kırıldı' ve 'Yeni başlıyoruz' videoları gösterildi.
Ardından Özgür Özel, kurultayın açılış konuşmasını yaptı. Özel, 14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ardından partide başlattıkları değişim sürecini ve 38'inci Olağan Kurultay sonrasında yapılan değişiklikleri anlattı. Özel, 31 Mart yerel seçimlerinde bazı kesimlerin olumsuz bir tablo çizmeye çalıştığını belirterek, "Yerel seçimler yaklaşırken ve araştırmalarda partimizin ivme yakaladığı ortaya çıkmışken, morallerimizi ve eminliğimizi bozmak isteyenler oldu. Sözüm bu meclisten dışarı, partimizin yerel seçimlerdeki başarısızlığı üzerinden kendileri için kariyer hesabı yapmaya heves edenler oldu. Karşımızdaki iktidarın, gayeleriyle paralel olan çabalar oldu. Biz bunların hiçbirini bu örgütte görmedik, bir damla alın terlerini bu partiye damlatmamışlar, her zaman karşımızda olmuş ve alay etmişler. Şimdi, 'CHP'li oluvermişler diyerek' o klavye şövalyelerini, o Twitter kahramanlarını ve partiyi paçasından aşağı çekmeye çalışanları o çukurda bıraktık, yolumuza baktık" ifadelerini kullandı.
'PARTİMİZDE GÖREV ALAMAYACAKLAR'
Türkiye ittifakı ile yerel seçimleri kazandıklarını söyleyen Özel, yaklaşımları sayesinde 47 yıl sonra partisinin seçimlerde birinci olduğunu vurguladı. Yerel seçimlerde elde edilen başarı nedeniyle tüm parti üyelerine teşekkür eden Özel, "Ayrıca aday gösterilmeyince televizyonlara konuşanlar, istifa edip gidenler, partide kalıp soğuk yapanlar, belediye başkanının yanına gitmeyenler tarihteki yerini aldılar. Ama bu partiyi bırakıp, bağımsız olarak başka yerlerde aday olanların partimize seçimi kaybettirip, AK Parti'nin kazanmasına katkı sağlamaya çalışanları da bir kenara not etmedik; artık bizim onlarla işimiz gücümüz yok. Partiyi 100'üncü yılında, Cumhuriyetin 2'nci yılında yapılan ilk seçimlerde Türkiye'nin bütün demokratları, muhafazakarla, milliyetçilerle, Kürtlerle, sosyal demokratlar kucak kucağa zafere gidiyorken kişisel hırslarından dolayı partimizin karşısında aday olanlar, oldukları yerde kalsınlar. O dönem, o hatalar yapılmayacak, bir daha onlar bu partide görev almayacaklardır. Bunu açıkça ifade ediyorum" diye konuştu.
'NORMALLEŞME SÜRECİ SIKINTIYA UĞRAMIŞTIR'
Özel, yerel seçimlerin ardından sokağın sesini dinlediklerini ifade etti ve normalleşme sürecinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasi partilerle kurduğu temaslarda toplumun sorunlarını ve beklentilerini ilettiğinin altını çizdi. Özel, "Ancak bu süreçte iktidar, ilk başlarda olumlu birkaç adım atılmaya çalışılsa da hem muhalefet hem de iktidar tarafında normalleşmiş bir Türkiye'de kendisine yer olmadığını düşünenlerin saldırıları süreci belli noktalarda aksaklığa, akamete, sıkıntıya uğratmıştır. Yaptığımız görüşme ne AK Parti ile ittifak görüşmesi, ne de Cumhur İttifakına iltihak görüşmesidir. Yaptığımız görüşmeler, milletin derdini, tasasını ifade etme, çözüm önerilerini sunma, müzakerelerden sonuç alınamazsa mücadele etme ve millete bunu açıkça gösterme sürecidir. Bunun dışında bir tutum içerisinde ne biz oluruz ne de siyasi rakiplerimizin böyle bir isteği olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
'KILIÇDAROĞLU'NA BİLGİLENDİRME TARAFIMDAN YAPILDI'
Normalleşme sürecine haksız eleştiriler yapıldığını söyleyen Özel, partisinin iktidarla mücadele kapsamında Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri mitingleri hatırlattı. Özel, tüzük değişikliği ile ilgili yapılan hazırlık süreçlerine değinerek, "Tüzük Komisyonu çalışmalarını dün akşam saatlerinde tamamladı. Bu tüzük ne Özgür Özel'in tüzüğüdür, içinde taahhütlerimiz, Siyasi Partiler Kanunu'nun yarattığı olanaksızlıklar mümkün olduğu kadar aşıldı; ama pek çok noktada halen o zorluklar yaşanıyor. Bunların dışında taahhütlerimiz tüzüğün üzerine derç edilmiştir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun taahhütleri tüzüğün içerisine koyulmuştur. Ayrıca Sayın Genel Başkanımızı geçtiğimiz pazar günü, Sayın Mansur Yavaş ve Ankara İl Başkanı ile ziyaret edip tüzük üzerine ayrıntılı bilgilendirme tarafımdan yapıldı. Dün son hali mail olarak yollanmış, teyit alınmış ve üzerinde bir öneri, düzeltilmesi gereken bir nokta varsa da bana ileteceğini Sayın Kılıçdaroğlu tarafından ifade etmiştir. Önceki genel başkanlarımız eksik olmasınlar, seçildiğim günden bugüne partiye güç katacak her davetimize icabet ettiler. Geçtiğimiz hafta İstanbul İl Başkanımız ile birlikte yaptığımız toplantıda da tüzük hakkında kendilerine bilgilendirmede bulunduk. Bu tüzük ne benimdir ne Kemal Bey'indir. Bu tüzük kapsayıcılığı bakımından bütün komisyon eliyle bu örgütümüzündür" ifadelerini kullandı.
'TÜZÜĞÜN SAHİPLENİLMEMESİNİ KAYGI VERİCİ BULURUM'
Özel, Tüzük Komisyonu'nun değişiklikleri oy birliğiyle kabul ettiğini belirterek, "Bu tüzük bana güvenoyu vermek değildir. Tüzüğün geçmesi ne beni güçlendirir ne de zayıflatır. Bu tüzük geçince hiç kimse kaybetmez, bu örgüt kazanır. Ben bu tüzüğün içerisinde yer alan bir maddenin veya tamamının bu örgüt tarafından sahiplenilmemesi durumunu son derece kaygı verici bulurum. O yüzden bundan önce yürütülen demokratik tartışmaların; birazdan oluşturulacak Tüzük Komisyonu'nda, bu salonda özgürlükle tartışılmasını ve Türkiye'ye örnek olacak bir müzakere sürecinden sonra, birilerinin beklentisinin aksine güle oynaya, el ele, hep beraber işin kolay tarafını başarmış, esas zor tarafını yani Türkiye'yi nasıl yöneteceğimizi belirleyeceğimiz Program Kurultayına adım atmak üzere hep beraber çıkacağımızı biliyorum, umuyorum. Bunun için sizlere güveniyorum, bu süreci her birinize ayrı ayrı emanet ediyorum" diye konuştu.
'GENEL BAŞKAN DAHİL HERKES ÖN SEÇİME GİRECEK'
Milletvekillerine getirilmesi planlanan dönem sınırı ile ilgili eleştirileri değerlendiren Özel, "Bu komisyon dönem sınırını 2 seçim önceye çekmiştir. Bu komisyon mevcut milletvekillerine 1 dönem, önceki milletvekillerine 2 dönem milletvekilliği yapıldığını saymıştır. Kamuoyunda tartışılan, yıpratılan, bu partiye dünya kadar emeği olan bu dönem veya geçmişteki değerli yöneticilerimizin hiçbiri için değil ama sadece buçuklu dönemlerle, dönemleri hızla doldurulmuş genç yaşındaki arkadaşımız için belki bir dönem daha aday olma imkanı teklif edilmektedir. Takdir, Genel Kurul'da olacaktır. Dediler ki, 'CHP parlamenter demokrasiye inanan, güçlü parlamentoyu savunan bir partidir. Genel Başkanının milletvekili olması doğru bir durum değildir. Partiyi güçsüzleştirir. Hiç olmazsa genel başkanlar için muafiyet maddesi yazmayı önerdiler.' Teşekkür ettim, reddettim. Ben 2015 yılında yapılan ön seçime kadar bir milletvekiliydim. Çalışan ve gayret eden bir milletvekiliydim. Bu gayretlerim Manisa'da oy kullanan 13 bin üyenin, 11 bin 650'si tarafından takdir edilip, yüzde 86 ile tüm zamanların rekorunu kırdıktan sonra CHP'de grup başkanvekili, grup başkanı ve genel başkan oldum. Bunun için CHP Genel Başkanı ve yardımcıları, bilinen isimleri, bir şehre giderken elde bayrak saatlerce beklenen, yağmur altında dinlenen, güneş altında sabırla destek istenen isimleri memleketlerinden ya da herhangi bir seçim bölgesinden ön seçimle çıkmamak gibi bir kaygıları varsa zaten o kişi de parti de bitmiştir. Genel başkan dahil, hepimiz ön seçime gireceğiz. Milletvekili olmak isteyenler ön seçime girecekler ve örgütten onay isteyecekler" değerlendirmesinde bulundu.
'PARTİMİZİN GÖZDESİNİ KİMSENİN İNSAFINA BIRAKMAYIZ'
Özel, tüzük değişikliğiyle kadın ve gençlik kotasının artırılmasını öngören maddenin geçmesi yönünde delegelere çağrıda bulunurken yapılan değişiklikle genel başkan adayı olmak isteyenlerin önünün açıldığını belirtti. Kayyım uygulamalarının karşısında olacakları vurgulayan Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı sürecine değinerek, "Ekrem İmamoğlu'nun uzun süren, bekletilen, karara bağlanmayan dosyası üzerinden maksatlı, çirkin bilgi sızdırmalar, Türkiye'deki siyaseti dizayn etme çabalarıdır. Ekrem İmamoğlu bu çabalara karşı duruşunu kararlı, net bir şekilde ifade etmiştir. Partinin Genel Başkanı sıfatıyla bütün il başkanlarımızın, ilçe başkanlarımızın, kurultay delegelerimizin huzurunda, 1 milyon 460 bin üyemizin adına, hep bir ağızdan ifade ediyorum ki; Sayın İmamoğlu'nun tutumu partimizin tutumudur. CHP, Ekrem İmamoğlu'nun yanındadır. İstanbul'un sevgilisini, partimizin gözdesini kimsenin kem gözlerine emanet etmeyiz, kimsenin insafına bırakmayız, herkes haddini bilecek" dedi.
Ayrıca Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 3,5 yıl hapis ve siyasi yasak talep edilen iddianamenin mahkemece kabul edilmesini eleştirdi ve partisinin Kılıçdaroğlu'nun arkasında durduğunu da vurguladı.