Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2004 00:00
CHP'de muhalifler, olağanüstü seçimli kurultay ve tüzük kurultayı için imza toplamaya başladı.USADEM: İZMİR'DE AKP MERKEZE, CHP BARAJ ALTINA; DERVİŞ ÖNDE, BAYKAL ARKALARDAUluslararası Stratejik Araştırma, Eğitim ve Danışma Merkezi (USADEM) Koordinatörü Prof. Dr. İbrahim Armağan, seçim sonrasında yaptıkları “İzmir Siyasal Yapı” araştırması sonucuna göre, “AK Parti'nin merkez sağa yerleşirken, CHP'nin hızla barajın altına doğru gittiğini” bildirdi.Prof. Dr. İbrahim Armağan, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında, 28 Mart yerel seçimleri sonrası bin 840 İzmirli seçmenle yapılan ve bin 650'sinin değerlendirmeye alındığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Armağan, İzmirli seçmenin,
seçim sonuçları açısından AK Parti'yi yüzde 46, CHP'yi ise yüzde 34 oranında başarılı bulduğunu söyledi.Araştırmaya göre, seçmenin yüzde 82'sinin CHP'nin seçimlerde aldığı sonucu “yetersiz” bulduğunu, CHP'yi başarılı bulanların oranının yüzde 7 olduğunu belirten Armağan, bu oranın CHP'nin kemik oylarının oranıyla örtüştüğünü ifade etti. CHP'nin İzmir'de aldığı sonucu başarılı bulanların oranının yüzde 50, başarısız bulanların ise yüzde 39 olduğuna dikkati çeken İbrahim Armağan, İzmirli seçmenin sadece yüzde 19'unun CHP'yi “sosyal demokrat bir parti” olarak gördüğünü bildirdi.MHP VE DYP'NİN ŞANSI YOKProf. Dr. Armağan, araştırma sonuçlarına göre, seçmenin merkez sağda DYP ve MHP'ye şans vermediğini belirterek, araştırmayı şöyle değerlendirdi:“Seçmene göre, yerel yönetim performansı açısından DYP'nin merkez sağı toparlamasını mümkün görmeyenlerin oranı yüzde 76, toparlayabileceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 9'larda kalmaktadır. MHP'nin milliyetçi sağı toparlayabileceğine inananların oranı yüzde 19 iken, 'toparlayamaz' diyenlerin oranı yüzde 71'ler civarındadır. Seçmenin yüzde 44'ü AK Parti'nin merkez sağa yerleşebileceğini düşünürken, yüzde 35'i bunu düşünmüyor. “SEÇMENİN CHP'YE BAKIŞIArmağan, seçmene yöneltilen “son 20 yılda solun gerileme nedenleri” sorusuna 23.64 oranında “Baykal yönetiminin yetersizliği”, yüzde 20 oranında “CHP'nin hedef kitlesinden uzaklaşması”, yüzde 18 oranında “Solun bölünmüşlüğü”, yüzde 16 oranında “CHP'nin statükocu olması”, yüzde 14 oranındaysa “CHP'nin sol ideolojiden uzaklaşması” seçeneklerinin sıralandığını anlattı.İzmirli seçmenin sadece yüzde 19'unun “CHP'yi sosyal demokrat bir parti” olarak nitelendirdiğini, yüzde 70'inin ise “sosyal demokrat olmadığını” söylediğini dile getiren Armağan, yeni bir sosyal demokrat parti kurulması konusunda da İzmirli seçmenin tereddütlü olduğunu, buna yüzde 39'unun “evet” derken, yüzde 49'unun “hayır” dediğini belirtti.CHP'nin yeniden yapılanmasını isteyenlerin oranının yüzde 53, istemeyenlerin oranının ise yüzde 35 olduğunu bildiren İbrahim Armağan, “Seçmen CHP ve solun yeniden yapılanmasının, yeni bir kadroyla olabileceğini düşünenlerin oranı yüzde 48.51, yeni bir ideolojiyle olabileceğini düşünenlerin oranı yüzde 43.44 oldu” diye konuştu.DERVİŞ ÖNDE, BAYKAL ARKALARDAAraştırmanın en ilginç sorularından birinin “Bugün yeniden seçim olsa, yeniden aynı partiye oy verir misiniz?” şeklinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. İbrahim Armağan, sözlerini şöyle sürdürdü:“Şu anda bir seçim olsa, bugünkü yapısıyla CHP barajın altında kalacak gibi görünmektedir. CHP'lilerin yüzde 45.19 gibi önemli bir kesimi, yeniden CHP'ye oy vermeyeceklerini ifade etmektedir. CHP ve solun yeniden yapılanması için ise hiç bir lider belirgin biçimde öne çıkmamaktadır. Seçmenin sadece yüzde 2.41'i ve CHP'ye oy verenlerin de yüzde 4.38'i 'Baykal' derken, Kemal Derviş yüzde 17, Hurşit Güneş yüzde 16, Yaşar Nuri Öztürk yüzde 9.74, Ahmet Piriştina yüzde 8, Ertuğrul Günay yüzde 6.33, Mustafa Sarıgül yüzde 6 oranında öne çıkmaktadır. 2 denek de Necmettin Erbakan'ın adını yazarak, umutsuzluğunu dile getirmek istemiştir.”“CHP'nin İktidar Yürüyüşü Hareketi” adına CHP Amasya Milletvekili Mustafa Sayar tarafından yapılan yazılı açıklamada, ”Örgüt ve delegelerle kucaklaşmış ve bütünleşmiş bir şekilde var olan tüzük kuralları çerçevesinde demokratik şekilde yapılanmış bir CHP için” seçimli olağanüstü kurultay toplamak amacıyla imza toplanmasına başlandığı bildirildi. Açıklamada, laik ve demokratik cumhuriyetin geleceği konusunda “AK Parti Hükümeti'nin uygulamaları nedeniyle büyük kaygıların ortaya çıktığı ve işsizlik, yoksulluk gibi temel sorunlara hiçbir çözüm üretilemediği” kaydedilerek, bu ortamda CHP'nin, örgütünü güçlendirerek demokratik ve katılımcı bir yönetim yapısına kavuşması ve ülkenin geleceğinde siyasal etkinliğini arttırmasının büyük bir gereksinim haline geldiği ifade edildi. Açıklamada, CHP'nin, son iki kurultayda “Siyasal katılımı kısıtlayan, CHP'nin tarihi birikiminden ve bilincinden gelen ortak aklının çalışmasına izin vermeyen tüzük değişiklikleri” ile demokratik anlayıştan uzaklaşarak baskıcı bir yapılanmaya sahip olduğu bildirildi. "CHP, SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETEMEZ HALE GELDİ"CHP'nin Türkiye'nin sorunlarına “Çözüm üretemez ve yanıt veremez” bir noktaya geldiği savunulan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Yerel seçimlerin aday saptanması sürecindeki uygulamalar ve
yerel seçim sonuçlarından da anlaşılacağı üzere CHP kötü yönetilmekte ve değil iktidar alternatifi, muhalefet bile olmaktan hızla uzaklaşmaktadır. Bu nedenle (CHP'nin İktidar Yürüyüşü Hareketi) olarak partimizin, üye ve örgüt haklarını güvenceye alacak, yetkili kurulları çalıştırarak ülke sorunlarına çözümler üretecek ve karar alma süreçlerine katılımı sağlayacak, gençlik ve kadın kollarını güçlendirecek, parti içi eğitimi sürekli kılarak siyasal katılım bilincini geliştirecek ve böylelikle toplumla kucaklaşmamızı sağlayacak demokratik bir tüzüğe sahip olması ve bu yönde yapılanması için gerekli girişimleri başlattık.” SEÇİMLİ OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İSTEMİ Delegelerin imzasına açılan olağanüstü kurultay çağrısına ilişkin dilekçede, iç sorunlarını aşabilmiş, güçlü ve sağlıklı bir CHP'ye her zamankinden daha fazla özlem duyulduğu kaydedildi. Ancak CHP'nin içinde bulunduğu koşulların CHP'den beklentileri olan toplum kesimlerinde umutsuzluk yarattığı belirtilen dilekçede şöyle denildi: “Parti içi iktidar kaygılarının her şeyin önünde tutulması sonucunda parti içi demokrasi yok edilmiş, parti içinde hukukun yerini, tek adam yönetimi almış, yönetim karşıtı olanların dışlanması hak sayılır hale gelmiştir. Kurullar çalıştırılmamakta, kurallar göz ardı edilmektedir. AKP'nin derin kaygılar uyandıran uygulamaları karşısında oluşan toplumsal muhalefete öncülük edemeyen partimiz, giderek halktan uzaklaşmakta ve muhalefette olduğu halde güç yitirmektedir. Partimizi adım adım bu noktaya getiren siyaset ve yönetim anlayışıyla ve bu anlayışın temsilcisi olan mevcut yönetim kadrolarıyla CHP'nin toplumun beklentilerini karşılayamayacağı ve gerçek işlevini yerine getiremeyeceği ortaya çıkmıştır. Partimizin esenliğe kavuşturulması için öncelikle bu kadroların değiştirilmesi gerekmektedir.” TÜZÜK KURULTAYI İSTEMİ Aynı zamanda olağanüstü tüzük kurultayı için çağrı metni de imzaya açıldı. Toplam 14 maddede değişiklik isteyen muhaliflerin önerileri arasında, partinin seçimlerde oylarının düşmesi durumunda genel başkanın görevinin sona ereceği ve bir daha aday olamayacağı ile seçimlerin çarşaf liste kullanılarak yapılmasını öngören düzenlemeler yer alıyor. Ayrıca olağanüstü kurultay çağrısı için öngörülen 15 günlük imza süresi ve noter onayı şartının da kaldırılması isteniyor. OLAĞANÜSTÜ KURULTAY TOPLANMASI İÇİN NOTER KANALIYLA DİLEKÇE CHP'de olağanüstü kurultay toplantısı için harekete geçen muhalifler arasında bulunan eski Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bekir Kumbul, Antalya'dan CHP Genel Merkezi'ne noter kanalıyla dilekçe gönderdi. Bekir Kumbul, Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde (ATİK) düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin bugünkü ortamında, iç sorunlarını aşabilmiş, güçlü ve sağlıklı bir CHP'ye her zamankinden daha fazla özlem duyulduğunu kaydetti. Parti içi iktidar kaygılarının her şeyin önünde tutulması sonucunda parti içi demokrasinin yok edildiğini savunan Kumbul, ”parti içinde hukukun yerini tek adam yönetiminin aldığını” ileri sürdü. CHP yönetiminin, toplumun beklentilerini karşılayamadığını savunan Kumbul, “CHP'nin esenliğe kavuşturulması için öncelikle bu kadroların değiştirilmesi gerektiğini” kaydetti. Kumbul, şöyle devam etti: “CHP'yi tarihi geçmişine uygun güce kavuşturmak, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini ödünsüz savunabilmek, ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak yeniliklerin ve değişimin gerçek öncüsü haline getirmek amacıyla tüzüklü ve seçimli olağanüstü kurultaya gidilmesi gerekmektedir. CHP'nin kurultay delegesi olarak, bunu tarihi bir görev ve sorumluluk sayıyorum.” Kumbul, basın toplantısında CHP'ye gönderdiği noter onaylı dilekçeyi de gösterdi.
button