Güncelleme Tarihi:
“Atatürk soyadı özel bir kanunla verilmiştir. Konuşmalarda sadece Mustafa Kemal deniyor. Ben genel başkanıma Kemal dersem saygısızlık olur. İstirhamım sürekli olarak dikkat ediyorum tüm konuşmalarınızda Mustafa kemal diyorsunuz. Lütfen Mustafa Kemal Atatürk diyelim.
Bir tüzük sözü verildi. Yalnız partiye değil tüm Türkiye’ye verdik bu sözü. Üzerinden aylar geçti ama yerine getirilmedi. Ta ki 22 aralık tarihli Parti Meclisinde önerge verene kadar.
Çifte kurultay şık olmamıştır. Kurultaylar yapılır. Sol partilerde kurultaylar fikir fırtınası şeklinde geçer. Kurultaylardan korkmamak lazım. Garip bir durum var bizim kurultaylarımızda fikir tartışmasına giremiyoruz.
Dünkü kurultaya kimse huzur bozmaya gelmedi. Ben sadece partinin hukuki bir sorun yaşamaması için uyarı önergesi veriyorum. Kurultaylarda bağırış çağırış değil fikir masaya yatırılmalı. Ben uyarıyı yapmaya çalışıyorum. Ben partinin neferiyim. Ben ve arkadaşlarım verilen her görevi yapmaya çalıştık.
Benim talebi neydi, hukuku dolanmayalım, parti hukuki tartışma içine girmesin. Ama önergemi veremediğim gibi saldırı başladı. Asla genel başkanımız konuşma yaparken onu kesmek gibi bir şey demedim. Saldırıya bakın diye bağırıyorum ama bakılmadı. Bir linç girişimi var. Daha sonra TV programlarında eşime kadar laflar gitmiş.”