CHP: Türkiye sürekli taviz veriyor

Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 1999'de aday ülke statüsüne alınan Türkiye'nin, 57. Hükümet'in son aylarında ve sonraki hükümetler döneminde Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmek için demokratikleşme ve özgürlükler alanında adımlar atageldiğini anlattı.

CHP olarak gerek parlamento çalışmalarında gerekse uluslararası ilişkilerde, bu yönde, “samimi, etkin ama oldukça dikkatli ve duyarlı bir destek verdiklerini, vermeye de devam ettiklerini vurgulayan Koç, ”Daha sonra söyleyeceklerimden (CHP, AB'yi engelliyor) diye bir haber çıkmasını önlemek için, bu satırların altını çizerek söylüyorum” dedi.

Koç, iktidar yetkililerinin deyimiyle içeride “kazı-kazan” ya da ”tüccar siyaseti” izlendiğini ve iktidarın, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın eliyle bu politikayı “babalar gibi satarak” sürdürdüğünü savunarak, “Şimdi bu (babalar gibi satarak) sürdürülen kazı-kazan siyasetine bir de dış politikada (babalar gibi alırım) siyaseti eklendi” görüşünü dile getirdi.

Başbakan Erdoğan'ın Fransa gezisi sırasında yaşananların, sıkıntı ve üzücü bir son durum tablosu ortaya çıkardığını savunan Koç, şöyle konuştu:

“Ulusal onurun, Türkiye'nin onurlu ülke olma iddiasının dış politikada bu kadar ucuza getirilmesini, böylesine hafifletilmesini kabul etmek mümkün değildir.

Günümüzde, (Ekonomik önkoşullu siyasi anlaşmalar yapılabilir. Bunu doğal karşılamak gerekir) tezleri bazı çevrelerce sık dile getirilir oldu. Bu çerçevede hedefler için verilemeyecek taviz yoktur.

Son üye olan ülkeler, acaba üyelik görüşmeleri için tarih almayı beklerken Almanya, Fransa gibi sözü geçen ülkelere benzer ticari anlaşmalar sundular mı?

THY, ulusal bir kuruluşumuz. Airbus ile yapılan anlaşma, bu kurumun çıkarlarına uygun mu?

Bir Başbakan, Özelleştirme İdaresi'ne devredilen bir kamu kuruluşunun ticari anlaşmasına bu şekilde yön verebilir mi?

Airbuslar'ın tam bu dönemde alınma anlaşmasını biz mi önerdik, yoksa Fransa mı böyle bir talebi dile getirdi?”