Güncelleme Tarihi:
“Türkiye'de her gün birçok defa nefret suçu işleniyor. Dün de kayyumlu gazete tarafından bir nefret suçu işlendi. Bu kez bu nefret suçunun hedefi ben ve ailem olduk. Ve maalesef biz ne ilkiz, ne de tekin. Onun için Türkiye'de ayrımcılığa uğrayan, yok sayılan, kimlikleri-inançları sorgulanan, yaşam alanları her gün daraltılan bu ülkenin tüm vatandaşları adına bir defaya mahsus bu konuya açıklık getireceğim. Şunu da eklemeliyim; böyle bir konuda açıklama yapmaktan, bu konunun siyasetin konusu yapılabildiği bir siyaset anlayışına ve ortamına Türkiye'nin sokulmuş olmasından yalnızca şahsım adına değil, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, ülkem adına büyük üzüntü ve rahatsızlık duyuyorum.
Benim ailem, kökenim, soyum ortada. Bu konuda bugüne dek ne bir şey sakladım, ne de saklayacak, çekinecek bir şeyim var. Benim bundan utanacağımı düşünerek bu nefret suçun işleyenler adına ben utanıyorum. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan, herkes kadar kuralı, herkes kadar bu ülkenin yurttaşı olan ve hayatları boyunca ülkemize hizmet etmiş bir ailenin mensubuyum. Bundan hep gurur duydum. gurur duyuyorum, gurur duyacağım. Soya sopa çok meraklı olanların merakını gidereyim: Ailemin bir tarafı Hristiyan, diğer tarafı Müslüman. Her ikisi de kültürü zengin Anadolu'nun çocukları. Ben de 44 yıllık hayatı boyunca herkes kadar bu ülkenin çocuğu, herkes kadar bu toprağın insanı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşamış, farklılıklarımızı zenginlik bilmiş bir ailenin ferdi, bir mücadelenin ortağı bir insanım. Bundan sonra da elimizden bu zenginliği almak isteyenlere inat böyle yaşamaya devam edeceğim.
Bu siyaseti tam da bu zihniyetle mücadele etmek, bu ülkede hiç kimsenin hiçbir nedenle ayrımcılığa uğramadığı, gerçekten demokratik, gerçekten laik bir Türkiye’yi mümkün kılmak için yapıyorum.
Dolayısıyla bu açıklamayı Türkiye'de ayrımcılığa uğrayan. kimliklerinden dolayı kendi topraklarında yabancı hissettirilen, Türkiye'nin bu ayrımcı zihniyete teslim olmaması gerektiğine inanan, bu toprakların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmakta kararlı insanlarım, mücadele dostlarıma bir borç olarak da görüyorum. Hiç kimsenin şüphesi olmasın; Türkiye'nin kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, kimsenin kendi öz vatanında ikinci sınıf hissetmediği, laik, demokratik bir ülke olması gerektiğine inanan milyonlarla birlikte bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Ve emin olun; bu mücadeleyi mutlaka başarıya ulaştıracağız. Bu ülkeyi bu karanlık zihniyete asla teslim etmeyeceğiz.”
NE OLMUŞTU
Bugün gazetesinin sürmanşetinde Ünsal Ergel imzasıyla yayınlanan haberde, Hataylı olan İzmir milletvekili Böke’nin babasının Rum Ortodoks Kilisesi’ne bağlı bir Hristiyan olduğu ileri sürülmüştü