Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk Tv canlı yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özgür Özel, soru üzerine, 22 yıllık Ak Parti iktidarlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İktidar bir tükenmişlik sendromunda, ne yapacağını bilemiyor. İçeride çok seslilik var. Her kafadan bir ses çıkıyor, kimse kimseyi ikna edemiyor. Herkes, Sayın Erdoğan'ı bir tarafa çekmeye çalışıyor. O yüzden de duygu durumları dalgalı, kararları birbiriyle çelişkili, bir günleri bir günlerine uymuyor. Adalet ve Kalkınma Partisi herhalde tarihinin en büyük türbülansını yaşıyor." diye konuştu.
Türkiye'de kutuplaşmadan kurtulmak gerektiğini belirten Özel, Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne değinerek şunları söyledi:
"Teğmenler meselesinde, bu kadar doğal bir şeyde, yani teğmenler kılıçlarını birbirine vurup, yıllardır edilen bir yeminin birkaç yıldır ettirilmemesi ayıp. Neye yemin ediyorlar, Atatürk'e bağlılığa, ülkeye bağlılığa, bayrağa bağlılığa. Ülkeyi bölmek isteyenlere 'Kılıcımız keskindir.' diyorlar. Buna kızıyor adamlar. Bu yemini ederlerken kaçıp da etmeyen varsa onu tutup atacaksın ordudan. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz.' demiş, ne diyecek? 'Trikopis'in askerleriyiz' mi diyecek? Bundan Atatürk'ü samimiyetle seven, bu ülkeye samimiyetle bağlı olan kimse rahatsız olmaz."
"SON KARARI VERİRKEN, 'BIRAKIN BEN ATACAĞIM' DEMEM"
Özel, cumhurbaşkanı adayı olup olmadığının daha önce yine aynı programda kendisine sorulduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Ben de 'bu tartışmalar için çok erken, ben aday değilim' dedim. Bana düşen görev ne? Kişisel hırs ve ihtiraslara kapılıp, her şeyi berbat etmeden, kendinle ilgili bir kariyer planı girmek yerine ülkeyle ilgili bir kurtuluş planı kurmak. Ben kendime siyasi bir hedef koyarsam, o hedefe giderken bir sürü yanlış yapabilirim ve insanın gözü görmez. Görev talebim, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olmak, başka hiçbir şey yok.
Belli ki bu maçın sonlarına doğru bir penaltı kazanılacak. Atarsak kazanacağız çünkü avantajlıyız. O penaltıyı kimin atacağına teknik direktör kadar verir. En formda oyuncu atacak. Son kararı verirken, 'bırakın ben atacağım' demem. Teknik direktör, sahada Türkiye'nin en iyi santraforları varken, 'bırakın ben atacağım' diyerek topu dışarı atarsa, o teknik direktörü kendi evladı affetmez. Bunun önünde kim engel olacaksa, kendim dahil karşısında ben varım. O tartışmaları kim yapıyorsa, partiye de Türkiye'ye de fayda sağlayacak bir tartışma yapmıyor."
"NORMALLEŞME, GİDİP KOALİSYON GÖRÜŞMESİ YAPMAK DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve normalleşme sürecine ilişkin değerlendirmesi sorulan Özel, "Benim başka bir siyasi partinin genel başkanı hakkında doğrudan bir değerlendirme yapmam nezakete sığmaz. Erdoğan'ın bizim 'normalleşme' dediğimiz, kendisinin önce 'yumuşama' dediği, şimdi artık 'normalleşme' dediği süreci doğru tarif etmemiz lazım. Normalleşme, gidip koalisyon görüşmesi yapmak değil. Gidip geçmişteki hataları, günahları paylaşmak değil. Ben, Ata'nın huzurunda el sıkışmayan genel başkan fotoğrafında olmak istemem." sözlerini sarf etti.
Bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu'nu cezaevinde ziyaret ettiğini ve aralarında geçen diyalogu anlatan Özel, "Ben Dilruba'ya, '3'ünde çıkacaksın, 9'unda CHP'nin kuruluş yıl dönümünde seni ağırlarız.' demiştim. Benim ona ev sahipliği yapmam, bağrımıza basmam lazım." ifadesini kullandı.
"AYAĞIM KIRILDI, İLK TELEFON SAYIN BAHÇELİ'DEN GELDİ"
Normalleşme sürecinin bitip bitmediği sorusuna karşılık Özel, "Aksine kökleşiyor. Ben, yılbaşında, bayramda hepsini aradım. Ayağım kırıldı, ilk telefon Sayın Bahçeli'den geldi. Kötü mü? Ne Sayın Bahçeli yanlış yapıyor ne ben yanlış yapıyorum. Sayın Bahçeli, insanlığın, centilmenliğin, siyasi nezaketin gereği beni aradı, 'Geçmiş olsun.' dedi. Neredeyse bütün liderlerle konuştuk, bunun nesi kötü? Normalleşme neden kökleşiyor? Sayın Erdoğan, bir yandan Türkiye'yi germeye çalışan bir sürü işin içinde ama konuşma metinlerinde normalleşme mesajları veriyor. Vatandaş benimsedi." yanıtını verdi.
Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya hazır olup olmadığı sorusu üzerine Özel, "Yeni bir Anayasa'yı hepimiz Erdoğan'dan çok istiyoruz ama bugün yeni Anayasa yapmanın şartlarını ortadan kaldırdı Erdoğan, mevcut Anayasa'ya uymadığı için. Benim Erdoğan'a tek şartım şu, 'Gel, mevcut Anayasa'ya harfiyen uy, geleceğini konuşalım.' Gelecek Anayasa'ya harfiyen uymanın da Anayasa içine en net teminatlarını koymak lazım." görüşünü paylaştı.
"BİZİM KİMSEDEN KORKUMUZ YOK"
Erken seçim tartışmaları sorulan Özel, şunları dile getirdi:
"Erdoğan seçimlere giderse bir daha aday olamıyor. Seçimleri yenileme yetkisi var ama yenilerse dönemi dolduğu için bir daha aday olamıyor. Meclis 360 ile yenilerse, son 1 kez aday olma hakkı var. Kalan 2,5 yılı o bırakacak. 2,5 yıl daha fazla görev yapma ihtimalini de biz göze alacağız. Oturacağız yarışacağız, seçimleri yenileyeceğiz. Bizim kimseden korkumuz yok. Sayın Erdoğan 2026'nın baharında en geç koysun sandığı kendisine güveniyorsa, millet kararını versin. 360'ı birlikte geçelim. Gelecek senenin kasımında sandığı koyalım, Erdoğan da aday olsun. Ben şunu istemem, 'Erdoğan 23 yıl kazandı kazandı, aday olamadı gitti, olsaydı belki kazanacaktı.' Öyle bir şeyi Türk siyasi tarihine bırakmak istemem."
Özel, "Erdoğan'ı yenebilir misiniz?' sorusuna, "Elbette, hiç şüphe yok." yanıtını verdi.
Soru üzerine Özel, iktidara gelmeleri halinde parlamenter sisteme döneceklerini belirterek, "İnsanlar son zamanda bunu çok fazla duymadıkları için sanıyorlar ki, 'CHP bundan vaz mı geçti?' Her konuda konuşuyoruz ve hazırlıklarımızı yapıyoruz. Türkiye'yi güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeyi vadediyoruz." yorumunda bulundu.
Özgür Özel, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün pazara gittiğinizde gıda enflasyonunda dünyanın en kötü dördüncü ülkesiyiz. TÜİK rakamları baz alındığı için devlet TÜİK'te manipülasyon yapıyor. Sen 50'ye göre zam alıyorsun ama kasap yüzde 90'a göre zam yapıyor. Mehmet Şimşek diye biri yok. Mehmet Şimşek'e verilmiş bir rol var. Hepsi aynı kalemden atanıyorlar. Eskisinde de 'Benim ben' diyordu Sayın Erdoğan, bugün de 'Benim ben' diyor. Yarın 'Şimşek'i yollar, 'Fırtına'yı getirir."
"YERİNE KONUŞANLARDAN KEMAL BEY DE ŞİKAYETÇİ"
Geçtiğimiz günlerde önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme sorulan Özel, "Genel bir Türkiye fotoğrafı çektik. Orada hiçbir uzlaşmazlığımız yok. CHP'nin iyi olması gerektiğini konuştuk. Risk alanlarını konuştuk. Yerine konuşanlardan Kemal Bey de şikayetçi. Partide sanki bir sorun varmış gibi, eski genel başkanla yeni genel başkan arasında çelişkiler varmış gibi gösterilmesinden ben de şikayetçiyim." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'na tüzük kurultayına ilişkin bilgi verdiğini de belirten Özel, "Son derece keyifli bir toplantı gerçekleşti. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile geçirdiğimiz zamandan son derece istifade ederek, onun değerlendirmelerini alarak, partide bir gerilim olmadığını herkes görmüş oldu." dedi.
Soru üzerine Özel, "Ben devir teslimde genel başkana, 'Eğer bu binada bir ofis arzu ederseniz başımla beraber.' dedim. Bunun için 'Dışarı bir ofis tutarsanız, biz o konuda üzerimize ne düşüyorsa yaparız, buradan personel görevlendiririz. Sizin köşeye çekilmemeniz, evde kalmamanız, siyasete katkı sağlamanız lazım.' dedim ilk gün. Kemal Bey de 'Bir ofis düşünüyorum, ben ayarlayacağım.' dedi. Biz orayı partiye karşı ayrı bir siyaset odağı olarak değil, partinin saygın, 13 yıl görevini yapmış, görevinden demokratik bir şekilde ayrılmış, bize emeği olan birisinin katkı sağladığı bir yer olarak görüyoruz." diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun çok başarılı olduğunu kaydeden Özel, "Sol açıkta Ekrem Bey, sağ açıkta Mansur Bey var. Ekrem Bey kendi takımında başarılı olunca bu Mansur Bey'i üzmez, güçlendirir. Mansur Bey'in başarısı da Ekrem Bey'i teşvik eder. Birbirlerine rakip değiller. Hepsi birden milli takımda aynı formayı giyiyor. Gerçekten ikisi de birincisi ülkenin, ikincisi partinin menfaatlerini kendi gelecek çıkarlarının çok önünde tutuyorlar. Bu konularda çok rahat parti." sözlerini sarf etti.
Özel, soru üzerine, tüzüğü hazırlarken Kılıçdaroğlu'ndan öneri aldıklarını söyledi. Türkiye'nin en demokratik ve katılımcı sürecini yürüttüklerini ifade eden Özel, parti içi demokrasi ve ön seçimi merkeze alan bir tüzük hazırladıklarını bildirdi. Özel, kadın ve gençler için hakim denetiminde ön seçim yerine örgüt denetiminde ön seçim yapmayı tercih edeceklerini, belli yerlerde bunu tercih edeceklerini, bölgenin demografik özelliklerini gözeteceklerini belirtti.
Uzun süre milletvekilliği yapanlara sınır koyup koymayacaklarının sorulması üzerine Özel, "Üç dönem sınırı koyuyoruz. Orada hep birlikte çalışıyoruz, milletvekillerinden de Parti Meclisinden de görüş istedik, son şeklini vereceğiz ama mevcut milletvekillerinin dönemi sayılacak. Buradan itibaren sıfırlama diye bir şey yok. Geçmişte yapanları da iki dönem mi üç dönem de sayacağız, ona da bakacağız." açıklamasında bulundu.
Özgür Özel, ön seçimden çıkanların dönem sınırlamasına takılmayacağını aktardı.