CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan zehir zemberek açıklamalar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Zonguldak’ta maaşlarını alamadıklarını için eylem yapan maden işçilerinin sorunlarına değinen Kılıçdaroğlu, "Kul hakkının ne kadar değerli ve kutsal olduğunu biliyoruz. Ama onlar bilmez dini, emeği, alın terini istismar eder. Bütün CHP’li belediyelerde Asgari Ücret net 1500 TL’dir. Diyorlar ya hani CHP yapabilir mi diye evet yaparız" dedi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye’de kandan beslenmeyen tek parti CHP’dir. Barışın adresidir" dedi. Kılıçdaroğlu, "Seçim öncesi istihdam ediyorlar. Oyunuzu alıncaya kadar. Sizi kandırıyorlar. Sonra kapının önüne koyuyorlar. CHP iktidarında her köyde en az bir ziraat mühendisi olacak ve köylüye hizmet edecek" diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde katıldığı şehit cenazesinde yumurtalı protesto edilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Şehit yakınları bazen sitem eder bize. Anlayışla karşılıyoruz. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor. Acılar paylaşıldıkça azalır. Biz acıları da sevinçleri de paylaşacağız. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Neden bu olayları engellemiyorsunuz diye zaman bize sitem edilir. Bunların hepsini anlayışla karşılarım. Onların sitem etmeye hakları var. bakkala, manava mı sitem edecekler? Kim bunun sorumlusu. Siyasetçi görünce sitem ediyorlar çöz diyorlar. Başka analar ağlamasın diyorlar. Onlar bu kadar ulvi düşünüyor aslında.

"AKP 14 YILDIR TÜRKİYE’NİN TEMEL BAŞTA TERÖR HİÇBİR SORUNUN ÇÖZMEMİŞTİR"

Bu cenazelerde bizim siyaset yapmamız doğru değil. Doğru değil siyasette. Cami avlusunda siyaset yapmak bizim kültürümüzde, insanlık anlayışımızda da yoktur. Bu acıyı bitirecek olan devletin yönetenler, hükümetlerdir. Hükümet olmanın gereğini yapmıyor acıyı dindirmiyorsa gitmesi gerekir. gitmiyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım. Polis, ordu, jandarma onun elinde. İstediği yasayı çıkarabiliyor. Onun bahane üretme hakkı yoktur. AKP 14 yıldır Türkiye’nin temel başta terör hiçbir sorunun çözmemiştir.

"ŞEHİT, GAZİ ANNELERİNİN VİCDANINA SESLENİYORUM; 14 YILDA TÜRKİYE’Yİ BU NOKTAYA KİM GETİRDİ?"

Şehit, gazi annelerinin vicdanına sesleniyorum; 14 yılda Türkiye’yi bu noktaya kim getirdi? Bu sorunun cevabını vicdanımıza sorup sorgulamazsak görevimizi yapmamış oluruz. Şehitlerin, gazilerin çocukların hatırına sorun. 2002’de terör yoktu. Şimdi 100 bini aşkın kişi Türkiye’de mülteci haline geldi, evlerini terk etti. Hesabını soracağız hiç endişelenmeyin.

"ŞEHİT CENAZESİNİ, İBADET MEKANINI İSTİSMAR EDEN,HAREKETİ AFFETMEM MÜMKÜN DEĞİL"

Cenaze namazından sonra yumurta atıldı. Hoşgörüyü hep benimsemişimdir. Daha önce gittiğim yerler de yumurta atıldı. Savcılar yazı yazdı "Soruşturma açalım mı?" diye. Hayır dedim demokratik hakkını kullanıyor, yumurta, pasta atabilir. Bunların hepsini siyasette normal karşılarız. Demokrasilerde de normal karşılarız. Ama şehit cenazesini, ibadet mekanını istismar eden, namaza ve inanca saygı göstermeyen bir hareketi affetmem mümkün değil. Çünkü ben dine, inanca saygılıyım.

"SEN MÜSLÜMAN BİLE OLAMAZSIN"

Hele hele cebine çiğ yumurtayı koyacaksın. Şehit cenazesine namaz kılmaya uğurlamaya geleceksin. Böyle bir şey olabilir mi? sen oraya ben Kılıçdaroğlu’na yumurtayı nasıl atarım diye geliyorsun. Şehide ve şehit cenazesine saygısızlık gösteriyorsun. Senin Müslüman olma anlayışını bile sorguluyorum. Sen Müslüman bile olamazsın.

"ŞEHİTLERE KELLE DİYEN ADAMA BİR ŞEY YAPTILAR MI? ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜLER"

Kafamın almadığı birden fazla soru var. Birleri kalktı, ’şehitlere kelle’ diyen adama bir şey yaptılar mı? Önünde diz çöktüler. Bunlar samimi olabilir mi? Bunların amacı din, iman değil. Tek amacı var para, para. Bunlar vicdanlarını kiralayan, satan insanlardır.

"ONLAR DA EN AZ ONLAR KADAR ŞEREFSİZDİRLER"

Çıktı bakanları şunu söyledi; "Ak Parti ile PKK görüşüyor" dedi. Peki bunlar nasıl böyle bir görüşme yaparsınız dedi mi? Demedi. Vicdanını, aklını, onurunu para ile kiraya vermiş adamdır bunlar. "PKK ile görüşenler şerefsizdir" demişlerdi. Sonra ne oldu görüştüğün çıktı ortaya. Yumurta atanlar kızdılar mı? kızmadılar. Çünkü onlar da en az onlar kadar şerefsizdirler.

"8 ŞEHİDİMİZİN OLDUĞU GÜN KIZIMA BÖYLE BİR DÜĞÜN YAPTIRSAM YER GÖK İNLER KIYAMET KOPARDI"

8 şehidimizin olduğu gün İstanbul’da görkemli bir nikah töreni yapacaksın. Bunlar bir şey söylediler mi? Şimdi, ben merak ediyorum. Ben 8 şehidimizin olduğu gün kızıma böyle bir düğün yaptırsam yer gök inlerdi. Kıyamet kopardı. Asıl nedenleri şu; AKP’nin yöneticileri, PKK’ya yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunu kesmek için. Bu söylemden müthiş rahatsız oluyorlar. Yapamaya da devam ediyorsunuz. İki taraf da kandan besleniyor. "Yumurta atacağız bir daha söylemez" diyorlar. Mısır’daki sağır sultan duyana kadar söyleyeceğim. Siz terör örgütüne yardım ve yataklık yaptınız. Her söz için dava açıyorlar. Bunu için korkudan dava açamıyorlar. İspat edeceğim diye. Sarayın da korkusu bu. Her yerde hiç çekinmeden söyleyeceğeyiz. Dava açmazlarsa namertsiniz diyorum. Açamıyorlar. Gelen her şehidin kanı bunların yakalarındadır. Gelen her şehidin sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir."

"BİZİ HAPİSE ATMAZSANIZ NAMERTSİNİZ"

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Dokunulmazlık anlayışını doğru bulmuyoruz. Rüşvet ve yolsuzluk yapanlar, kul hakkı yiyenler malı götürenlerin dokunulmazlığı aynen duruyor. Malı götürenler, devleti soyanların dokunulmazlığı devam ediyor. Bu içine siniyorsa bir sorunum yok. İçine sinmiyorsa gördüğün her AKP milletvekiline "bakanların dokunulmazlıkları niye kalkmadı?" diye bir sor bakalım. Milletvekillinin dokunulmazlığı geçicidir. Ama bakanlık yapanların bir nevi ömür boyudur. Parlamento’dan karar çıkmazsa malı götürdü ömür boyu dokunulmazlığı olacak. Dokunulmazlık sadece HDP için kaldırılmadı. Fezlekesi ne çok olan benim. Korkmayacağız, yılmayacağız. Demokrasi için bedel ödeyeceğiz. Bizi hapise atmazsanız namertsiniz. CHP’yi nasıl köşeye sıkıştırırız dediler. Konuşmaya devam edeceğiz. Kandan beslenen birisinin terörü bitirme niyeti zaten hiç olmaz. Bundan sonra millete ne yalan söyleyecekler? Bana göre yalan bitti. Bundan sonra terörü bitirmezseniz iki elim yakanızda olacaktır.

"AYM'YE GİTMEYECEĞİZ"

AYM’ye hayır gitmeyeceğiz. Siyaseten gitmek de doğru değil. Ama fezlekesi olan her milletvekilimize mahkemede AYM’de, AİHM’de bütün hukuki destekleri vereceğiz hazırlıklarımızı yaptık. Demokrasi adına mücadeleyi böyle yapacağız." Kılıdçaroğlu, "Cumhurun değil bir grubun başkanıdır" dedi.

"BİR PARTİ LİDERİNİ TAPINACAK KONUMA GETİRİYORLAR"

Ak Parti’nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan kongresine ilişkin Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Kongreyi izlemişsinizdir tam bir askeri disiplin. Kuzey Kore modeli, kalk, otur, ağla hepsini yapıyorlar. Binlerce kişi aklını bir kişiye kiraya vermiş. Ne dersen o olur diyor. Şurası yanlıştır de. Diyemiyorlar. Kendi içinde demokrasiyi barındırmayan bir parti ülkeyi demokrasi mi getirir. Demokrasiyi götürüyorlar. Müslüman ağırlığı olan bir ülkede, bir parti liderini tapınacak konuma getiriyorlar. Vecd içinde durmuşlar.

"FİRAVUNLAŞAN YAPI VAR KARŞIMIZDA"

"Erdoğan’a dokunmak ibadettir" diyorlardı. Mütedeyyin kardeşlerime soruyorum. Müslümanlıkta böyle bir şey var mı? Hangi dinde, imanda, kitapta var? Firavunlaşan bir yapı var karşımızda. Bir firavun var onun altında bir ekibi var. Firavun düzenini yıkacağız. Firavun düzeninde hak, adalet, namus, şeref olmaz. Tüm bunları siyasete yeniden kazandıracağız."

"64. CUMHURİYET HÜKÜMETİNİ SARAY DARBESİ İLE YIKTIK ARKADAŞLAR"

Kılıçdaroğlu, "Bu, birinci saray hükümetidir. 65. Cumhuriyet hükümeti değil. Düşük profilli, bıyıklı birini arıyoruz dediler. Binali dedi ki; "Vallahi bin desen binerim, in desen inerim" hiçbir derdim yok. Benden daha düşük profili bulamazsın dedi" diyerek eleştirilerde bulundu.

"ASLINDA ’BİNALİ - İNALİ’ HÜKÜMETİ DESEK DAHA DOĞRU OLUR"

Kılıçdaroğlu, "Hükümete saray hükümeti diyoruz da belki farklı bir şey. Aslında ’Binali - inali’ hükümeti desek daha doğru olur. Eski başbakanla yenisinin arasında bir fark var. Eski başbakan Davutoğlu getirmesini biliyordu ama götürmesini bilmiyordu" dedi.

"GÖTÜRME KONUSUNDA BİNALİ’NİN ELİNE KİMSE SU DÖKEMEZ"

Kılıçdaroğlu, "Yeni başbakan ise hem getirmesini hem götürmesini biliyor. Götürme konusunda Binali’nin eline kimse su dökemez çünkü o ustalığı saraydan aldı. Onun çırağı. Sayın Binali’ye bir tavsiyem var. Malı götürürken gideceksin nasıl götürdüğünü anlatacaksın. Ama giderken geri geri çıkacaksın. Sırtını sakın dönme her an bir bıçak yiyebilirsin. Her ortaklık bozulur ama suç ortaklığı bozulmaz. Bunların suç ortaklığı var" dedi.

"BİZİM KANIMIZI DÖKMEDEN BU SİSTEMİ GETİREMEZSİNİZ"

Başkanlık sistemine ilişkin Kılıçdaroğlu, "Binali bey o makam oturunca söylediği ilk cümle: Yapmamız gereken en önemli şey fiili durumu sona erdirip kafa karışıklığını sona erdirmektir. Adı da başkanlık sistemi olacakmış. TOBB’da söyledim yine söylüyorum: Bizim kanımızı dökmeden bu sistemi getiremezsiniz" dedi.

YILDIRIM'A MAL VARLIĞINI AÇIKLA ÇAĞRISI 

Başbakan Binali Yıldırım’a mal varlığı çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, "Bir kayığı bile olmayan adam şimdi nasıl otuz gemi sahibi oldu. Onu öğrenmek istiyoruz. Sayın Binali Yıldırım’a çok açık bir çağrı yapıyorum. Kendisinin ailenin çocuklarının yakınlarının mal varlığını lütfen açıkla" diye konuştu.