ANKA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2007 14:35
TBMM Genel Kurulu’nda, Adalet Bakanlığı, Danıştay Başkanlığı, Yargıtay Başkanlığı, Ulaştırma Bakanlığı bütçeleri görüşülüyor.
AKP Grubu adına Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan AKP Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, personel eksikliğinin giderilmediği sürece adil yargı bağımsızlığına kavuşulmayacağını söyledi. Sıvacıoğlu, “Yargının problemleri bugün ortaya çıkmadı. Personel eksikliği var. Özellikle hakim ve savcı açığı. Bu personel açığı giderilmedikçe adil yargı bağımsızlığına kavuşulamaz” dedi.
Tarihi devirlerin ayrıldığı gibi, siyasi devirlerin de ayrılması gerektiğine işaret eden Sıvacıoğlu, AKP’lı yılları “aklı yıllara” benzetti. Sıvacıoğlu, “Bizim aklı devirlerimizin ilk 5 yılını geride bıraktık. Adliyelerin sıkıntıları var. AKP ikinci aklı yıllarında bu sıkıntıları giderecektir. AKP, hakimleri vicdanları ve cüzdanları arasında kalmaktan kurtardı” diye konuştu.
- DTP’Lİ ATA RAPOR OKUDU-
DTP Grubu adına Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Türkiye Ekonomik Sosyal Etütler Vakfı’nın hazırladığı, “Yargıda Algı ve Zihniyet Kalıpları” başlıklı rapordan istatistik bilgiler vererek, “Bu raporda araştırma kapsamında görüşülen hâkim ve savcıların yüzde 63’ü, AİHM’nin kararlarında Türkiye’ye karşı önyargılı olduğunu düşünmektedir” dedi. Ata şöyle devam etti:
“Ve yine, ‘İnsan hakları devletin güvenliği açısından tehdit oluşturabilir mi’ sorusunu ‘evet’ diye yanıtlayanların oranı, yüzde 51 olmuştur. Bu soruya ‘hayır’ diye yanıt verenlerin oranının ise yüzde 28’de kaldığı belirtilmektedir.”
-İŞKENCE-
“58 ve 59. AKP hükümetleri ile mevcut 60. AKP hükümetinin, programlarında sürekli değindikleri fakat bir türlü gerçekleştiremedikleri yargı reformu artık kaçınılmaz, zaruri ve bir an önce gerçekleştirilmesi gereken düzeyde ihtiyaç arz etmektedir” diyen Ata, Türk Ceza Kanunu’ndan örnekler vererek diğer ülkelerin cezalarını karşılaştırdı. Cezaevlerinde işkence olaylarının arttığına işaret eten Ata, son üç ayda insan hakları örgütleri tarafından hazırlanan raporlarda da ortaya çıkan sonuçların vahim olduğunu belirtti.
Adalet ve yargı yapısının en netameli konusunun işkence olduğunu savunan Ata, “Ceza infaz kurumları ve tevkif evlerinde; tutuklu ve hükümlülere keyfi gerekçelerle uygulanan onur kırıcı, zalimane, kötü muamele ve cezalar, bizlere ve sivil toplum örgütlerine gelen şikâyetlerle ayan beyan ortadadır. Hem sadece bize mi geliyor? Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu’ndan gelen bir heyet, Sayın Bakanla da görüştü. İşkence olaylarında yeniden vahim bir artış olduğunu belirttiler. Türkiye’nin 'Birleşmiş Milletler İnsanlık Dışı, Onur Kırıcı, Kötü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşmesi’ne Ek Seçmeli Protokolü' imzalamasını istediler” diye konuştu.
-301.MADDE-
Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinde yer alan “Türklük“ ile ilgili ibareler, gerek anayasalarda gerek yasalarda ırklarla ilgili düzenlemeler biçiminin, belli bir ırk ve etnik grubunu koruma şeklinde yapılması gerektiğini söyleyen Ata, “301. madde ile koruma altına alınan kurumlar asıl o kurumlarda faaliyet gösterenler tarafından zayıflatılabilir ve kurumların prestiji yine o kişiler tarafından sarsılabilir. Yargı organının saygınlığını bir yargıçtan, yasama organının saygınlığını bir milletvekilinden , hükümetin saygınlığını bir bakandan daha fazla sarsabilecek hiç kimse yoktur” şeklinde konuştu.
-AKP ÖZELLEŞTİRME ÇILGINI-
DTP Grubu adına Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerine ikinci sözü alan Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, AKP’yi “Özelleştirme çılgını” olarak tanımlayarak, “Hükümet, işbaşına geldiğinden bu yana bütçe açığını bahane ederek kamuya ait neredeyse tüm varlıkları satışa çıkardı. Şimdi ise hükümet gözünü para basan otoyollara ve köprülere dikmiş durumda. 2008’in ilk çeyreğinde boğaz köprüsü ve birçok otoyolun satışa çıkartılacağı belirtiliyor.
AKP hükümetinin özeleştirme çılgınlığı bununla da kalmadı. Tarihi Haydarpaşa garı özeleştirme idaresinin elinden zor kurtuldu” dedi.
Kışanak, bölgelerarası eşitsizliğe değinerek, ülkenin batısında otoyol, hızlı tren ve Marmaray gibi büyük projeler olurken, Doğu ve Güneydoğu'yu kapsayan bir projeye rastlamadıklarını söyledi. Türkiye'nin yatay bir coğrafyaya sahip olduğuna dikkat çeken Kışanak, "Doğu ve Batı aksları oluşmadan sağılıklı bir ulaşımdan söz edilemez" dedi. Kışanak, Bakan Binali Yıldırım'a, bu bölgelerde Diyarbakır'ın merkez durumda olduğunu belirterek, yapılacak yatırımları da sordu.
-YALAKALAR VE YARDAKÇILAR VAR-
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise Adalet Bakanlığı'nda "yalakalar ve "yardıkçılar" olduğunu önü sürdü ve bürokratları eleştirdi. Bakan Şahin'in geçtiğimiz günlerde Yargıtay'da bekleyen dosyaları nedeniyle 327 kişinin boşu boşuna hapiste yattığını açıkladığını anımsatan Mengü, "Bu açıklamanızı çok vahim buldum. Bu bilgileri sizin kırmızı halı döşeyen savcılarınız zamanında bildirseydi bir önlem alırdınız. Bu görevi ihmal eden savcılarla ilgili bir önlem alacak mısınız? Bu 327 insan, boşu boşuna hapishanelerde çürüyen insanlar için bir işlem yapacak mısınız? Bu kişiler AİHM'ne dava açsa milyonlarca lira tazminat kazanacaklarını biliyor musunuz?" dedi.
-SİYASİ BASKI YOK DİYECEK YÜZÜNÜZ YOK-
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise yargının bağımsız olmadığını, siyasi baskı altında olduğunu ifade ederek, "Yargı bağımsızlığı, mali yönden idareye, Adalet Bakanlığına rica etmek zorunda bırakmamakla olur. Bu uygulamaya son vermek lazım ama katmerleşiyor" diye konuştu. Yargı bağımsızlığının ciddi bir iş olduğunu ve hakimlerin özerk kuruluşlarda yetiştirilmeleri gerektiğini söyleyen Gök, Adalet Akademilerinin yapısını eleştirdi. Gök, "Siyasi baskı yok diyeceksiniz ama ne yüzle diyeceksiniz?" diye sordu.