Güncelleme Tarihi:
Doğu Anadolu Bölgesi'nde incelemelerini sürdüren İzmir milletvekilleri Enver Ökten ve Oğuz Oyan, Malatya milletvekili Muharrem Kılıç, Mardin milletvekili Mahmut Duyan, Sinop milletvekili Engin Altay ve Muğla milletvekili Gürol Ergin, CHP Van binasında partililerle bir araya geldi. Burada düzenlenen basın toplantısında heyet adına konuşan Oyan, 1 Martta önemli bir olayın yıl dönümünü kutladıklarını belirterek, “1 Mart 2003 tarihi, kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayan bir anlayışın duvara tosladığı bir andır” dedi.
Türkiye'nin, dış politikasında teslimiyetçi politikalar izlediği, kendi kararlarını alamadığı ve Ankara'dan yönetilemediği bir 4 yılı geride bıraktığını savunan Oyan, dış politikanın bilgiyle ve ulusal çıkar temelinde yapılması gerektiğini kaydetti.
ABD'nin kendi çıkarları doğrultusunda bölgede bulunduğunu ifade eden Oyan, şunları söyledi:
“ABD'nin, bölgede Arap olmayan, bir Amerikan dostu olan ve her dediğini yapabilecek bir devlete ihtiyacı var. Esas geliş amacı enerji bölgesi oluşturmak ve kendi maşası olan İsrail'i bölgede koruyucu bir güç olarak bulundurmaktır. Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir sonucu da AK Parti'nin iktidara getirilmesidir. AK Parti'nin iktidara gelmesi, Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçasıdır.”
TÜRKİYE'NİN IRAK POLİTİKASI
Birinci önceliklerinin Irak Devleti'nin bütünlüğü olduğunu bildiren Oyan, uluslaşma sürecini tamamlayamayan bir ülke olan Irak'ta daha önceden bir Kürt ayrılıkçı hareketinin bulunduğunu, Şii ve Suni çatışmasının daha sonra yaratıldığını, dolayısıyla ülkenin üç parçaya bölünme sürecine girdiğini vurguladı. ABD'nin Irak'ta bulunmasından dolayı ülkenin parçalanma sürecine girdiğini dile getiren Oyan, şöyle konuştu:
“Irak'ta giderek bağımsız devlet kuruluşlarına yönelen fiili bir yapı var. ABD'nin dış politikasının, bölgeye ilişkin amaçları ile Türkiye'nin bölgeye ilişkin amaçları çakışmamaktadır. Ancak biz bölgede, özellikle ABD'nin kenarında, eteğinde ve kontrolünde müdahaleci güç olmayı kabul etmemeliyiz. 1 Mart 2003 tarihinde bunu gösterdik.”
CHP'nin Irak'ın kuzeyindeki politikaya da değinen Oyan, şöyle devam etti:
“Bizim şimdiye kadar söylediğimiz şudur: Kuzey Irak yönetimi Türkiye'nin içişlerine karışmasın. Türkiye'de gerekirse (Huzuru bozarım) gibi laflar etmesin. Oradaki PKK gücüne destek vermesin. Çünkü PKK, ülkenin iç huzurunu bozan bir terörist örgüttür. Barzani'nin (PKK'yı Kuzey Irak'ta bulundururum) gibi imalarını kabul edemeyiz.”
KERKÜK
Kerkük'te referandum yapılmasının bugünkü koşullara göre gerçekçi olamayacağına işaret eden Oyan, Kerkük'te insanların yerlerinin değiştirilmesiyle nüfusun değiştiğini, dolayısıyla gerçekçi bir tabloyu yansıtmayacağından referandumun ertelenmesi gerektiğini söyledi.
“EVREN ÜLKEDE SÖZ SÖYLEME HAKKINA SAHİP DEĞİL”
Bir gazetecinin, Kenan Evren'in basında yer alan açıklamalarını hatırlatması üzerine Oğuz Oyan, Evren'in açıklamalarını sadece başlık halinde okuduğunu söyledi. Evren'in bu ülkede söz söyleme hakkına sahip olmadığını ifade eden Oğuz Oyan, “Bu ülkeye yeterli zararı vermiştir. 12 Eylül darbesinin etkilerini çok acı yaşadık. Kenan Evren'in ne söylediği değil halen konuşuyor olması rahatsız edici bir durumdur. 80'li yıllarda aklının ermediği işlere karışırdı, halen de karışıyor” diye konuştu.
-VAN'DAKİ ÇEVRE SORUNLARI-
Van'ın ciddi bir çevre sorunuyla karşı karşıya bulunduğunu kaydeden CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oyan, kapalı havza özelliğinde olan şehirde ve Van Gölü'nde, kirlilik sorunu yaşandığını belirtti. Oyan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Vanlı olduğunu hatırlatarak, ”Bakana burdan sesleniyorum: Bırakın milli eğitimi, imam hatip tartışmalarını ve hatta Milli Eğitim Bakanlığını. Gelin, Van Gölü kirliliğini, elektrik kesintileri gibi sorunları çözün de Van'a bir katkınız olsun” dedi.
Heyet, basın toplantısının ardından CHP ilçe başkanlarıyla görüştü.