CHP kara yakalandı

Güncelleme Tarihi:

CHP kara yakalandı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2010 10:14

CHP milletvekilleri ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında Bolu Abant'ta 2 gündür sürdürdükleri toplantı bugün sona eriyor. CHP'liler kara yakalandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç mevsimin ilk karının yağdığı Bolu Abant Tabiat Parkı'nda gezintiye çıktı.

Haberin Devamı

KILIÇDAROĞLU'NUN GEZİSİNDEN VE ABANT'TAN FOTOĞRAFLAR

TOPLANTIDA BAYKAL VE TÜRBAN KRİZİ

KILIÇDAROĞLU VE KAMER GENÇ KARDA YÜRÜDÜ / WEB TV

ABANT'A MEVSİMİN İLK KARI YAĞDI        

Bolu Abant Tabiat Parkı'na mevsimin ilk karı düştü. Kar kalınlığı Abant’ta 5, Kartalkaya’da ise 6 santime yükseldi.

Hava sıcaklığının 3 dereceye düştüğü Abant’a bugün saat 07.00 sıralarında mevsimin ilk karı düştü. Kar yağışı kısa sürede etkili oldu. Yeşil alanlar beyaza bürünürken kar kalınlığı 5 santime yükseldi. Otel görevlileri açık otoparklarda bulunan araçların üzerlerindeki karları temizledi. Otellerde konaklayan tatilciler sabah kar yağışı altında gezintiye çıktı. Kayak merkezi Kartalkaya’da ise kar kalınlığı 6 santime yükseldi. Kar yağışının bugün ve yarın aralıklarla etkili olması bekleniyor.

Kılıçdaroğlu Abant'ta toplantının ardından açıklamalarda bulundu. İşte Kılıçdaroğlu'nun sözleri

DEMOKRASİLERDE DAYATMA OLMAZ

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu, hükümetin uzlaşma yerine dayatma kültüründen yana olduğunu ileri  sürerek, “Demokrasilerde dayatma olmaz. Uzlaşma kültürünü kendi ülkemizde  yerleştirebilirsek çok şey kazanmış oluruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Milletvekilleri Toplantısı”nın yapıldığı Abant'ta,  kaldığı otelin bahçesinde karda yürüyüş yaptı ve gazetecelerin sorularını  yanıtladı.

Toplantının çok verimli geçtiğini, milletvekillerinin söz alarak  görüşlerini aktardıklarını belirten Kılıçdaroğlu, yapılan eleştiriler içinden  özellike parti içi eğitim konusundaki önerileri önemsediğini söyledi.

Türkiye genelinde ortak ses çıkarılması için parti içi eğitime büyük önem  verilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu yönde çalışacaklarını bildirdi.

Kılıçdaroğlu, Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Anayasa Mahkemesi  üyeliğine seçilen Hicabi Dursun'un şartlarının uygun olmadığı gerekçesiyle TBMM  Başkanlığına seçimin iptali için yapacağı başvurunun hatırlatılarak  değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Bu bana iletildi ama onun araştırılmasını  istedim, gerçekten yaşı tutmayan birisinin 'Anayasa Mahkemesi üyeliğine Sayıştay  tarafından, arkasından parlamento tarafından seçilip seçilmediğini araştırın'  dedim. Eğer gerçekten böyle bir durum varsa vahim bir şey. Yasaların, Anayasa'nın  öngördüğü kurallara aykırı bir kişinin Anayasa Mahkemesine üye olarak parlamento  tarafından seçilmesi dünyanın her tarafında skandaldır. Böyle bir şey varsa  vahimdir. Arkadaşlar araştırıyor” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Ankara'da tek tip, bedelli askerlik  tartışması var, Başbakan bu konuda 'araştırma talimatı verdim' demiş, sizin bu  konudaki görüşleriniz nedir” sorusunu yanıtlarken de askerlik konusunun teknik  bir konu olduğunu ifade etti.

Askerliğin Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre belirlendiğini, bu konudaki  çalışmayı Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının yaptığını belirten  Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla politikacıların bu kadar teknik bir konuya şöyle  olsun veya böyle olsun demesi doğru değil. Bana göre Sayın Başbakan doğrusunu  yapmış, konunun araştırılmasını istemiş. Eğer araştırma sonunda ülkenin de  ihtiyacına göre uygun bir model çıkarsa o model elbette parlamentoya gelir. Ona  göre sonlandırılır” dedi.

 “CHP'nin 'Milletvekilleri Toplantısı'nda söz alan bazı  milletvekillerinin türban konusunda eleştirileri olduğunun” ifade edilmesi  üzerine de Kılıçdaroğlu, bunun doğal olduğunu söyledi.

“Milletvekillerinin bu konuda belli endişeleri var, bu endişelerin  giderilmesini istiyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, üniversitelerde türbanlı  öğrencilerin okumasına ilke olarak kimsenin karşı olmadığını ama sonuçta bunun  bir mahalle baskısına dönüşerek başı açık kızların baskı altında kalmasını  doğuracak bir sürecin endişesini taşıdıklarını anlattı.

Milletvekillerinden, bu konuda da partinin görüşlerini açıklaması  gerektiği yönünde taleplerin geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bu konuda daha  dikkatli bir tavır takınılmasını isteyen arkadaşlarımız var ve bu sadece  milletvekili arkadaşlarımızda değil bu endişe, toplumun değişik kesimlerinde de  dile getiriliyor. Oturalım konuşalım bu sorunu çözelim derken, özünde de bu  yatıyor. Özgürlük tamam ama özgürlük herkes için olmalı. Özgürlük konusunda, başı  açık bir kızla türban örten bir kız arasında bir ayrım yapmamalıyız. Birisinin  diğerine baskı kurmaması gerekir. Bunun üzerinde duruldu, bu düşüncelerin hepsini  saygıyla karşılayacağız. Bunlar olacak tabii” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin, “Türban konusunda CHP'nin geldiği  son nokta, 'CHP üniversitede türbana karşı değil, ancak sınırlarının  belirlenmesini istiyor' şeklinde ifade edilebilir mi” sorusu üzerine, şunları  söyledi:

“Elbette, zaten görüşmenin, tartışmanın nedenini de bu oluşturuyor.  Sayın Başbakan'ın bu konudaki düşüncelerini daha açık kamuoyuna aktarmasını  isteriz. Biz 12 Eylül yasalarının getirdiği kısıtlamaların değiştirilmesini  isterken aslında eğitim özgürlüğünün de, diğer özgürlüklerin de kısıtlanmaması  gerektiğini söylüyoruz. İktidara yakın olanların yaptıkları bir eylemde hiçbir  şey olmaz ama parasız eğitim isteyenler coplanır, ağızları kapatılırsa bu doğru  olmaz. Çifte standarda siyasilerin karşı çıkması lazım. Bizim istediğimiz bu.  Bunu ister türban bağlamında ister başka bir bağlamda ele alın, özgürlükse  özgürlük, haklarsa haklar. Oturalım konuşalım, biz uygar insanlarız, uygar  insanların şu veya bu şekilde tartışmaktan, görüşmekten, masaya oturmaktan  korkmamaları, çekinmemeleri gerekiyor ama benim algıladığım şu, iktidar kanadı  sadece kendi karşılaştığı sorunları masaya getiriyor, getirilmesini istiyor,  diğer siyasi partilerin görüşleri varsa 'hayır bunları getirmeye gerek yok,  erteleyelim, uzlaşmaysa buyurun gelin benim istediğim şekilde uzlaşalım...'  diyor. Bu uzlaşma değil, dayatma mantığıdır. Demokrasilerde dayatma olmaz.  Uzlaşma kültürünü kendi ülkemizde yerleştirebilirsek çok şey kazanmış oluruz.”
         
 “PAPUA YENİ GİNE'DE DE BÖYLEDİR, ANGOLA'DA DA BÖYLEDİR...”
         
“Sizin türban kırmızı çizgileriniz sadece üniversiteyle sınırlı değil,  kamuda hizmet verenler veya ilk ve orta öğretim düzeyinde de türbana kesinlikle  karşısınız diyebilir miyiz” sözleri üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Öyle şey olmaz zaten. Bir hukuk devletinde zorunlu alanlar bellidir. O  zorunlu alanlarda nelerin olduğu bellidir. İlköğretim, ortaöğretimde türban diye  bir şey olmaz zaten, orada devletin koyduğu kurallar vardır. O kurallara herkes  uymak zorundadır, oralarda zorunlu eğitim var biliyorsunuz. Kamuda da öyle konan  kurallar vardır. Bir milletvekili TBMM Genel Kurul Salonuna kravatsız girebiliyor  mu? Hayır. Kuralı kim koydu, devlet dediğimiz kurumun kendisi koyuyor bu  kuralları. Bu kurallara herkes uyacak. Sadece bizim ülkemizde mi bu böyle; gidin  Papua Yeni Gine'de de böyledir, Angola'da da böyledir, İngiltere'de de böyledir.  Devlet dediğiniz, bir kurumlar ve kurallar rejimidir, herkes uyacaktır. Buna  uyulduğu zaman devlet dediğimiz kurum güçlü olur, saygınlık kazanır.”

Kılıçdaroğlu, özgürlüğün bir kişinin “ben istediğim her şeyi yaparım”  demesi anlamına gelmediğini vurgulayarak, özgürlüğün, devletin koyduğu kurallar,  yasalar çerçevesinde insanlara tanınan hak ve yetkilerin kullanılması olduğunu  belirtti.

Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine de “Milletvekilleri Toplantısı”nın  geleneksel hale gelmesini istediklerini, bundan sonra toplantıları eşli olarak  yapmayı düşündüklerini de anlattı.

“Toplantıların yine Abant'ta mı yapılacağı” yönündeki soru üzerine  Kılıçdaroğlu, yer konusunda ısrarcı olmadıklarını, ancak fiyatları da  değerlendirmek zorunda olduklarını belirterek, “Ayağımızı yorganımıza göre  uzatmak zorundayız” dedi.

“İktidar yürüyüşüne çıkıyoruz” dediği hatırlatılarak, “Şu anda kar  yağıyor, 'Karda zordur yürümek' diye bir şarkı da var” denilmesi üzerine  Kılıçdaroğlu, önemli olanın zoru başarmak olduğunu ve zoru başaracaklarını  söyledi.

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından, toplantının ikinci gün  oturumlarına katıldı. Toplantılar basına kapalı yapılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!