A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2010 11:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sıcak paraya teslim olmayan bir Türkiye istediklerini belirterek, “Sıcak paraya teslim olan Türkiye, üretmeyen bir Türkiye demektir. Oysa bizim temel sorunumuz, ne üretmemiz lazım” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, genel başkan yardımcıları Hakkı Suha Okay, Umut Oran, Haluk
Koç ve milletvekilleriyle çıktığı Trakya gezisi kapsamında Edirne'nin Keşan ilçesinde, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ile Keşan Ticaret Odası'na üye iş adamlarıyla Ağadayı Oteli'nde bir araya geldi.
İş adamlarının sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, daha sonra yaptığı konuşmada, bölgedeki 1/25 binlik planın çıkması için arkasında güçlü bir iradenin olması gerektiğini ifade ederek, “Bu bölgeyi tarım ve orman açısından koruyacaksınız. Sanayi bu bölgeye gelirse çok dikkatli gelmeli. Çünkü o verimli alanları yok etmek doğru değil” dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer siz uçaklara, gemilere ÖTV'siz akaryakıt veriyorsanız ve çiftçinin de desteklenmesi gerekiyorsa çiftçiye de bu olanağı sağlamamız lazım. Tarımın desteklenmediği hiçbir ülke yok. Ama biz tarımı engellemek için, çiftçiyi engellemek için adeta görevlendirilmiş bir siyasal iktidara sahibiz gibi bir algı var. Algı değil, artık bu algı olmaktan da çıktı, böyle bir gerçek var. Trakya çiftçisi memnun değil ama Orta Anadolu ile Doğu Anadolu'daki hayvan üreticisi de memnun değil. Kendimiz üretmemiz gerekirken niye biz üretmiyoruz da başkalarından satın alıyoruz.”
ERGENE NEHRİNDEKİ KİRLİLİKErgene nehrindeki kirliliğin Trakya için de, Türkiye için de “yüz karası bir tablo” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bir nehir nasıl yüzlerce kilometre simsiyah ve köpüklü akar? Geçen yasama döneminde CHP milletvekili arkadaşlar bununla ilgili bir araştırma önergesi verdiler. Geldiler, buraları gezdiler. Parlamentonun yaptırma gücü yok. Raporlar alındı, ilgili kuruluşlara gönderildi. Herkes şikayetçi ama çözüm yok. Neden? Çünkü bunu çözecek kararlı bir siyasal irade yok. O siyasi iradeyi getirin, Ergene olayı çözülür. Niye çözülmesin? Biz Haliç'i temizledik de Ergene'yi mi temizleyemeyeceğiz. Bunun elbette bir maliyeti olacak ama o maliyet, elde edeceğimiz yararın çok çok altındadır. Çevreyi, insanımızı, o bölgede yaşayan hayvanlarımızı koruyacağız, gerekirse sulama için kullanacağız. Bunları göz ardı ederseniz son derece dramatik bir tabloyu ortaya çıkarmış olursunuz.”
ÜRETİCİ VE FİNANS KESİMİ ARASINDAKİ ÇARPIKLIKYurt dışından 1 milyon dolar para getirildiği zaman iki yıl sonra bu paranın, istihdam ve rekabet olmadan 2 milyon 800 bin dolara ulaştırılabildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Böyle bir kazanç varken bizim sanayici niye fabrika kursun ki, böyle bir tabloyu Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değil” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Hükümet şöyle bir tablo daha çıkardı ortaya. Bu 1 milyon doları getirip, 1 milyon 800 bin dolar bir yılda kazanıyorsunuz, bir de bundan vergi almayacaksınız, yerli olursa alacaksınız. Biz bunun için Anayasa Mahkemesi'ne gittik. Vergide eşitlik olması lazım. Bari bizim iş adamı yapıyorsa ondan da vergi almayın veya ikisinden de vergi alın. Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Şimdi ikisinden de vergi alınmıyor ama çiftçiden, esnaftan, gayri menkulden gelir elde edenlerden alınıyor. Herkes vergi verirken bir masa, bir sandalye at, bir yılda 1 milyon dolara karşılık 1 milyon 800 bin dolar kazan, hiç vergi verme, olacak şey değil. Bu tabloyu değiştireceğiz ama bunu değiştirirken Brezilya örneği var. Sıcak paraya teslim olmayan bir Türkiye istiyoruz biz. Sıcak paraya teslim olan Türkiye, üretmeyen bir Türkiye demektir. Oysa bizim temel sorunumuz, ne üretmemiz lazım.”
Türkiye'nin 1970'li yıllarda, Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya ile aynı kulvarda yer aldığını, ancak Türkiye'nin şimdi bu ülkelerle kıyaslanmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye; Arjantin, Brezilya ve Meksika ile kıyaslanıyor. Bu ülkeler krizi fırsata çevirdiler ve iyi bir noktaya geldiler. Biz hala krizi aşmış değiliz. Sıcak paraya teslim olan, dünyanın en yüksek faizini ödeyen, bunu ödemek için de sanayiciyi, esnafı, çiftçiyi cezalandıran bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.