Güncelleme Tarihi:
CHP lideri Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklamasında, koronavirüs salgını nedeniyle kamuoyunun genel bir sokağa çıkma yasağı ve karantina beklentisi içerisinde olduğunu bildirdi. Kılıçdaroğlu, "Ancak bu talepler karşısında Sayın Erdoğan ile birlikte Sayın Sağlık Bakanı ve Sayın İçişleri Bakanı da sıklıkla 'Herkes kendi OHAL'ini ilan etsin' diyor. COVİD-19 salgınını kontrol altına almak için OHAL ilan etmek gerekmemektedir. Sorun, İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun iktidara verdiği yetkilerin zamanında ve yeterince kullanılamaması sorunudur'' ifadelerini kullandı.
'GENEL BİR KARANTİNAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ZORUNLU'
Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle, 65 yaş ve üstü vatandaşlar ile kronik hastalıkları olanların sokağa çıkmalarının yasaklandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Ama sokağa çıkmaları yasaklanmayanların, akşam eve döneceklerini düşünmemiştir. İktidar maalesef bu güne kadar salgın ile ilgili önlem almakta önemli zafiyetler göstermiştir. Testlerin yaygınlaştırılmasındaki gecikmeler, sınırların kapatılmasındaki gecikmeler, ulaşım kısıtlamalarındaki gecikmeler bunlara örnek verilebilir. Bu bağlamda, Sayın Erdoğan’ın 27 Mart 2020 tarihinde açıkladığı 7 maddelik yeni önlemler dizisi de tek başına yeterli değildir. Bugün geldiğimiz noktada; geniş, yaygın ve etkin bir sokağa çıkma yasağı ve karantina ihtiyacı olduğu açıktır. Bu sorunu 'Evde kal Türkiye' gibi kampanyalarla; vatandaşlarımızın kendi irade ve inisiyatiflerine bırakarak ve ayrıca vatandaşlara iş ve gelir güvencesi sağlamadan kendi kaderlerine terk ederek çözmek mümkün değildir. Bu nedenle 65 yaş üzerinde olanlar ile kronik hastalığı bulunanlar için getirilen sokağa çıkma yasağının, İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun iktidara verdiği yetki çerçevesinde, bir an önce herkes için genelleştirilerek, genel bir karantinaya dönüştürülmesi zorunludur."
'İKTİDARIN BU ÖNLEMLERİ ALMASI GEREKMEKTEDİR'
Kemal Kılıçdaroğlu, bu süre içinde evde kalanların geçimlerini sağlayacak ekonomik önlemlerin de doğrudan iktidar tarafından alınmasının gerekliliğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Gerek vatandaşların geçim ihtiyaçları, gerek sektörlerin ekonomik destek ihtiyaçları konusunda, daha önce önerdiğimiz önlemlerin de derhal alınması zorunludur. Sayın Erdoğan da 27 Mart 2020 tarihli açıklamasında, 'İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu krizin üstesinden gelebilmek için daha çok fedakarlık yapmamız gereken bir döneme girdik' demiştir. Bu kapsamda 'daha çok fedakarlık' yapması gereken kesimlerin başında hazine garantili köprü, tünel, yol, hastane, havalimanı vb. işletmelerin işleticilerinin geldiğini de kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz. Bu kapsamda döviz kuruna endeksli ödemelerin doğrudan Türk lirasına çevrilerek bir yıl süreyle ertelenmesi, geçiş garantisinin askıya alınması işleticilerin de yapmak isteyeceği bir fedakarlıktır. Doğal gaz ve elektrik dağıtım şirketlerinin yapması gereken fedakarlık da unutulmamalıdır. Bu kapsamda abonelerinin fatura ödemeleri, faizsiz olarak salgının kontrol altına alındığı tarihe kadar ertelenmelidir. TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve TESK gibi kuruluşların üyeleri, çalışanlarının iş akdine son vermemeli, onlar da üzerlerine düşen fedakarlığa katlanmalıdırlar. Ayrıca süreç içinde yasal bir desteğe ihtiyaç duyulması halinde, parlamentoda bu kararların alınması için tam destek vermeye de hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Artık sorun 'evde kal' aşamasından 'evde tut' aşamasına geçmiştir. Bir an önce iktidarın bu önlemleri alması gerekmektedir.''