Güncelleme Tarihi:
CHP Gene Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız ile video konferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, Kovid-19 salgını ile mücadele ve işçi haklarının görüşüldüğü toplantıda, ortak bildiriye imza atan konfederasyonları tebrik etti. Kılıçdaroğlu, ''Türk-iş, Hak-iş ve DİSK'in bir araya gelmesi ve bu salgın hastalık dolayısıyla ortak bir bildiri yayımlamaları hem bugün için hem gelecek açısından hem de demokrasi açısından çok önemli. Bu açıdan 3 değerli başkanı da yürekten kutluyorum. Ortak hareket etmek en azından emeğiyle ile geçinenlerin ve alın teriyle geçinenlerin haklarını savunmak sizin göreviniz. Bu konuda bir birlik sağlamanız Türkiye için de demokrasi için de çok değerli. Bu açıdan öncelikle sizleri yürekten kutluyorum'' dedi.
'BU SÜREÇTE KİMSENİN İŞİNDEN OLMAMASI LAZIM'
Kılıçdaroğlu, geçici olarak kapatılan iş yerlerinde çalışan işçilerin olduğunu ve buralarda çalışan yüz binlerce işçinin şu anda evinde olduğunu ifade ederek, ''Siz kendi ortak bildirinizde bir şeye ortak vurgu yapmışsınız 'işten çıkarma yasaklansın' diye. İşten çıkarmanın bir şekilde sınırlandırılması gerekiyor, bu süreçte kimsenin aşından, işinden olmaması lazım. Bu bağlamda biz de sizlere her türlü desteği veriyoruz; işsiz olanların bir kısmı maalesef sigortalı bir kısmı sigortasız. Ama bu süreçte sigortalı mıydı sigortasız mıydı diye bir ayrım yapmaksızın herkesin bir gelir güvencesine kavuşması lazım. Bu konuda da işsizlik sigortası fonunun harekete geçirilmesi lazım'' diye konuştu.
'KOVID-19 KİŞİNİN PARTİSİNE, İNANCINA BAKMIYOR'
Kılıçdaroğlu, bugüne kadar iktidara çağrı yaparken "Mutlaka bir ortak aklı egemen kılalım ve ekonomik sosyal konseyi toplayın" dediklerini hatırlatarak şunları söyledi:
''Çünkü sorun yaşayanlarla sorunu çözecek olanların bir araya gelmesi lazım. Ben derdimi anlatayım ki onlar da benim derdime uygun çare üretsinler. Bu bugüne kadar gerçekleşmedi; ama umuyorum bundan sonra gerçekleşir. Çünkü Ekonomik Sosyal Konsey bir anayasal kurum ve yaşadığımız süreç de çok önemli bir süreç. Kovid-19 kişinin partisine, kimliğine, inancına bakmıyor. O zaman ortak hareket etmek lazım. Sizler konuşmanızda '83 milyon' dediniz; ama 3 milyon 600 bin de Suriyeli var ve onlardan da bu hastalığa yakalanan var. Onların da hakkı var ve onlar da insan. Onların da hakkını bir şekilde savunmak zorundayız. Çünkü Türkiye büyük bir devlet ve ayrımcılık yapmaz bu gibi konularda. Bu bağlamda eğer Ekonomik Sosyal Konsey toplanır, işçileri, işverenleri, çiftçileri, doktorları bir araya getirirse en azından siz sorunlarınızı aktaracaksınız, işverenler de sizin sorunlarınızı dinleyecekler. Gerçi bazı sendikalarla işverenler bir protokol yaptılar 'Bu süreç içerisinde kimseyi işten çıkarmayacağız' diye; ama bunun Türkiye genelinde yaygınlaşması lazım.''