Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığının Bakırköy'deki Leyla Gencer Kültür Merkezinde düzenlediği "Genişletilmiş İstanbul 3. Bölge Toplantısı"nda, herkesin ülkeye, bayrağa, tarihe karşı sorumluluğu olduğunu aktardı.
Partililere seslenen Kılıçdaroğlu, slogan atılacak, yürüyüş yapılacak zaman olmadığını, herkesin ev ev, kahvehane kahvehane gezip konuyu anlatması gerektiğini belirterek, "Soracağız vatandaşa, 'Bir kişi hem başkan olsun hem bir partinin genel başkanı olsun, bunu mu istiyorsun yoksa cumhurbaşkanı tarafsız mı olsun, bunu mu istiyorsun?', 'Bir partinin genel başkanı, Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini tayin mi etsin istiyorsun, yoksa yargı bağımsızlığını mı savunuyorsun?', 'Türkiye Cumhuriyetinde bir parti devleti mi olsun diyorsun yoksa sen demokratik bir Türkiye mi istiyorsun?', 'Demokratik bir parlamenter sistemden mi yanasın?' bunu soracağız. Kaybedecek vaktimiz yok." ifadelerini kullandı.
Partililerden, gittikleri yerlerde "Milli Kurtuluş Savaşı'nı yöneten bir Meclis, bir gazi Meclis, 15 Temmuz darbe girişiminde bombalar altında, kurşunlar altında püskürten bir Meclis neden ve hangi gerekçeyle ikinci sınıf Meclis konumuna düşürülüyor?" diye sormalarını isteyen Kılıçdaroğlu, "Ne eksiği var bu Meclis'in? Neden Meclis'in yetkilerini alıp bir kişiye devrediyoruz?" dedi.
Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili yetkilerin bir kişiye devredilmeye çalışıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Başkanı seçtik, yeni anayasa değişikliği yürürlüğe girdi. Başkan hastalandı, -Allah uzun ömür versin- veya vefat etti veya yurtdışına geziye gitti. Kim vekalet edecek başkana? Seçimle gelmeyen birisi. Seçimle gelmeyen birisi ne zaman yönetmiştir Türkiye'de? Askeri darbe dönemlerinde. Şimdi Anayasa değişikliğiyle seçimle gelmeyen birinin Türkiye'yi yönetmesine imkan sağlıyoruz.TBMM'den intikam almak istiyorlar adeta. Meclis Başkanı neden cumhurbaşkanını temsil etmesin?" diye konuştu.
Değişiklikle cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Sokaktaki, kahvedeki, hastanedeki, tarladaki vatandaşa sorun, evdeki kadına sorun. 'Madem bir kişi Meclisi feshedecek niye biz bu milletvekillerini seçiyoruz? Niye bize gidin oy kullanın parlamentoya milletvekillerini gönderin' diyorsunuz, nasılsa bir kişinin canı sıkılacak diyecek ki 'Ben meclisi feshediyorum'. 'Evet'i savunanlar Türkiye'de rejim değişmiyor diyor. Bal gibi rejimi değiştiriyorlar. Demokratik parlamenter sistemden tek adamın egemen olduğu otoriter sisteme geçiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Referandumun CHP, MHP ve AK Parti ile ilgisi olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sorun, memleket meselesi, Türkiye meselesi. Defalarca söyledim, kışlaya, camiye, okula, adliyeye siyaseti sokmayın. Sokarsanız devleti çökertirsiniz. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Birinin hatası varsa, diğeri düzeltiyor. Hepsini bir kişide birleştiriyoruz. O hata yaparsa ne olacak? Kim düzeltecek? Düzeltecek makam yok. Böyle bir düzen olmaz. Paralel devleti sizin sayenizde kurdular. Şimdi paralel devlet kurmaya gerek yok. Bir kişi var, onu kandırdın mı devleti ele geçiriyorsun. Bir kişiyi kandırdın mı devletin tamamını 24 saatte ele geçiriyorsun. Böyle bir düzen, dünyanın hangi ülkesinde var 21. yüzyılda? Bir kişinin arzusu ve ihtiraslarına teslim edilen bir Türkiye olmamalıdır. Açıkça rejim değişiyor. Rejimi değiştiriyorlar. Kendi yetkilerini teslim ediyor TBMM. O nedenle hepimizin çalışması lazım. Bizi kavganın içine çekmek isteyeceklerdir. Kavga etmeyeceğiz. Provokasyon yapacaklardır. İzin vermeyeceğiz. Çok dikkatli, güven veren bir söylemi gerçekleştireceğiz. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bu bir vatanseverliktir. Yine milletin kaderini milletin azim ve kararlılığına teslim edeceğiz. Kurtuluş Savaşı'nın ikinci önemli adımını atıyoruz."