Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, “Uluslararası arenada Türkiye çok zor durumda kalacaktır. Erdoğan’ın da, Davutoğlu’nun da eli kanlıdır. Oradaki dökülen kanın eli ikisinin yakasındadır” dedi. Kılıçdaroğlu, uçakta ve Kars, Sinop, Şanlıurfa mitinglerinde özetle şöyle konuştu:
AÇIKÇA TEHDİT EDİYOR
(Erdoğan’ın ‘bedelini ağır ödeyecek’ açıklaması) İlk kez bir cumhurbaşkanı, bir yalanı ortaya çıkardı diye bir gazeteciyi açıkça tehdit ediyor. Bu, Erdoğan’ın acizliğini gösteriyor. Oysa kendisinin halkı aldattığı ve yalan söylediği için halktan özür dilemesi gerekiyor. Sorulması gereken dünya kadar soru var. Bu silahlar Esenboğa’ya hangi ülkeden geldi? Kaç kez bu işler gerçekleştirildi? Türkmenler, Yayladağ’a yakın bir bölgede bulunuyorlar. Neden TIR’lar, Türkmenlere çok uzak bir kapıdan Suriye’ye gönderiliyor? Musul Konsolosluğu başlığında IŞİD ile yapılan pazarlıkların tamamından Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi sorumludur. Uluslararası arenada Türkiye çok zor durumda kalacaktır. Tehditle, şantajla işlediği suçu örtmeye çalışmaktadır. Erdoğan’ın da Davutoğlu’nun da eli kanlıdır. Oradaki dökülen kanın eli, ikisinin yakasındadır.
İNSANİ YARDIM, SİLAHIN KILIFI
Türkiye’nin silah gönderdiği belli; ‘insani yardım’ silahın kılıfı olmuş. Kobani ile ilgili tavrımızı koyduk. Parlamentodan tezkere geçirelim, Kobani’de katliama dur diyelim. Gizli kapaklı olayın içinde olmadık. Düşünmedik. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni korsan devlet kimliğine büründürdüler. Gönderilen silahlar bir devlet politikası olarak gönderilmiş değildir, eminim. Davutoğlu, Erdoğan, yurtdışındaki bağlantıları ve MİT’in bir bölümü tarafından koordine edilmiştir. Devlet politikası olsaydı, en azından Adana Valisi’nin, Adana’daki Silahlı Kuvvetler’in haberi olurdu. Devlet by-pass edilerek kişisel hırs ve intikam duygusuyla bu ikilinin davrandığını görüyoruz. Vebali ve sorumluluğu ağırdır bu işin.
TÜRKMENLER ALMAMIŞ
Türkmenlere yardım yapıldığı söyleniyor ama Türkmenler almadıklarını açıkladılar. Türkmenlerin katledilmesinin önüne geçmek için her türlü desteği alırdık. Dünyayı da haberdar ederdik. Kamuoyu desteği alırdık. İnsanlık suçuna dur demek için, katliamı önlemek için yapacaksınız. Evrensel hukuka inanan her devletin görevi bu. Burada silahlar radikal gruplara gönderiliyor. Türkiye Ortadoğu’da yaptığı yanlışlar nedeniyle ağır fatura ödedi. Cilvegözü, Reyhanlı ve Niğde olayları, 2 milyon Suriyeli, bize çıkan ağır faturalardır. Yanlış dış politikanın Türkiye’yi sürüklediği batağı gösteriyor. Kişisel beklentileri öç alma duyguları uğruna Türkiye’yi dış politikada bir çıkmaza sürüklediler.
YSK SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRDÜ
Türk Silahlı Kuvvetleri, emir komuta zinciri içinde hareket eder. Seçim sürecinde ordunun çıkar amaçlı kullanılması doğru bir davranış değil. Görevini asıl yapmayan kurum YSK’dır. Sözde bağımsızdır ve YSK’da görev alanlar da yemin etmişlerdir. Öyle anlaşılıyor ki tarafsızlık konusundaki anlayışları Erdoğan ile örtüşmektedir. YSK seçimlere gölge düşürmüştür. Seçimlerin sağlıklı gerçekleşmesinden sorumlu kurum seçimlere gölge düşürürse seçimlerin meşruiyeti her ortamda tartışılır.
ERDOĞAN’IN ALTIN MERAKINI İYİ BİLİRİM
(Erdoğan’ın, ‘Saraya gelsin, altın klozet var mı incelesin’ açıklaması) Saraya gitmeyeceğim. Benim saraylarda işim yok. Altın kaplamalı klozet değil, som altından klozet yapabilir. Ben Erdoğan’ın altın, dolar, avro, kul hakkı yeme merakını çok iyi bilirim. Hele hele israf konusunda sevgili Peygamberimizi değil de Papa’yı örnek göstermesi mütedeyyin vatandaşları derinden etkilemiştir. Arınç gidip kaçak saraydaki israfı ve tuvaletleri denetleyebilir.
FATİH BUNLARI KOVARDI
(Fetih şöleni) Orada olmak istemezdim. Çünkü orada İstanbul’un alınışı kutlanmıyor aslında. AKP’nin kaybettiği itibar zemini Fatih üzerinden devşirilmeye çalışılıyor. Dini, manevi değerleri kullandılar. Şimdi de tarihi kullanarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Fatih hayatta olsa bunların hepsini kovardı.