CHP- DSP el ele

DSP ile 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerde ittifak kararı alan CHP, seçim kampanyasını Mersin’de başlattı.

Mitingde konuşan CHP Lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Sezer’e, merhaba demediğini hatırlatarak, “Başbakan konuşuyor. Cumhurbaşkanı bir yasayı Anayasa’nın kendisine verdiği süre içinde değerlendirmiş. Niye sürenin sonuna kadar bekliyor da önce kararını almıyor diye suçlama yapıyor. Anayasa’nın Cumhurbaşkanına verdiği yetki. Sana ne. Sen kim oluyorsun, Anayasa’nın verdiği yetkiyi kullanıyor o” dedi. Baykal, vatandaşları oy kullanmaya çağırdı.

Baykal, partisince Mersin’de düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasi Şöleni” başlıklı mitingde konuştu. Türkiye’nin bir büyük değişimin içinde olduğunu, yepyeni bir döneme yönelmekte olduğunu anlatan Baykal, seçimlerde kararlaştırılacak olanın Türkiye’yi kimin yöneteceği değil, nasıl bir Türkiye olacağının kararının alınacağına vurgu yaptı.

Demokrasinin imkanlarını kullanarak Cumhuriyeti tahrip etmek isteyenlere fırsat vermeyeceklerini ifade eden Baykal, “Cumhuriyetimizi giderek daha demokratikleştireceğiz, daha çağa uyduracağız, daha ileriye taşıyacağız” dedi. Baykal, devlet ve milleti karşı karşıya getirmek isteyenlere de fırsat vermeyeceklerinin altını çizdi. Baykal, “Devlette bizim devletimizdir millette bizim milletimizdir. Devletle milleti ayırmak isteyenler milleti, devletin karşısına geçirmek isteyenler, devleti milletten koparmak isteyenler bu ülkeye verilebilecek en büyük zararı verirler” dedi.

BARZANİ TEPKİSİ

Barzani, Talabani ve Rum Meclis Başkanı Hristofyas’ın AKP’ye destek verilmesi yönündeki açıklamalarına sert tepki gösteren Baykal, “Barzani’nin, Talabani’nin, Hristofyas’ın söylediği mi olacak, milletin söylediği mi olacak? Onlar, Türkiye’yi düşündükleri için mi bu iktidarı tutmak istiyorlar? Türkiye’nin yararını mı düşünüyor onlar? Peki onlar bunu düşünüyor bu millet bunu seyir mi edecek? İşte bu seçim yapılacak” diye konuştu.

ERDOĞAN’A, “SANA NE? KİM OLUYORSUN?”

Başbakan Erdoğan’ın Ege’de yapılan tatbikatta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le yan yana oturmasına rağmen selamlaşmamasını eleştiren Baykal, şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanı’nın yanında Başbakan var. 3 saat oturuyor, bir saygılarını sunmuyor, bir merhaba demiyor 3 saat boyunca. Böyle bir devlet görüntüsü olabilir mi? Başbakan konuşuyor. Cumhurbaşkanı bir yasayı Anayasa’nın kendisine verdiği süre içinde değerlendirmiş. Niye sürenin sonuna kadar bekliyor da önce kararını almıyor diye suçlama yapıyor. Anayasa’nın Cumhurbaşkanına verdiği yetki. Sana ne? Sen kim oluyorsun? Anayasa’nın verdiği yetkiyi kullanıyor o.”

“TÜRKİYE IRAK’A BENZETİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Baykal, Ankara’da meydana gelen bombalı saldırı ve 7 askerin şehit olmasına ilişkin gelişmelere de dikkat çekti. Türkiye’nin Irak’a benzetilmeye çalışıldığını ileri süren Baykal, “Irak’ta görmeye alıştığımız manzaralar şimdi Türkiye’ye taşınmak isteniyor. Türkiye de Iraklaştırılmak isteniyor. İktidar ne yapıyor bu konuda. Silahlı Kuvvetleri suçlamaya çalışıyor. Milli güvenlik gibi çok temel bir konuda, teröre karşı Türkiye’nin bir mücadele vermesi zorunlu olan noktada, Türkiye’nin en önemli Anayasa güçlerinin hükümetin, güvenlik güçleriyle öyle bir tartışmaya, demogojiye, suçlamaya yönelmesi Türkiye’nin en büyük talihsizliğidir” dedi. Baykal, “Bu anlayış Türkiye’de işbaşında olduğu sürece bu olayların önünün almak olağanüstü güçtür. Bunu seyredemeyiz. Türkiye bugün ki iktidara sıfır terörle teslim edildi. Geçen hafta içinde 14 tane vatan evladımızı kaybettik. Bu gidişe bir son vermek zorundayız” diye konuştu.

Baykal, AKP’nin iktidarda olduğu 4 buçuk yılda Türkiye’nin sosyal dokusunun bozulduğu, çiftçinin, esnafın, işsiz gençlerin, sanayicinin ve kobilerin durumlarının daha da kötüye gittiğini söyledi. Bir avuç insanın olağanüstü yüksek kazanç elde ettiklerine dikkat çeken Baykal, “Ama millet aşağıda, tabanda işsizlik ve yoksulluk baskısı altında eziliyor. Bu Türkiye’nin gerçeği. 4 buçuk yıllık iktidarları döneminde işsizlik artı, yoksulluk artı, çiftçi perişan oldu, emekli perişan oldu. Borçlar katlandı. Elde avuçta ne varsa satıldı. Milletin halini soran yok, onun için bu meydanlar doluyor, onun için millet ayağa kalkıyor. Türkiye’ye hep beraber sahip çıkacağız” dedi.

İKTİDAR PROJELERİ

Baykal, konuşmasında CHP’nin iktidar projelerini de anlattı. Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in “kalkınma köyden başlayacaktır” sözünü kullanan Baykal, şöyle dedi:

“Bakın Çukurova’dan herkese açıkça ilan ediyorum. İktidara gelirsek çiftçiye sahip çıkacağız. Çiftçinin derdini biliyoruz. Türkiye’de tarımı batırarak Türkiye’yi kalkındırmak mümkün değildir. Kalkınma köyden başlayacak, köylüden başlayacak çiftçiden başlayacak. Eğer köylünün yüzü gülerse kalkınma olur. Eğer köylünün cebine para girerse esnafın yüzü güler, sanayicinin yüzü güler, işsizlik yenilir ekonomi kalkınır. Çiftçinin hakkı hukuku koruncaktır. CHP iktidarında önce çiftçinin yüzü gülecek.”

İŞSİZLİK TEMEL SORUN

İşsizlik ve yoksulluğun en temel sorun olduğuna dikkat çeken Baykal, işsizliğin her geçen gün arttığını ifade etti. Baykal, asgari ücretin yarısına çalışmaya razı binlerce insan olduğuna vurgu yaparken, bunun nedenini ise işsizliğe bağladı. Baykal, 1 milyon insanın açlık, 20 milyon insanın da yoksulluk sınırında olduğunu kaydetti.

Baykal, şöyle devam etti:

“Yoksullukla mücadelede bütün dünyada uygulanan yöntemleri biz de Türkiye’de uygulayacağız. Poşet dağıtarak değil, kömür dağıtarak değil. Türkiye’de ihtiyacı olan bütün insanları muhtarlar aracılığıyla resmi kayda geçirerek, devlet olarak onlara insanlık borcumuzu ödeyeceğiz. Bu borcu, yoksulluk katkısını aileye vereceğiz. Ailenin sözünü de devlete anneler, kadınlar söyleyecek. CHP iktidarında sosyal destek kadınlar aracılığıyla aileye gidecek. ”

Baykal, eğitim atılımı yapacaklarını, öğretmenlik mesleğini saygın hale getireceklerini kaydetti. Türkiye’de lise reformu yapılması gerektiğine işaret eden Baykal, “Lisedeki öğrencilerimiz, hepsi üniversiteye girecek gibi eğitiliyor. Ama nerdeyse üçte ikisi kapıdan dönüyor. Dönen çocuklar iş ve meslek yaşamına hazırlanmış değil. Bu saçmalığı değiştireceğiz. Lisede okuyan öğrencilerimiz üçte ikisi, iş ve meslek yaşamına girecek” dedi.

NÜFUS CÜZDANI YETECEK

Sağlıkta yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Baykal, yeşil kart yerine nüfus cüzdanının kullanılacağını anlattı. Baykal, nüfus cüzdanını çıkararak çıkararak, “Bu sizin devletle sözleşmenizdir. Bu sizin vatandaşlık tapunuzdur. Sen kimsin diyenlere, sen benim kim olduğumu biliyor musun diyenlere işte ben buyum diyeceğiniz belgedir” diye seslendi.

CHP iktidarında milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılacağını ifade eden Baykal, kürsü dokunulmazlığının ise süreceğini söyledi. Baykal, “Dokunulmazlıklar kalkacak. Hiçbir kimsenin ne olursa olsun, hukukun üstünde durmasına izin vermeyeceğiz. Kürsü özgür olacak. Kimse fikir ve düşünce özgürlüğüne kısıtlama getirmeyecek” dedi.

SIRA ŞİMDİ SİZDE

Baykal, meydanların talebine uyarak DSP ile birleştiklerini belirtirken, “Birleşin dediniz birleştik. Şimdi siz sandıkta birleşin. İşte bu güzellikle Türkiye’nin önünü açacağız. El ele vereceğiz. Birbirimize güveneceğiz, birbirimize omuz vereceğiz. Sandıkta bu millet birleşerek Türkiye’nin önünü açacaktır” diye konuştu.

SEZER, “ÇOK MUTLUYUM”

Miting alanına Baykal’la birlikte gelen ve el ele halkı selamlayan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de mitingin başında çok kısa bir konuşma yaptı. Sezer konuşmasında, “Ben bugün burada vatandaş Zeki Sezer olarak sizlerle birlikte olabildiğim için çok mutluyum. Hepinize başarılar diliyorum” dedi.

Baykal da konuşmasının son bölümünde işbirliğinin sağlanması nedeniyle Zeki Sezer ve çalışma arkadaşları ile Rahşan Ecevit’e şükranlarını bildirdi. Baykal, şöyle dedi:

“Türkiye bir dönüm noktasında. Türkiye, AKP’ye milletin iradesiyle, sizin iradenizle, sandıktaki demokratik oyunuzla dur demelidir. Bunu yaptığınız zaman Türkiye’nin önünde büyük ufuk açılacak. Türkiye yepyeni bir geleceğe doğru yönelecek. Ülkemize karşı görevimiz sadece askerlik yapma görevi değildir. Ülkemize karşı görevimiz sandıkta Anayasayı savunmaktır, Cumhuriyeti savunmaktır, Türk milletinin bütünlüğünü savunmaktır, Mustafa Kemal Atatürk’ü savunmaktır. Kurda, kuşa Türkiye’yi teslim etmeyeceğiz. Çok güzel günler göreceğiz.”

MİTİNGDEN NOTLAR

Emniyet yetkililerinden alınan bilgilere göre, mitinge yaklaşık 200 bin kişi katıldı. Mitingde, “Baykal gelecek çiftçi gülecek”, “Çiftçinin anası artık gülecek”, “Seni Cumhurbaşkanı girmek istiyoruz”, “Deniz’in ilkesi var, Tayyib’in tekkesi”, “Güzel günler göreceğiz, Deniz’li günler”, “Bu yıl tatil yok, sandık var”, “Altı artı altı kaç kelle oldu, sayıldık mı?” pankartları dikkat çekti.

Miting sırasında sık sık, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana”, “Başbakan Baykal”, “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları atıldı.

Mitingin yapıldığı Metropol meydanına Baykal ve Sezer birlikte geldi. İki lider, havaalanından Mersine Samsun’da olduğu gibi tarafsız bir otobüsle. 15.30'da alana giren iki lideri halk büyük bir coşku ile karşıladı. İki lider de, kürsüye el ele çıkarak halkı selamladı. Vatandaşlara karanfiller dağıdan Baykal ve Sezer için “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları atıldı. İki lider daha sonra sanatçı Ayten Alpman’ın “Memleketim” şarkısına birlikte eşlik etti.

CHP, DSP BAYRAKLARI İÇ İÇE

Mitinge, bazı CHP ve DSP’li vatandaşlar kol kola geldi. Alanda, CHP ve DSP bayrakları iç içe dalgalandırıldı. Merhum Başbakan Bülent Ecevit’in de posterlerinin taşındığı alanda, kürsüden Ecevit’in CHP’nin üçüncü Genel Başkanı olduğu anonsu yapılmasıyla birlikte, “Halkçı Ecevit” sloganları yükselmeye başladı.

Emniyet yetkilileri de miting için geniş güvenlik önlemleri aldı. Alana girenler tek tek aranırken, aşırı sıcak nedeniyle çok sayıda vatandaş da baygınlık geçirdi.

Mitingde, sanatçılar, Sadık Gürbüz, Onur Akın ve Edip Akbayram sevilen parçalarını seslendirdi. Pop sanatçısı Çelik de, Atatürk’ün gençliğe hitabesini alandakilere okuttu.

Mersinli çiftçiler ise Baykal’dan Meclis’te temsil istediklerine ilişkin birkaç pankartla mesaj yolladı.

Mitinge, Nur Serter, Şanal Sarıhan ve Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel de katıldı. Mitinge Eğitim-Sen de destek verdi. Miting, Baykal’ın konuşmasının ardından sona erdi.