Güncelleme Tarihi:
YOK HÜKMÜNDEDİR
”Genel ve düzenleyici idari işlem niteliğindeki söz konusu YSK genelgesi (560), Anayasamızın 125. maddesi uyarınca yargı denetimine tabidir. Kendi genelgesini ve amir yasal mevzuatı inkâr etmek pahasına YSK tarafından işlem tesis edilmiş olması; YSK’nın saygınlığı ve sorumluluğu adına ibret ve kaygı vericidir. İptali istenen idari işlem (genelge), 298 sayılı yasanın 77/4, 98/4 ve 101. maddelerine aykırıdır. Tam kanunsuzluk nedeniyle yok hükmündedir. Bu genelge esas alınarak düzenlenen oy sayım ve tasnif tutanakları da geçersizdir. Bu haksız ve yok hükmünde olan işlem esas alındığı takdirde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımları ve demokrasisi tümüyle yok edilmiş olacaktır. Sandık sonuçlarının açıklanması halinde telafisi güç ve imkânsız, kamu güvenliğini tehdit eden sonuçların doğması kuvvetle muhtemel bulunduğundan, halk oylaması sonuçlarının, kesin olarak açıklanması işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.”
İDARİ İŞLEME KARŞI
CHP’nin avukatı Atilla Kart, başvurulara ilişkin yaptığı açıklamada özetle şöyle dedi: “Başvurularımızın kabul edilmesi halinde mühürsüz olduğu sabit olan oyların mutlaka yeni baştan tasnif edilmesi, blok oy kullanıldığı iddia edilen sandıklar başta olmak üzere oyların tümünün yeniden sayılma zorunluluğu doğacak. Danıştay’a yaptığımız başvuru, idari işleme karşıdır; YSK’nın yargı organı olarak yaptığı, denetim niteliğindeki kararlarına karşı değildir. YSK, seçimin sonucunu kesinleştirme yoluna gittiği takdirde, daha evvel yaptığı anayasal ihlali daha da ileri boyutlara taşımış olacaktır. Yeni bir ihlalin adli anlamda sonuçları olacaktır. Bu kadar net olan olgulara rağmen olumsuz kararın çıkması halinde bu karara karşı da tüm kanun yolları hem iç hukuk anlamında hem uluslararası hukuk anlamında değerlendirilecektir.”