CHP, CMK'nın uzlaşma hükümlerini eleştirdi

TBMM Adalet Komisyonunda, temel ceza mevzuatına uyum öngören yasa tasarısının, CMK'da değişiklik öngören fıkrası üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, iddianamenin zorunlu olduğu bir sistem yerine, cumhuriyet savcısına kamu davasını erteleme yetkisinin verilmesinin, Türk hukuk sistemini çökerteceğini ileri sürdü.
Uzlaşmanın da Türk hukuk sistemi açısından sakıncalı olduğunu, adalet sistemi için virüs konulmuş olacağını savunan Eraslan, cumhuriyet savcısının, eşini döven bir kişi hakkında dava açmayabileceğini, “öpüşün, koklaşın, barışın” diyeceğini söyledi. Eraslan, parası olana suç işleme özgürlüğü tanınacağını, “Adalet, mülkün temelidir” anlayışının yerini, “Parayı veren düdüğü çalar” yaklaşımının alacağını iddia ederek, hukuk sisteminin, vahşi kapitalizme uygunluğunun sağlanacağını söyledi. Eraslan, “Hukuka para girecek. Parayı veren düdüğü çalacak. Uzlaşma, hukukumuz içinde kanayan bir yara olacaktır” diyerek, düzenlemeye karşı olduklarını söyledi, AK Parti'li üyelerden bundan vazgeçmelerini istedi.
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç da CMK'da yapılan değişikleri eleştirdi, şimdiki durumun korunmasının uygun olacağını söyledi. Kılıç, uzlaşma hükümlerinden ekonomik ve siyasi gücü olan insanların yararlanacağını, birilerin baskıyla cezadan kurtulacağını ifade ederek, toplumda adalete olan güvenin sarsılacağını kaydetti.
CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık da uzlaşmanın, ”mafyalaşmaya” neden olacağını savundu.
Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Niyazi Güney, düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Güney, “Reform çalışmalarına devam edeceksek, ceza yargılamasının bu unsurlarını hukukumuza kazandırmak zorundayız” dedi.

POLİS DEVLETİNE DOĞRU GİDİŞ...

İstanbul Barosu temsilcisi Nuran Atahan da uzlaşmada kolluk görevlilerinin yetkili kılınmasının polis devletine doğru bir gidişe neden olacağından endişe duyduklarını söyledi. Uzlaştırma işlemlerinin hukukçu kişiler tarafından yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Atahan, alt komisyon raporunda yer alan, “kamu görevlileri ya da yüksek öğrenim görmüş kişiler arasından uzlaştırmacı seçilebileceğine” ilişkin hükmün çıkarılmasını istedi. Atahan, ”Yoksa, mafyatik bir takım pazarlıklar, hareketler gündeme gelecektir” diye konuştu.
Komisyon Başkanı Köksal Toptan da adli kolluk görevlilerinin, uzlaşmada yetkili olmasına Türkiye'nin hazır olmadığını söyledi.

KADIN ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ VAR

Toptan, “kasten yaralama” suçunun, uzlaşma kapsamında yer almasına kadın örgütlerinin tepki gösterdiğini anımsattı.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu da uzlaşma sisteminin yararlı olacağını söyledi. Kutlu, “taksirle yaralama” suçunun kapsamı genişletilerek, uzlaşma kapsamında yer almasını istedi.
AK Parti Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan ise uzlaşma sistemine Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu, güzel bir müessese olduğunu ifade ederek, alt komisyon raporunda yer alan suçların kalmasının yararlı olacağını kaydetti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu da kendisinin uzlaşmalara aracılık ettiğini söyledi. Kadın örgütlerinin tepkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin feministlerden ibaret olmadığını ifade eden Durdu, rapordaki suçların uzlaşma kapsamında kalmasını istedi. Durdu, şiddet ve cinayet olaylarının kendi ailesinde de yaşandığını söyledi.

NİMET ÇUBUKÇU'NUN YAZISI OKUNDU

Komisyon Başkanı Toptan, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun, “kasten yaralama” suçunun, uzlaşma kapsamına alınmasının kabulünün mümkün olmadığına ilişkin yazı gönderdiğini belirtmesi üzerine, AK Parti'li Durdu'nun, “Nimet Çubukçu, kadınlardan sorumlu şey bakanı” demesi, gülüşmelere neden oldu.
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ise “kasten yaralama” suçunun uzlaşma kapsamından çıkarılmasını istedi. Bozdağ, “Cehaletten doğan şey, kanunla himaye edilmesin” dedi.
Komisyonda, AK Parti'li üyelerin oylarıyla, şikayete bağlı olup
olmadığına bakılmaksızın “kasten yaralama” suçunun uzlaşma
kapsamına alınması benimsendi.
Bekir Bozdağ ise bu suçun uzlaşma kapsamından çıkarılması yönünde oy kullandı.