ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2012 00:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin Uludere olayında BDP’nin peşine takılmaktan gocunmadığını iddia ederek, “Ben halkoylaması ve 12 Haziran seçimleri öncesinde CHP’nin lokomotif, BDP’nin vagon olduğunu söylemiştim. Sözümü geri alıyorum. Meğer lokomotif BDP, vagonu CHP’ymiş” dedi.
Partisinin dünkü Meclis grubunda konuşan Erdoğan, CHP’deki kongre süreci için de, “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” halk deyişini anımsattı, özetle şunları söyledi:
Kılıçdaroğlu’ndan biz çok memnunuz
“CHP Genel Başkanı parti içindeki sıkıntıları aşmak, güya gündemi değiştirmek için akla ziyan açıklamalar yapıyor, iddialara sarılıyor. Kendi arkadaşlarının kendisi hakkındaki iddialarına çıt çıkarmayan Sayın Kılıçdaroğlu, BDP’nin hezeyanlarına sarılıyor. Kusura bakma Sayın Kılıçdaroğlu, biz sözümüzü başında söyledik. Manşetle gelen manşetle gider. Ayak oyunlarıyla gelen ayak oyunlarıyla gider. İşte bir CD olayı, önce ben aday değilim diye genel başkanını ziyaret et, çıkınca o açıklamayı yap, ertesi gün aday ol, çok dürüst bir insan. Ama Allah var, biz AK Parti olarak Sayın Kılıçdaroğlu’ndan son derece memnunuz.
m Sadece BDP değil ana muhalefet partisi de tam bir acziyet içinde. CHP o kadar acziyet içinde ki en başından itibaren Uludere hadisesinde BDP’nin peşine takılmaktan hiç gocunmadı. Ben halkoylaması ve 12 Haziran seçimleri öncesinde CHP’nin lokomotif BDP’nin vagon olduğunu söylemiştim. Sözümü geri alıyorum. Meğer lokomotif BDP, vagonu CHP’ymiş.
Koyunları kesip kebap yaparlar
Siyasetin tek limanı ahlaktır. Elinde bilgisi, delili olmayanların çok mühim, kritik meselelerde ortaya iftira atarak zihinleri bulandırması siyaset değildir. İftira atarak, yalan söyleyerek gündemi değiştireceğini zannedenler aldanırlar, kendilerini aldatırlar. Bu yolla karşısındaki küçülteceklerini zannedenler kendilerini küçültürler. BDP’nin Genel Başkanı hiçbir mesnedi, dayanağı olmayan bir iddiayı ortaya attı. Güya Uludere’de 50 kişilik bir grup var, içlerinde siviller de var diye bana sormuşlar, ben de çirkin iftirayı söylüyorum, ‘neye mal olursa olsun vurun’ demişim. İşte bu tarz siyaset seviyesiz, ahlaksız siyasettir. Bunlar her zaman söylüyorum ya beş tane koyunu ellerine ver güdemezler, kaybedip dönerler veyahut da tenha bir yerde kesip kebap yapma yoluna giderler, bunların yapacağı iş budur.
Bakın bu iddianın, ithamın içinde cahillik, husumet, şark kurnazlığı, siyasi ahlaksızlık var. Böyle bir hezeyanı gündeme getirmek sadece ve sadece acziyettir. Başbakana yönelik bu tür cahilce iddialar, BDP’nin Uludere olayını istismar çabalarını, bu konuda yapılan basın toplantısında kahkaha atma ahlaksızlığını örtmeye yetmez. Biz güvenlik güçlerine genel çerçevede yetki veriyoruz. Siyaset etme, hükümet etme budur ve o TSK ve emniyet de o genel çerçeve içinde yetkisini kullanır. Gerekirse bazı konularda bize danışabilirler, sorabilirler.
Ama tabii bugüne kadar böyle bir şey yapmaları sözkonusu olmadığı, bunlara talimat dağdan geldiği için böyle yapmaları mukadderdir. Sürekli olarak nereyi adres gösteriyorlar, dağı, İmralı’yı. Sonra çıkın diyalogdan, siyasette muhatap alınmaktan bahsediyorlar. Biz sizi siyasette muhatap aldık, ben de görüştüm, yardımcılarım da. Ama siz dağa, İmralı’ya sormadan adım atamadınız. Sizin adım atma yetkiniz yok.
Hukuk karşısında imtiyaz yoktur
‘Biz özellikle terör örgütüyle mücadele ederiz ama siyasi temsilcileriyle de müzakere ederiz’ demiştim. Ben bu sözümün yine arkasındayım. Ama bu çerçeveyi iyi korumamız lazım. Söyledikleri ne; BDP’yi kriminalize ediyormuşuz, kim illegaliteye bulaşırsa, kim terör örgütüyle içli dışlı olursa, kim hak hukuk tanımazsa yargı da gider gereğini yapar, kimsenin hukuk karşısında imtiyazı yoktur, kimseye ayrıcalık yapılamaz.”
Senatörler yakışanı yaptı
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasanın iptali için Fransa’nın Anayasa Konseyi’ne başvuran senatör ve milletvekillerine şükran duyduğunu belirterek, “Fransa’daki siyasetçilere yakışan buydu, olması gerekeni yaptıklarına inanıyorum” dedi. Erdoğan, grup toplantısı sonra konuya ilişkin şunları söyledi: “Anayasa Konseyi’ne her 2 taraftan da bu müracaatın 60 sayısının üzerinde gerçekleşmesi tabii önemli bir adım. Gerçekten bu imzaları koyan gerek Fransız senatörlere, gerek milletvekillerine özellikle Tayyip Erdoğan olarak milletim adına kalbi şükranlarımızı ifade ediyoruz. Çünkü Fransa’daki siyasetçilere yakışan buydu, olması gerekeni yaptıklarına inanıyorum. Temennimiz odur ki Anayasa Konseyi de daha önce zaten bu konuyla ilgili biliyorsunuz, yaptıkları açıklamalar da var. Bu beklentiler istikametinde verilecek bir kararla bu hakka uygun olmayan, hakikate uygun olmayan süreç, Fransa’nın değerleriyle ters düşen süreç, tekrar Fransa’nın değerleriyle uygun hale gelir diye düşünüyorum.” Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada da, “CHP’ye, muhalefet partisi MHP’ye, meclis dışı diğer muhalefet partilerine, STK’lara, bilim adamlarımıza, medyamıza bu konuda gösterdikleri duyarlılık ve dayanışma ifadelerinden dolayı şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Aziz milletimize 75 milyon vatandaşımıza, tam açık 74 milyon 724 bin 269 bu nüfusumuza vakur duruşlarından dolayı ayrıca şükranlarımı sunuyorum” dedi.