"CHP adayı İstanbul'da adres bulamaz kaybolur"

AKP İÇİNDEKİ KARALAMA KAMPANYALARINA UYARI

- Zaman zaman arzu edilmeyen şeyler de oluyor. Karalama kampanyaları yapanlarda oluyor. Bunu yapanlar da aslında kendileri için onlara geri döndüğünü de bilmeleri lazım.

- Hele AKP siyaseti içerisinde arkadaşlarını bu tür kampanyalarla yok etme kampanya içerisinde girenler bilsinler ki, onlar kendi düşünce hanesine negatif düşünce koyuyorlar.

- Aday olsun yada olmasın tüm arkadaşlarımın seçim sürecinde de sonrasında da aynı azimle yola devam etmelerini bekliyorum.

KADIN ADAY KONTENJANI

- Meclis listeleri içinde ilk dörtte ikinci dörtte üçüncü dörtte, muhakkak bir tane bayan arkadaşımız yer alacak. Bir tanede 25 / 30 yaş grubu arasından bir genç arkadaşımız yer alacak.

- Bu noktada gerçekten hizmet üretecek yerel yönetimlerde tecrübe sahibi arkadaşlarımızı aday olarak göstereceğiz.

- Partimizi kurduğumuz andan itibaren siyasi akademileri aracılığıyla, çok kaliteli bir eğitim almalarını sağladık.

- Bunu siyasete kalite kazandırmak, bilgili isimler kazandırmak için yaptık. Yoldan geçerken gel bizden aday ol demedik. Akademilerden geçirerek burada sivrilmiş başarılı olmuş arkadaşlarımızı biz şu anda meclis üyeleri listesi içersinde görmek istiyoruz.

- Belediye başkan adaylarımız arasında gerekse belirleyeceğimiz il ve meclis üyeleri arasında buralardan yetişmiş çok arkadşaımız yer alacak.

- 29 Mart seçimlerini ve aday belirleme konusunu gündeme aldığımızdan beri, demokrasi de kalkınma da hizmette yerelden başlar.

- Eğer şehirlerimiz hizmetten yoksun kalıyorsa, sokaklarımızda yaşam standartlarımız yükselmiyorsa ülke genelinde bir başarıdan söz edemeyiz.

- Şimdiden İstanbul gibi Antalya Gaziantep Konya gibi bir çok ilimizi marka haline getirdik.

- Adaylarımızı tespit ederken o ilden çok uzak olan insanları oralara aday olarak göstermedik.

KILIÇDAROĞLU ADRES BULAMAZ

- Birisi çıkmış diyor ki İstanbul’un varoşlarını çizme giyerek dolaşacağım diyor. Tam 16 yıl geç kalmış.

- Şu hale bakın. İstanbul’a Büyükşehir belediye başkanı adayı gösteriyorsunuz.

- İstanbul’da şuraya koysanız, şuradayım desen bulamaz. Çizmeyle dolaşacakmış, 16 yıl önceydi o.

- Biz çizmeleri giydik, ayağımızda çizmelerle dolaştık. Seçim kampanyalarımızı öyle yaptık.

- Şimdi tüm il ve ilçelerimizde bu ustalığımızı sergilemek için çabalayacağız. Bizim adaylarımızın ne kadar usta olduğuna mutlaka dikkatle izleyin.

- Kurusıkı atmaktan başka yol bulamayanlarda var bu ülkede.

- Projeye kafa yormak yerine kumpas kurmaya kafa yoruyorlar. Bunların başka planı yok.

- İşte biz 3Ç dediğimiz olayı 94’te söyledik. Yani çöp çukur çamur. O zaman CHP yönetimi vardı. Onlardan bunu kurtarmak için bunu söyledik.

- Tabi bunu bilmeyenler şimdi çizme giymekten bahsederler. Çok geç kaldın. Artık bu iş bitti.

- Genel siyasette bunların tarzı buydu. Şimdi anlaşılıyor ki yerel siyasette bunu sürdürecekler.

"CHP BURSLARI NEDEN KALDIRTTI"

- Genel başkanları bas bas bağırıyor. Özellikle fakirlere kömür yardım dağıtmamızı eleştiriyor. Çıkmış diyor ki burs meselesi. Belediyelerin dağıttığı bursu kaldırtmak için ellerinden gelen gayretleri gösterdiler ve bunu yaptılar.

- Geçenlerde öğrenciler sordu. Neden bu bursları kaldırttınız. Biz dedi kaldırtmadı, biz bu burslar azdır bunu çoğaltmak için müracaat ettik.

- Sizin hayatınızda üniversite gençliğini görmek gibi bir şey olmuş mu?

- AKP geldiğinde 45 TL’ydi. Şimdi 180 TL oldu. Üstelik sabah kahvaltısıyla akşam yemeğinde de yine 2.5 TL’ye yakın desteği veriyoruz. Güç daha farklı olsa çok daha farklı destekleri vermeye devam edeceğiz.

- İstanbul’da Ankara’da kendi adayları çıkıyor. Akla hayale gelmedik vaatler söylüyorlar.

600 TL YARDIM

- Kömür dağıtmayacaklarmış ama 600 TL yardım yapacaklarmış. Bunu da evdeki kadının banka hesabına yatıracaklarmış.

- Hatırlıyorsunuz beş anahtarı, bunlar aynı yolu takip edenler. Eğer böyle söylersek o zaman belki tutarda şu ulaşamadığımız iktidara ulaşırız hedefindeler.

- Ayıptır, böyle atıp tutmayla bu iş olmaz. Biz kömürü verirken bile bunun hesaplarını çok ince yaptık.

- Türkiye genelinde hemen her beldede her ilçe de her şehrimizde onlarca arkadaşımız başkan aday adaylığı için müracaat etti. AKP’nin hizmet kervanında yer almak, ülkemize bir tuğla koymak isteyen on binlerce kardeşimiz oldu.  Onlara grubum adına partim adına ülkem adına teşekkür ediyorum.

- Gönül isterki aday olan tüm arkadşalarımız görev alabilsin. Kendisini bu makamlarda görebilsin. Ancak her birinde bu arkadaşlarımız içinde sadece bir tanesini seçmemiz gerekiyordu. Çok büyük biri hassasiyetle bu süreci götürmenin çabası içerisinde olduk.

- Tüm demokratik mekanizmaları işleterek, teşkilatın milletvekillerimizin görüşlerine kulak vererek aday belirleme sürecimizi tamamlama aşamasına getirdik.

- Şu anda  16 büyük şehirde başkan adaylarımızı belirledik. Adaylarımızı açıklarken ifade ettim. Biz sadece millete hizmet için varız. Hedefimiz derdimiz gayemiz yalnızca budur.

- Burada bazı gerçekler var. Biz diğer partilerde olmayan bir şey yapıyoruz.

- Hata payını asgariye indirelim istiyoruz. Hatamız yanlışımız muhakkak vardır. Bunun neticesini de 29 Mart akşamı alacağız.

"TRENDEN İNEN BİR DAHA YETİŞEMEZ"

- Tabi bu adaylıkların olduğu dönemde kırgınlıklar oluyor. Bunlar normal şeyler. Bunlara hazırlıklı olalım. Daha önce milletvekili olurken olduğunuz anda o zaman her şey güzel. Ama olmadığında da her şeyin güzel olabileceğini, ben bu davanın bir neferiyim diyerek bunu başarmaktır asıl olan.

- Makama getirildiğin zaman her şey çok güzel, burada bir bayrak değişimi olacak dediğiniz zaman kıyamet kopuyor.

- Arkadaşlar bu tren çok hızlı gidiyor, bu trenden inen bir daha yetişemez.

- Aday olsun yada olmasın tüm arkadaşlarımdan artık seçim sürecine yoğunlaşmalarını bekliyorum.

"YAPARSANIZ ÖPER BAŞIMIZIN ÜSTÜNE KOYARIZ"

- Bu işin sosyal devlet bilinci AKP’yle başladı. Bunların hiçbirinde böyle bir sosyal devlet bilinci zaten yok.

- Bizimle yarışa falan girmeyin. Ama yaparsanız, öper başımızın üstüne koyarız.

- Önce siz bunu, sizde bulunan belediyelerde uygulayın.

- Tamam AKP’yi takdir edin, örnek alın. Ama lütfen hakkı teslim edin. Lütfen dün söylediklerinizle bugün söyledikleriniz birbirini tutsun.

- Geçmişte anahtarla başlayanlar, geldiler gittiler. Siz zaten gelemediniz, gelemeyeceksiniz de.

- Benim halkım aldananı ve aldatanı biliyor ve bu oyuna da gelmiyor. Milletim artık hizmet üretenle, çamur üreteni çok iyi biliyor. Bu tezgaha da gelmiyor.

- Çamur atmak karalamak kötülemek, kaostan rant elde etmek bizim tarzımı olmayacak.

- Biz paramıza kazandırdığımı itibarı, ülkemize kazandırdığımız saygınlığı, 127.5 milyar dolara çıkardığımız ihracatımızı anlatacağız.

- Türkiye’nin bölgesindeki o artan itibarını anlatacağız. Bunlar bu ülkede özürlü vatandaşlarımı hiç hatırladılar mı? Soruyorum.

- Özürlülerle ilgili yasayı biz çıkardık.

- Bu ülkeye musallat olan çeteleri temizlemeye yönelik gayretlerimizi, seçim öncesi verdiğimiz bu sözü yerine getirmenin gereklerini biz anlatacağız millete.

- İşçiye memura emekliye esnafa çiftçiye tüm özürlülere öğrencilere sağladığımız imkanlarla birlikte bunları biz anlatacağız.

- Şu anda Gori’de biz, Gürcistan’da yıkılan evleri yapan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Orada bu duyarlılığı gösteren Türkiye’nin, Gazze’de bu duyarlılığı göstermemizi neden hazmedemiyorsunuz?

- Sizin bu dış politika anlayışınızla zaten Türkiye’nin zerre kadar itibarı kalmamış, itibarı kalmamıştır.

- Efendim şöyle yaparsak birileri ne der? Arkadaşlar kusura bakmayın biz kendimiz oturur konuşuruz.. Ondan sonra da kararımızı kendimiz veririz.

- Yani sürekli olarak acaba Türkiye’nin attığı bu adımları birileri mi belirleyecek?

"HEP DOST KAZANMAYA GAYRET ETTİK"

- Biz bugüne kadar dost kazanmaya gayret ettik. Ne Yunanistan’la ne Bulgaristan’la, İran’la, Irak’la, ne Türk Cumhuriyetleriyle görüşürlerdi. Bir de utanmadan dış politikadan bahsediyorlar.

- Şu anda bunların hepsiyle görüşen bir Türkiye var.

- Şimdi bu tür gelişmeleri hazmedemeyen çevreler bizi engellemeye çalışıyorlar. Biz ne yaptığımızı iyi biliyoruz.

- Biraz sıkılmaları lazım. Başını iki elinin arasına alıp Türkiye 6 sene öncesinde Türkiye neredeydi nereye geldi.

- Biz bu tür bir duruşun bu tür bir davranışın insani olmayacağın düşündük. Sadece tepki göstermedik.

- Allah aşkına, Gürcistan olayları olduğu zaman, Gürcistan’a koşup gidenler, Avrupa’nın tamamı, acaba Gazze’de ne zaman devreye girdiler. Orada hemen aynı gün devreye girenler ne yazık ki, tanklar toplar Gazze’ye girdikten sonra oraya geldiler.

- BBC üç hafta sürer bu dedi.

- Ben bunu Brüksel’de söylediğimde dediler ki bak yine medyaya çattı. Ben böyle bir şey yapmıyorum. Bu nedir diyorum. Bunu bir çözelim, burada bir şeyler dönüyor.

"ANA VE YAVRU MUHALEFETE SESLENİYORUM"

Ben buradan gerek ana muhalefet, gerekse yavru muhalefete sesleniyorum. Benim Olmert’le yaptığım görüşmede, saldırıyla ilgili konuştuğumu söyleyenler, kendinizi inandırdığınız safsatalarınızı millete inandırmaya çalışmayız.

Biz Suriye İsrail ilişkilerinin beşinci raundunu orada görüştük.

Bütün bunlara rağmen T.C. Başbakan’ının söylediklerini beyefendilerini tatmin etmiyor. İnlerle cinlerle mi oynuyor bunlar?

Kaç kere söylüyorum görüştüğüm bu. Onlar bilgi vermeye geldiler diyor. Yalan söylüyorsunuz, doğru konuşmuyorsunuz. İşin gerçeği bu.

Biz bunlarla da bu süreç içerisinde de kalmadık. Kendilerine de Filistin ile olan müzakerelerde yardımcı olabileceğimizi söyledik.

Bakın İsrail Suriye’de talep oldu biz devreye girdik. İsrail Filistin konusunda da talep olursa gireriz dedik.

"PERES'E DEMOKRASİYİ SORACAĞIM"

Bu süreç içerisinde beni en çok üzen şey şu olmuştur. İsrail cumhurbaşkanı Perez bazı özel görüşmelerimizde hep şu ifadeyi kullanmıştır. Demokrasi özelleştirmelidir. Barış özelleştirmelidir demiştir.

Perşembe günü Davos’ta aynı oturumda bir arada olacağız. Ben orada kendisine soracağız.

Demokrasinin özelleştirmelidir demiştiniz, sanırım bundan daha devletleştirilmiş bir demokrasi olmaz diyeceğim.

Ne yazık ki hepsi de bu işe seyirci kalmıştır. Biz eksen değiştiren değil bulunduğu eksende kararlılıkla yürüyen bir dış politika izledik.

Bugüne kadar hep Kıbrıs’ta çözüme hayır. AB’ye hayır. Yunanistan ve Ermenistan’a hayır. Bölgesel sorunlarda arabuluculuğuna hayır. Türk cumhuriyetleriyle ilişkiler kurma yönün değişir. Ortadoğu’yla ilgilenme başın ağırır.

Vizyonları da bu kadar. Türkiye ezberleri bozdukça bakıyorsunuz rahatsız oluyorlar.

Sizin iktidardayken olaylar karşısındaki tutumunuz bu olabilir. Ama biz haksızlık karşısında susmayacak ve haksızlığa ortak olmayacağız.

Bazılarının Türkiye’nin bu ilkeli tavrını anlamadığını, anlamazlıktan geldiğini de görüyoruz. İçerde ve dışarıda gayet sistematik bu tavrımızı çarpıtarak dünya kamuoyunu çarpıtmaya çalışanları da görüyoruz.

Bizim cumhurbaşkanımızın toplantıya dahil edilmediğini, yemeğe çağırılmadığını yazacak kadar söyleyecek kadar yalan üretme cüretini gösteren bir medya var bu ülkede.

Yaşanan başka bunların yazdıkları başka.

Aynı şeyi bizler için Brüksel’de yapılan toplantılarda söylüyorlar.

"BU MEDYAYA PARA VERMEYİN"

Ben basına yasaklar getirmiyorum. Ama biz burada sivil insiyatif kullanalım diyorum. Yalan yanlış haber yapan medyayı almayalım diyorum. Boşuna paranızı neden veriyorsunuz, zaten yalan haber.

Rahmetli İnönü’nün bir sözü vardı. “Benimle ilgili yapılan haberlere inanmıyorum, ama başkalarıyla ilgili yapılan haberlere inanıyorum” derdi. Böyle bir durum var. Onun için dikkat edeceği. Onun için bir de paralarımızla güçlendirmemizin bir anlamı yok. Yapmasınlar yanlış haber.

"AÇILIŞTA KURBANA KARŞIYIM"

Gaziantep’te bir açılış yapılıyor. Onu da bir seçim koordinasyon merkezi açıyor teşkilatımız. Orada iki üç tane kurban kesmişler. Ben gittiğim açılışlarda kurban kestirmemişimdir ve karşıyım.

O gün orada kesilmiş ve arkada durmak yok hizmete devam pankartı. O ise tam sayfa bir resim fotoğraf. Yer adete kan gölü halinde. Durmak yok kesmeye devam. Başlık bu. Bu şimdi bir artniyeti göstermiyor mu?

Bunun neresinde bir dürüst harekete söz konusu.