Güncelleme Tarihi:
The Wall Street Journal gazetesinde, “The Tehran-Caracas Nuclear Axis” başlığıyla yayımlanan bir makalede, geçtiğimiz ay Caracas’ta bir araya gelen Chávez ve Ahmedinejad’ın çevre sorunları ve karbon salınımını azaltmaya odaklı teknolojilerde, her zaman işbirliği içinde hareket ettiklerine dikkat çekildi.
Makalede aynı zamanda, Chávez’in 2005’te Venezuela hükümetini ülkede İran bisikletleri üretme projesini ciddi bir şekilde takip etmeye yönelttiğine değildi ve ülkenin Kolombiyalı terörist grup FARC tarafından kontrol edilen Kolombiya sınırında, İranlı bir süt ürünleri fabrikasının bir dükkân açtığı belirtildi.
İRAN’IN VENEZUELA YATIRIMLARI
İran’ın yatırımları sadece bununla da sınırlı değildi. Ülke, Venezuela’nın güneydoğusunda yer alan Ciudad Bolivar şehrinde, bir traktör fabrikası açtı. Ancak Ocak ayında uluslararası haber ajanslarında, Türk güvenlik güçlerinin sınırdan geçen ve traktör parçaları taşıdığı iddia edilen 22 konteynıra el koyduğunu ifade eden haberler çıktı. Türk yetkililer, konteynırların içinde bir patlayıcı laboratuarı kurmaya yetecek kadar malzeme olduğunu açıkladı.
Makalede, İran’ın Venezuela’daki en ilginç yatırımının ise Roraima Havzası olarak bilinen ve Angel Şelalesi’nin uzak bir bölgesinde yer alan altın madeni olduğu belirtildi. Venezuela’nın Guyana ile sınırında yer alan bu havzanın, uranyum işi uğraşan şirketler arasında dünyanın en büyük uranyum havzalarından biri olarak kabul edildiğine dikkat çekildi.
Chávez’in, İran ile nükleer işbirliğine girmediklerini vurguladığının altı çizilen yazıda, ülkenin temel endüstriler bakanı Rodolfo Sanz’ın Eylül ayında “İran, uranyum araştırmalarında bize yardım ediyor” açıklamasına yer verildi.
İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT ANLAŞMASIYLA BAŞLADI
İki ülke arasındaki ilişkinin temeli, 14 Kasım 2008’de, iki ülkenin bilim ve teknoloji bakanları tarafından imzalanan ve dış istihbarat kaynağı olarak kabul edilebilecek, mutabakat anlaşmasıyla başladı.
Makalede, anlaşmanın İspanyolca versiyonunda her iki tarafın nükleer teknoloji alanında işbirliği içinde hareket edeceğinin yazılı olduğuna dikkat çekildi ve aynı zamanda anlaşmada “alternatif enerjilerin barışçıl bir şekilde kullanılması” maddesinin de yer aldığı belirtildi.
İran’ın, Ahmedinejad’ın geçen ay belirttiği gibi, on farklı fabrikada nükleer yakıtlarını zenginleştirmek için güvenilir uranyum kaynaklarını artırması gerekecek. Bunun için de Venezuela’daki lojistik alt yapı ağını güçlendirmesi ve bölgedeki finansal varlığını sağlamlaştırması gerekecek.
BAĞLAR HER ZAMAN İYİYDİ
İki ülke arasındaki bağların her zaman sağlam olduğuna dikkat çekilen makalede, 2008 yılı Ocak ayında, Uluslararası Kalkınma Bankası, Carakas’ta operasyonlarını başlattığında, bankanın müdürlerinin tamamı İranlı olduğu belirtti. Hatta bankanın üst düzey yöneticilerinden biri, İran merkez bankasının eski başkanı Tahmasb Mazaheri’ydi. Zaten daha sonra bankanın, “İran Savunma Bakanlığı ve Silahlı Kuvvetler Lojistik Sistemi’ne yardım ettiği gerekçesiyle ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırımına uğrayan İran İhracat Geliştirme Bankası’nın yan kurumu olduğu ortaya çıktı.
Makalede, uluslararası yaptırımlara rağmen, hem lojistik hem de nakliyat anlamında iki ülke arasında önemli bağların olduğu vurgulandı ve Venezuela’nın resmi havayolu şirketi ConViasa’nın Şam ve Tahran’a sürekli uçuşlar gerçekleştirdiği belirtildi.