Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2001 00:00
ŞARON'un İsrail'de başbakanlığa seçildiği günden sonra, bir süre Ortadoğu'yla ilgili yazmama kararı almıştım.Kararımı bozuyorum, çünkü işin içine en sevdiğim ressamlardan bir tanesi olan Chagall girdi.Chagall'ın Ortadoğu barışıyla ilgisi ne diye merak edebilirsiniz.Mesele şu: Geçenlerde New York'taki Yahudi Müzesi'nden, ressamın ‘‘Vitebsk üzerinde’’ adındaki tablosunun çalınmış olduğu ortaya çıkıyor.1 milyon değerindeki tablo müzenin malı değil üstelik.Rusya'daki özel bir koleksiyondan ödünç alınmış.Müze yetkililerinin birkaç gün önce açıkladıkları imzasız mektup, tablo hırsızlığına politik bir boyut katıyor.Çünkü adı şimdiye kadar pek duyulmamış olan ‘‘Barış ve sanat için uluslararası komite’’ adındaki esrarengiz bir örgüt, Chagall'ın tablosunu Ortadoğu'da barışa karşılık çaldığını açıklıyor.Yani Ortadoğu'ya barış geldiği, Filistinlilerle İsrailliler yanyana yaşamayı öğrendiği takdirde tablo iade edilecek...Bu ne demek?Müze de, Rus koleksiyoncu da ‘‘hava alacaklar’’ demek. Vitebsk doğumlu ressamın yeniden dünyaya gelip benzer bir tablo çizmesi, çalınan tablonun yerine gelmesinden bile kolay bana sorarsanız.Evet barış o denli uzak...Chagall vesilesiyle Ortadoğu'daki durumu kısacık özetleyeyim.İsrailli seçmenlere ‘‘güvenlik’’ vaadiyle iktidara gelen Şaron'un sözünü yerine getiremediği apaçık ortada. İsrailliler, yolda, otobüste, pizzacıda, evlerinde hiçbir yerde güvenlikte değiller. Filistinliler?Onlar da Şaron'un politikası nedeniyle her zamankinden daha fazla umutsuz. Her zamankinden fazla nefret dolu.Amerikalılar, özellikle Başkan Bush, Ortadoğu'da giderek tırmanan şiddete fazla bulaşmak istemiyor gibi görünüyor.Bu durumda meydan Avrupalılara kaldı.Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'ın arabuluculuğuyla, İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile Arafat'ın Berlin'de buluşacakları iddiası dolaşıyor ortalıkta.Fischer, Almanya'nın ‘‘haftada yedi gün, günde 24 saat’’ barışın hizmetinde olduğunu söylemiş...Diğer yanda liderlerinden umudu kesen bazı İsrailli politikacıların eylül ayında yeni bir hareket başlatacakları konuşuluyor.İddialara göre, Likud ve İşçi Partili bir avuç politikacı, İsrailli yerleşim merkezlerini boşaltıp, Filistin ile tüm fiziki bağları koparmak yani resmen bir sınır çizilmesi için uğraşıyormuş.İsrailliler ile Filistinliler arasında ‘‘bir duvarın’’ şimdilik bir çözüm olabileceğini düşünüyorlarmış.Ortadoğu'da durum şimdilik böyle.Tablo, hálá Chagall'ın çizebilebileceğinden çok daha fantastik.Sinemayla tarih buluşuncaBU yıl, 16-23 Kasım tarihlerinde 4.’sü yapılan ‘‘Uluslararası
Sinema Tarih buluşması’’ Festivali'nin ana teması hoşgörüsüzlük ve beyazperdede insan hakları. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı TÜRSAK tarafından düzenlenen festivalde Ermeni-Türk sorununu gündeme getirecek panel ve konferansların düzenlenmesi bekleniyor. Bu festivalin en önemli özelliği biliyorsunuz ücretsiz olması...Hasankeyf kampanyaları amacına ulaşıyor mu?GÜNEYDOĞU Anadolu'da 15. yüzyılda Osmanlı yönetimine girmeden önce Pers, Sasani, Roma, Bizans, Selçuk, Moğol ve daha nice imparatorluğun gelip geçtiği Hasankeyf, Ilısu Barajı'nın suları altında kalmaktan kurtuluyor mu? İngiltere'deki çevrecilerin ve özellikle The Guardian Gazetesi'nin kampanyası başarıya ulaşacak gibi görünüyor. Çünkü son olarak okuduğum haberlere göre, Ilısu Barajı'nın yapımı için 300 milyon dolarlık kredi vermeyi taahhüt eden İngiliz Hükümeti baskılara boyun eğmek üzere. Ortaçağ kenti görünümdeki Hasankeyf'ı boğacak olan Ilısu Barajı'nın yapımcısı Balfour Beatty Şirketi, milletvekillerinin baskısı üzerine hükümetten krediyi alamayacak gibi.
button