Güncelleme Tarihi:
Avukat Onur Can Keskin’in dilekçesinde, yönetmeliğin 29. maddesinde “Basın meslek onurunu zedeleyecek işler yapma ve milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda bulunması veya bu tür davranışları alışkanlık edinmesi halinde basın kartının iptal edileceğinin” düzenlendiğine dikkat çekildi. Bu ifadelerin ‘muğlak’ olduğu savunulan dilekçede, bu düzenlemeyle bir gazetecinin, mahkeme kararı aranmaksızın basın kartı iptaliyle karşılaşabileceği belirtildi. Dilekçede, AİHM içtihatlarında kamunun gözcüsü olarak da tanımlanan gazetecinin görevini yerine getiremeyeceği türden bir müdahalenin aynı zamanda halkın haber alma hakkını da ortadan kaldıran bir müdahale olduğu vurgulandı.