Güncelleme Tarihi:
Koalisyon hükümeti ortağı Toplumsal Barış Hareketi, Ulusal Reform Hareketi, En Nahda Partisi, Ulusal Değişim Cephesi ve Cezayir Ulusal Cephesi ayrı ayrı düzenledikleri basın toplantılarıyla Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya'nın açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Cezayir Başbakanı Uyahya'nın açıklamalarını talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren siyasi parti liderleri, “Uyahya'nın açıklamaları altı yüzyıldan daha fazla süredir kardeşlik bağları ve dostluk anlaşması bulunan Türkiye'ye karşı Cezayir'in sembollerinin saygınlığını zedeleyen ve özür dilemeyi reddeden Fransa tarafını tutmak” olarak değerlendirildi.
SULTANİ: BU SÖZLERLE FRANSA'YA HİZMET ETTİ
Cezayir Toplumsal Barış Hareketi Lideri Ebu Cerrah Sultani, düzenlediği basın toplantısında, Uyahya'nın Başbakan Erdoğan'ı eleştiren sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Sultani, “Tarihi bir davamız var, o da Fransız sömürgeciliğinin 1,5 milyonu devrim sırasında olmak üzere 5,5 milyon Cezayir evladını katlettiği gerçeğidir. Biri bizim bu davamızı dile getiriyorsa onu saygıyla karşılamamız ve teşekkür etmemiz gerekiyor. Ona, 'sen kanımız üzerinden çıkar sağlıyorsun' denilmez” diye konuştu.
Sultani, Uyahya'nın açıklamalarının Fransa'ya hizmet ettiğini ve milyonlarca Cezayirliyi öldüren Fransa'ya teşekkür olarak yorumlanacağını belirtti. Sultani, sözlerini şöyle sürdürdü, “Uyahya'nın bu açıklamalarını Demokratik Ulusal Birliği Partisi'nin başkanı sıfatıyla almak gerekir. Bu onun görüşüdür ve istediğini ifade etmekte hürdür. Ancak bu açıklamaları Cezayir Başbakanı sıfatıyla yapmışsa bu tehlikelidir. O zaman dış politikasının tamamen Başbakan'ın salahiyetinde olduğunu gösteri” diye konuştu.
TUTAVİ: HALKIN İSTEKLERİNİ YANSITMIYOR
Uyahya'nın sözlerine en şiddetli kınama Cezayir Ulusal Cephesi lideri Musa Tuvati'den geldi. Tuvati basına yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Açıkçası Bu sözler sorumsuzca sarfedilmiş açıklamalar. Ben burada bu açıklamaların sahibi kişinin doldurduğu makamdan bahsediyorum. Yoksa Ahmed Uyahya'dan söz etmiyorum” dedi. Tuvati, “Başbakan'ın Cezayir'in dostu olan, yönetimin feragat etmiş olduğu belleğini geri döndürmede kendisine yardımcı olmak isteyen bir devlet hakkında kötü konuşmaya hakkı yok. Doğrusu bu, Cezayir halkının isteklerini yansıtmayan bir tutumdur” diye konuştu.
Türkiye'nin dost bir ülke olduğunu ve ona karşı bu şekilde tutum sergilemenin doğru olmadığını ifade eden Tuvati, “Bu sözler bizi, Uyahya'nın baskısı sonucu Cezayir Meclisi'nin bir yıl önce dondurduğu yasa tasarısını hatırlattı. Burada tekrar sormak istiyorum; Başbakan'ın bu tasarının yeniden gündeme getirilmesindeki isteksizliğinin ardındaki sebep neydi acaba? Yoksa Fransa Dışişleri Bakanı'nın isteğine cevaben mi böyle davranmıştı? Cezayir halkının çıkarı bunun neresinde? Özür ve tazminat talep etmek, Fransa'nın sömürge suçlarının kurbanı olan Cezayir halkının hakkıdır.”
NAHDA: KUSURU YÜZÜNE VURULMUŞ OLDU
Başbakanın açıklamaları karşısında Nahda Hareketi'nin tutumu da farklı olmadı. Hareket yetkililerince bu sözler “yönetimin daha önce işlediği hatalar üzerine eklenen bir hata” olarak nitelendirildi. Bu hatalar arasında sömürgeciliği suç sayan yasa tasarısının bir yıl önce Uyahya tarafından durdurulması var. Nahda'nın basın sözcüsü Muhammed Hudeybi, konuşmasını şu sözlerle özetledi: “Başbakan Uyahya, Erdoğan'ın Cezayir hükümetinin sömürgeciliğin suç sayılması karşısında duruşu nedeniyle kusurunu açığa çıkarmasını sindiremedi.”
Ulusal Değişim Cephesi de Başbakan Uyahya'nın açıklamalarından hoşnutsuzluğunu dile getirdi. Cephenin sözcüsü Ahmed Ed Dan “Uyahya'nın sözleri, Cezayir halkının genelinin konumunu yansıtmamaktadır. Aksine bu, çok az ve belli bir grubun görüşüdür” dedi. Ahmed Ed Dan ayrıca Cezayir'nin çıkarlarının kesinlikle Fransa'nın yanında durmakta olmadığını ve Başbakan'ın bunu idrak etmesi gerektiğini vurguladı.
Ulusal Reform Hareketi ise, yayımladığı bildiride, Uyahya'yı “Türkiye liderinin Cezayir halkını savunmasını hazmedemedi. Belki de bunun kaynağı, Uyahya'nın doğulu olan her şeye karşı hassas olmasındandır” sözleriyle eleştirdi. Uyahya'nın, Cezayir'de uzun bir suç geçmişi olan Fransa üzerinden sıkıntıyı kaldırmak için bu kadar ileri gittiği ifade edildi.