Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 aylık hapis cezasının derhal incelenerek, onanmasını istedi. Savaş, daha önce benzeri olmayan şekilde kendisinin yazdığı 13 sayfalık tebliğnamede, Erdoğan'ı ‘ucuz kabadayılık’la suçladı. Savaş, ‘‘Sanık, silahlı eylem çağrıştıran sözleriyle dış güçlere ve içimizdeki siyasal İslamcılara, sizin aradığınız adam benim mesajını vermeye çalıştı’’ dedi.
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, FP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını düşürerek, siyasi hayatını noktalayabilecek mahkûmiyet kararının, acele incelenip, onanmasını istedi. Erdoğan, TCK'nın 312. maddesinden, 10 ay hapis cezası almıştı.
Savaş, daha önce benzeri bulunmayan şekilde bizzat kendisinin yazdığı ve bu yönde bir ilki oluşturan 13 sayfalık tebliğnamede, FP'lileri, bu karar nedeniyle ‘yargıyı baskı altına almaya çalışmakla’ da suçladı. Erdoğan lehindeki kampanyayı da eleştiren Savaş, ‘‘Yargı, Türkiye Cumhuriyeti'nin en temiz kalmış kurumlarının başında gelmektedir’’ dedi.
PARAYA ÇEVRİLEMEZ
Erdoğan'ın ‘orman suçlusu’ ve ‘hâkime hakaretten’ ceza almış sabıkalı bir insan olduğunu da vurgulayan Savaş, mahkemenin cezasının ertelenmemesi ve paraya çevrilmemesi yönündeki görüşüne katıldı.
EMELLERİ İÇHARP
Savaş, Erdoğan'ın, siyasal İslamcılara mesaj veren diğer konuşmalarından da alıntı yaparak, eyleminin, mensubu olduğu partiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini de kaydetti, şöyle dedi:
‘‘Ülkemizde şeriatçıların emelleri ancak kanla ve iç harp çıkararak, gerçekleştirilebilir. Sanık, silahlı eylem çağırıştıran bu sözleriyle hem Sevr'i hortlatmaya çalışan ve bu nedenle ülkemizde hem bölücü parti ve kişileri, hem de siyasal İslamcı parti ve kişileri destekleyen paralı ve çok etkili dış güçlere, ayrıca içimizdeki siyasal İslamcılara, sizin aradığınız adam benim; imajını vermeye çalıştı. Esasen sanık bu imajı uzun yıllardır vermeye çalışmaktadır.’’
KÜFFAR ORDUSU
‘‘Bayram değil seyran değil. Balkan Harbi sırasında yazılmış bu şiirin son kısmı niçin okunur?’’ diye soran Savaş, şunları söyledi: ‘‘Sanırsınız ki, Türkiye'yi küffar ordusu işgal etmiş. Kabe'yi, minarelerimizi yıktıran, Kuran'ı yaktıran, ezanı susturmaya kalkışan kişiler mi var ülkemizde? ’’
DEMİREL TANIK
Siyasilere ilişkin yargı kararlarına ve hâkimlere, halkın duyduğu güvenin sarsılmaya çalışıldığını kaydeden Savaş, şöyle devam etti:
‘‘Askeri yönetimler zamanında dahi hâkimlerimiz, sadece vicdani kanaatlerine göre hüküm vermişlerdir. Bunun canlı tanıkları olan Cumhurbaşkanımız Demirel, Ecevit, Baykal halen hayattadır. ’’
UCUZ KABADAYI
Savaş, Erdoğan'ın ‘karara boyun eğmeyeceğini’ ilan ederek, ‘ucuz kabadayılık’ gösterisine kalkışması, Anayasa'nın 138. maddesindeki, görülmekte olan davayla ilgili Meclis'te soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı hükmüne rağmen bazı FP'lilerin kararı eleştirmeleri, Basın Kanunu'na aykırı şekilde mahkûmiyet kararını kınayan ilanlar, söyleşiler yayınlanması nedeniyle, tebliğnameyi kendisinin hazırladığını belirtti.
Asırlar boyunca hep aynı taktik
Ziya Paşa'nın ‘‘Hiç ummadığın keşfeder esrar-ı derunun, Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın’’ dizeleriyle Atatürk'ün ‘‘Türk milletinin içtimai nizamını ihlale müteveccih didinmeler, boğulmaya mahkûmdur’’ şeklindeki düşüncelerine dikkati çeken Başsavcı Savaş, ‘‘Devlet hayatımızın din kurallarını esas alarak düzenlenmesini isteyenler, başka bir anlatımla şeriatçılar, asırlar boyunca hep aynı taktiği uygulamışlardır’’ dedi. Şeriatçıların, devlet organlarına sızmayı başaramadıkları zamanlarda, ‘‘din elden gidiyor’’ yaygarasını kopardıklarını, devlet organlarında etkili duruma geçme olasılığı belirince de, ‘‘dinsel özgürlükleri savunan, her düşünceye saygılı kişiler’’ gibi görünmeye çalıştıklarını, daima Türkiye'yi parçalamak isteyen etkili dış güçlerle işbirliği yaptıklarını anlatan Başsavcı Savaş tebliğnamede, ‘şeriatçıları’ en iyi değerlendirenin Atatürk olduğunu belirtti.
Karar onanırsa 4 ay 12 gün hapis
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, onama istemli tebliğnameyi dün temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderdi. Tebliğnamede, Diyarbakır 3 No'lu DGM'ce, ‘‘Halkı din ve ırk farklığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği’’ gerekçesiyle 10 ay hapis ve 716 milyon 666 bin 666 lira ağır para cezasına çarptırılan Erdoğan hakkındaki hükmün onanması istendi.
Kararın kesinleşmesi halinde, Erdoğan İnfaz Yasası'na göre 4 ay 12 gün cezaevinde yatacak. İçişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine, aldığı mahkûmiyet kararı nedeniyle de Danıştay tarafından belediye başkanlığı da düşürülecek. Erdoğan, TCK'nın 312. maddesinden ceza aldığı için de, seçilme yeterliliğini yitirecek ve siyasi yaşamı noktalanacak. Dairenin hükmü bozması halinde ise tebliğnameye aykırı karar çıktığı için Başsavcı Savaş'ın Ceza Genel Kurulu'na itiraz yolu da açık bulunuyor.
FP: Kıymet-i harbiyesi yok
FP Grup Başkanvekili Salip Kapusuz, Başsavcı Vural Savaş'ın onama istemi için, ‘‘Kıymet-i harbiyesi yok’’ diye tepki gösterdi. Kapusuz, bu gelişmenin ardından, hukukun siyasallaşması konusu üzerinde daha ciddiyetle durmak gerektiğini de söyledi. Kapusuz, ‘‘Sayın Başsavcı'yla davalı olduğum için konu hakkında çok fazla bir şey söylemek istemiyorum’’ dedi.