Güncelleme Tarihi:
BERLİN’de 9 Haziran 1989’da doğdu Süleyman. Altı yaşında futbola başladı. Ağustos 2010’da Üçüncü Lig takımlarından Babelsberg ile profesyonel sözleşme imzaladı. Almanya Futbol Federasyonu Kupası’nda Stuttgart’a karşı müthiş oynadı. Attığı çalımlar ve verdiği paslar, spor programlarının jeneriklerinde gösterildi. Stuttgart, takibe aldı. Sadece Suttugart mı? Aue, Ingolstadt ve Augsburg, Türkiye’den Bursaspor, İstanbul Büyükşehir ve Eskişehir Süleyman’ı istedi. Ingolstadt ve Augsburg, Ocak 2011’de Babelsberg ile masaya bile oturdu. Süleyman ise sezon sonunu beklemelerini söyledi. Ancak sezon sonu olmadan Süleyman, Babelsberg’den koptu. Başka takımlara değil, polis sorgusuna, oradan da cezaevine kondu.
SOYGUN ÇETESİ
Süleyman, suç oranın yüksek olduğu Berlin’in Moabit semtinde doğup büyüdü. Babası o yaşa kadar oğlunu suç şebekelerinden uzak tutmayı başardı. Ancak çocukluk arkadaşları Süleyman’ın peşini bırakmadı. Arabasıyla kendilerine yardım etmesini istediler. O da yaptı. Kumarhaneleri soyan arkadaşlarının olay yerinden kaçmaları için yardım etti. 18 Nisan 2011’de polisler sabaha karşı onu kardeşinin evinde uyurken gözaltına aldı. O tarihten yargılanmanın bittiği 22 Aralık 2011’e kadar evlerinden sadece birkaç yüz metre uzaktaki tutukevinde kaldı. 22 Aralık 2011’de soygundan ve adam yaralamaktan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. O sadece yardım ettiği halde en çok cezayı alan oldu. Takım arkadaşı -ki şimdilerde Aue’de forma giyen Guido Koçer- ile diğer dört soyguncu ise daha az ceza aldı. Çünkü o hariç diğerleri az ceza almak için soygunu nasıl gerçekleştirdiklerini ayrıntılı olarak anlatı. İndirimden faydalandı. O ise “Babam bana her zaman ‘Kimseyi ihbar etmeyeceksin. Kimseyi gammazlamayacaksın’ dedi. Ben babamı dinledim ve kimseyi ele vermedim. Herkes indirimli ceza alırken bana en üst sınırdan ceza verildi” dedi.
CEZAEVİ GÜNLERİ
Süleyman, üç yıl 9 ay hapis cezası almasına rağmen futbola olan tutkusunu ve futbolcu olma hayalini hep diri tutmayı başardı... O günleri şöyle anlatıyor: “Cezayı duyduğum anda elbette moralim bozuldu. Ancak kendimi çabuk toparladım. 18 ay aralıksız hapiste kaldım. Çok zor koşullardı. Bundesliga, İkinci Bundesliga ve Türkiye’den teklifler vardı. Top oynamak varken dört duvar arasında olmak kolay değil. Zaman hele hiç geçmiyor. Cezaevinde fizik gücümü artırıcı çalışmaları hiç aksatmadım. Çünkü bir gün mutlaka sahalara döneceğimi biliyordum. Babam da bana hep ‘Döneceksin’ derdi. Motive ederdi.”
2012 sonbaharında Babelsberg kulübü, Berlin savcılığına müracaat ederek Süleyman için özel izin talep etti.
İKİNCİ KEZ BAŞLADIM
Cezaevi yönetimi ve savcılık Süleyman’ın 18 ay cezaevinde geçirdiği süre boyunca iyi halini göz önünde bulundurarak Babelsberg kulübünün talebini uygun buldu. Süleyman’a antrenman ve maç günleri için izin verdi. Süleyman’ın iyi halini dikkate alan savcılık, her gün izin vermeye başladı. Yine aynı nedenlerle Aralık 2013’ün sonlarında hakkında erten tahliye kararı verildi.
PADERBORN ALDI
Paderborn, Süleyman için bu yılın Ocak ayında Babelsberg’e yaklaşık 80 bin Euro bonservis ücreti ödedi. Sezon sonunda sözleşmesi bitiyordu. İstese sezon sonunu bekler ve dilediği kulübe daha fazla ücretle transfer olabilirdi. Ancak o Babelsberg’in kendisine zor günlerinde yardımcı olduğunu unutmadı. “Babelsberg bana yardımcı oldu. Benim onlara vefa borcum var. Transferimde para kazansınlar istedim. İnsanlar vefalı olmalı” dedi. Padernborn’a çabuk alıştı. Devre arasında gelmesine rağmen bu sezon 11 maç oynadı. Kritik iki maçta attığı iki golle takımına önemli puanlar kazandırdı. İki de golün pasını verdi. Süleyman’ın takımı Paderborn dün VfR Aalen’ı 2-1 yenerek Bundesliga’ya yükseldi. Süleyman, 73’üncü dakikada Mahir Sağlık’ın yerine oyuna girdi.
BUNDESLIGA RÜYAYDI
Süleyman, “Bundesliga benim için bir rüyaydı. Dört yıl önce kendime kariyer planı yaptığımda aslında 23 yaşında Bundesliga’yı hedeflemiştim. Ancak talihsizlikler nedeniyle bu iki yıl ertelendi. İnandım ve rüyamı gerçekleştirdim. Bana en çok annem ve babam destek oldu. Her sahaya çıktığımda babamın ve annemin desteğini aklıma getirdim. Dünyanın en mutlu insanlarından biriyim. Amacım şimdi milli takım. Türk milli takımında oynamak istiyorum. Form grafiğim yükselirse Fatih Terim bana forma verecektir . Buna inanıyorum” dedi.