Cezaevinde dehşet fotoğrafları

Güncelleme Tarihi:

Cezaevinde dehşet fotoğrafları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2003 01:53

Uşak Cezaevi'nde tutuklu kaldıkları dönemde isyan çıkarıp 4 gün süreyle cezaevi yönetimini ele geçiren ‘‘Karagümrük Çetesi’’ lideri Nuri Ergin ve kardeşi Vedat Ergin'in yargılandıkları davaya kanıt olarak sunulan şok fotoğraflar, ortalığı karıştırdı.

İsyan sırasında mahkumların rehin aldığı Cezaevi 2'nci Müdürü Rıfkı Demirci'yi elbiselerini çıkarıp boynuna ip geçiren mahkumlar arasında gösteren fotoğraf, 3 yıl önceki isyanda yaşanan dehşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.

Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 43 sanıktan haklarında ömür boyu hapis cezası istenen Nuri ve Vedat Ergin kardeşleri savunan İstanbul Barosu avukatlarından Hikmet Çarboğa, 9 Ekim'deki duruşmada dosyaya eklenmek üzere 50 fotoğraf ve 45 mektubu mahkeme heyetine sundu. Çarboğa, isyan sırasında mahkumların her şeyi kendilerinin yaptığını, Nuri ve Vedat Ergin'in bir baskısının olmadığını ileri sürdü, fotoğrafları ve 43 sanık mahkumun imzalı mektuplarını da delil olarak gösterdi. Avukat Çarboğa'nın dosyaya koyduğu fotoğraflar arasında ikisi dikkati çekti. Fotoğraflardan birinde, Cezaevi 2'nci Müdürü Rıfkı Demirci mahkumlar arasındaydı. Elbiseleri çıkarılan ve boynuna ip geçirilen Demirci'nin kulaklarını bir mahkum çekerken, diğeri saçına yapışmış asılıyordu. Bir başka fotoğrafta yine mahkumların elinde tutsak olan 2'nci Müdür Rıfkı Demirci ile 3 cezaevi görevlisi, ellerine zorla verilen ‘‘Delikanlıya para değil, yürek gücü gerek. Donumu evde, aklımı Uşak'ta bıraktım’’ yazılı pankartla görüntülendi.

Nuri ve Vedat Ergin'in avukatı Hikmet Çarboğa, bu fotoğrafları gösterip ‘‘Müvekkillerim elebaşı değil. Olaylar kendiliğinden gelişti’’ derken, mahkeme heyeti gördükleri karşısında şaşırıp kaldı ve bunları dosyaya koydu.

NURİŞ DELİ Mİ?

Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Ekim'deki duruşmada Avukat Çarboğa, Nuri Ergin'in askerlik için 1987 yılında Erzurum Askeri Hastanesi'nde muayeneden geçirildiğini, ‘‘Anti sosyal kişilik bozukluğu olduğundan askerlik yapamaz’’ raporu verildiğini, bu rapora göre Nuriş'in cezai ehliyetinin bulunmadığını ileri sürdü. Çarboğa, mahkemeye bu raporun fotokopisini de sundu. Mahkeme heyeti, Nuri Ergin'e verilen raporun tasdikli suretinin askeri hastaneden istenmesine, rapor geldiğinde de Nuri Ergin'in ceza ehliyeti olup olmadığı konusunda Adli Tıp'tan mütala istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Eve kapandı

Uşak'ta cezaevi ikinci müdürü iken isyan sırasında mahkumların iple bağlayıp fotoğrafını çektiği Rıfkı Demirci, fotoğraflar basında yer alınca, görev yaptığı Siirt'te adliye lojmanların-daki evine kapandı.

İsyanda 5 ölü 20 yaralı

UŞAK Cezaevi'nde, ülke gündemini günlerce meşgul eden kanlı olaylar, 2000 yılının Ekim ayında çıktı. Uşak'ın vergi rekortmeni tekstil ve boya fabrikası Kasarteks'in eski ortakları Orhan Cemal Yeşilkaya ve Erol Neşet, İbrahim Cici'nin adamlarıyla birlikte, tesisleri geri almak için fabrikaya baskın yaparken, polis tarafından yakalandı. Alaattin Çakıcı ve İbrahim Cici'nin kendilerini öldürtmek istediğini, bu nedenle Cici'nin adamlarının hapise girebilmek için, özellikle fabrika basıp kendilerini tutuklattığını ileri süren Nuri ve Vedat Ergin kardeşler, Uşak Cezaevi'nde 28 Ekim günü isyan başlattı. Kasarteks'in eski ortakları Orhan Cemal Yeşilkaya, Erol Neşet, İbrahim Cici'nin adamları Reşat Taşçı, Nihat Yargı ve Atamer Hoşkara öldürüldü, 20'ye yakın mahkum ve cezaevi görevlisi yaralandı; Cezaevi Müdürü Mustafa Kurt, İkinci Müdür Rıfkı Demirci, bazı yöneticiler ve infaz koruma memurları rehin alındı. 4 gün süren isyanın ardından cezaevinde bulunan 400'e yakın hükümlü başka cezaevlerine nakledilirken, Müdür Kurt, dört yardımcısı ve 23 infaz koruma memuru da başka illerde görevlendirildi.

Cezaevinde yapılan incelemede, Ergin kardeşlerin, saltanat hayatı yaşadığı, yöneticilere inanılmaz işkenceler yaptığı da belirlendi. Uzun süre akıllardan silinmeyen isyanın ardından Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin de aralarında bulunduğu 43 sanık hakkında Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava 3 yıldır devam ederken, geçen haftaki duruşmada ilginç bir gelişme yaşandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!